#22

335 40 185
                                    

Charles geldiğinden beri Emma ile çok fazla takıldığının farkındaydı ama onunla konuşurken bazı şeylerden uzaklaştığını hissediyordu. Çünkü kız, onu canını sıkacak konuları açabilecek kadar tanımıyordu.

"Burada günler çok yavaş geçiyormuş gibi." Emma derin bir nefes verip kafasını geriye atmıştı. Bunu yaptığında sarı saçları bir an, kaçıp gitmek ister gibi rüzgara karışmıştı.

Charles onun bir an önce gitmek istediğini biliyordu. Birlikte güzel zaman geçirdiklerini biliyordu, sadece onun gibi büyüdüğü yerde sıkışıp kalmamış her zaman özgür olmuştu. Kız sanki bir şey anımsamış gibi düşünceli düşünceli Charles'a dönmüştü.

"Merak etme. Okuldan ayrılsam bile senin için gelmeye çalışırım."

"Tabi ki öyle yapacaksın." bunu derken kaşlarını çatmış ve hiç olmadığı kadar ciddi bir ifade takınmıştı. Emma yalandan şaşırmış gibi baktı ona.

"Oh, işte şimdi babana benzedin." deyip gülmüştü.

"İstersen hep böyle kalabilirim." Ciddi ifadesini sürdürürken etrafa sinirli ve emir verir gibi olduğunu düşündüğü bakışlar atarak kızın bu sefer sesli bir şekilde kahkaha atmasını sağlamıştı.

"Mükemmel ama mümkünse bunu yapma. Bir tane Brian yeter." Charles ifadesini yumuşatırken Emma'nın gözleri aklına yine bir şey gelmiş gibi parlamıştı.

"Hâlâ üç ayım olduğuna göre bana eğlenebileceğim bir şeyler gerek." derken oğlana yaklaşmıştı ve ondan beklemeyeceği kadar yumuşak, oyun oynar gibi bir ses tonuyla devam etmişti.

"Söyle bakalım buralarda hoşlandığın birileri var mı?" Sorduğu soruyla Charles yerinde rahatsızca kıpırdanmış ve gözlerini kaçırmıştı. Bu hareketi her şeyi ele verse de yalan söylemeyi tercih edecekti. Emma'nın onu anlayamayabileceğini düşünmeden edemiyordu, aynı zamanda da bu konuşmayı yapmayı gerçekten istemiyordu çünkü can sıkıcıydı.

"Hayır." Tabi ki Emma ona inanmamış biraz daha yaklaşıp gizli bir şey söyler gibi fısıldamıştı.

"Yoksa Raven mı? Bu bana davranışlarını açıklar." İkinci cümlesini biraz daha düşünceli bir havada mırıldanmıştı. Charles anında kafasını iki yana saklamıştı.

"Hayır, hayır. O benim kardeşim sayılır." Kızın kaşları havaya kalkarken kocaman sırıtmıştı. Charles ilk geldiği zamanki ciddiliğini hatırlayınca bu haline şaşırıyordu.

"Yani biri var. Açıkçası bu şaşırtıcı. Oldukça yakışıklısın, birinden hoşlansan tavlaman kolay olur diye düşünüyorum. Yoksa hiç denemedin mi?" Sanki sorusuna cevap almayı gerçekten ister gibi bakıyordu. Charles sıkıntıyla iç geçirmişti ama bu, sorduğu şeyden çok cevabına karşılıktı.

"Yok öyle bir şey." Emma onu sıktığını anladığı için bir süre sessiz kalmıştı ama pes etmek de istemiyordu.

"Nasıl biri?" Oğlan bu sefer oturduğu yerde, dizlerini kollarıyla göğsüne doğru çekmiş ve çenesini dizlerinin üstüne bırakmıştı.

"Aptalın teki."

"Pekala, genelde insanlar hoşlandıkları kişinin iyi yanlarından söz etmeyi sever ama senin tarzın böyle sanırım. Ya da aranızda bir şey mi geçti?" Charles'ın gözleri uzaklara dalmış gibi dursa da kızı dinlediğini derin bir nefes alarak belli etti.

"Ah, hadi ama moralini bozmak istemedim. Daha on yedi yaşındasın, aranızda ne geçmiş olabilir ki? Bu tam da eğlenceli ilişkilerin zamanı." Onu neşelendirmek ister gibi kolunu omzuna atarak onu sarmış ve saçlarını karıştırmıştı.

