Önceki bölüm
Qui Jiang, kendisine eğilen insanları tek tek süzdü. İyileri ve kötüleri zihninde ayırdıktan sonra güçlü bir sesle konuştu.
.
.
.
.
.
.
.
-Sizi işe yaramaz piçler! Babanızı tebrik etmeyecek misiniz?Qui Jiang'ın bu sözü herkesin kulaklarının çınlamasına neden oldu. Qui Jiang, oldukça kızgın görünüyordu.
Qui Jiang'ın çocukları hemen öne çıktı ve derin bir şekilde eğilip hep bir ağızdan konuştular.
-Babamızı tebrik ederiz.
Bir kaç çocuk, durumu hızlı kavrayan akıllı kişilerdi. Hemen bir kaç hediye çıkarttılar ve tahtın yakınında eğilip hediyelerini sundular.
Qui Jiang, bu hediye vermeye çalışan çocuklarına