"Seni üzüyorsa başka bir kız bul gitsin. Eminim senden hoşlanacak bir sürü kişi bulabiliriz." Charles ona cevap olarak omuz silkmişti.

"Benim onlardan hoşlanabileceğimi zannetmiyorum." dediğinde kız kollarını ondan ayırmış ve şaşkın şaşkın ona bakmıştı.

"Sen baya vuruldum diyorsun yani?" Emma onu anladığını düşünmüştü ama yine de bu yaşta bu kadar bağlanmış olması ona saçma gelmişti.

"Biliyorum, aptalca ama ne yaparsa yapsın kendimi ona çekilirken buluyorum." Charles bilerek ondan 'kız' olarak bahsetmişti çünkü kendisine bu durum ne kadar olağan gelirse gelsin bazı insanların normal karşılamayacağını biliyordu. Şu an Raven haricinde konuşabildiği tek kişiyi de kaybetmek istemiyordu açıkçası.

"Biz buna aşk diyoruz." Kız bunu büyük bir ciddiyetle söylemişti.

"Bu tanımlamak için biraz uçuk bir kelime gibi geldi."

"Benim de senin ona olan sevgin biraz uçuk gibi geldi. Öyle olmasa seni üzdüğü için onu çoktan unutmuştun." Charles başındaki düşünceleri savmak ister gibi başını iki yana salladı.

"Daha doğru düzgün bir şey yaşamadık bile. Yani dediğin imkansız."

"Nasıl tanımladığın o kadar önemli değil aslında ama bence bu konuda bir şey yapmalısın. Neler olduğunu deli gibi merak ediyorum ama anlatmayacaksan sana tek tavsiyem ya onu unut ya da bu işin olmasını sağla. Yoksa bir gün pişman olursun." Charles ister istemez gözlerini devirmişti. Raven gibi konuşuyordu. İki kız da sanki her şey onun istemesine bağlıymış gibi konuşuyorlardı ama ondan kaçan Erik'ti.

"Her türlü pişman ediyor beni zaten." diye kendi kendine mırıldandı.

"Efendim?" Kız onu duymak ister gibi öne doğru eğilmişti.

...

"Yine birlikteler." Raven, okula girerken ondan kurtulmak ister gibi adımlarını hızlandıran Erik'in peşinden koştururcasına gidiyordu.

"Kimden bahsettiğini bilmiyorum."

"Sevdiğin çocuktan." Charles yeni arkadaşıyla takıldığı için kızın tek eğlencesi bu olmuştu hem Erik'i kışkırtırsa belki ikisini ayırır diye ümit ediyordu. Yaptığı kendine de bencilce geliyordu ama arkadaşını geri istiyordu.

"Kimseyi sevmiyorum ben." Onun, bu cevabı vermeden önce bir anlık adımlarının yavaşladığını ve saniyelik bir sessizliğe gömüldüğünü hissetmişti. Bu da daha fazla hoşuna gitmesine neden olmuştu.

"Hadi ya o zaman bu kadar samimi olmalarını hiç takmazsın. En son sarmaş dolaşlardı." Erik sonunda dönmüş ve ona yaklaşmıştı. Raven, çatılmış kaşlarını gördüğünde gülmemek için kendini zor tutuyordu.

"Ne istiyorsun benden?"

"Hiç... Hiçbir şey, sadece haber vereyim istedim."

"Hayır, yeni bir arkadaşı oldu diye onu kıskanıyorsun ve kendin kötü gözükmemek için beni kışkırtmaya çalışıyorsun." Raven bunu anlamasına şaşırmamıştı, sonuçta aptal değildi. Yine de yalandan şaşırmış gibi bir ifade takındı.

"Neden seni onunla kışkırtmaya çalışayım ki? Sonuçta sevmediğini söyleyen sensin." Erik ilk defa diyecek bir şey bulamamış gibi ağzını açıp geri kapatmıştı. Sonunda sinirle dudaklarını birbirine bastırmış ve aynı ifadeyle ondan uzaklaşmaya başlamıştı.

...

Ayh slm

bölüm sonlarından nefret ediyorum djdjjdjdjdjd

I Want You By My Side // CherikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin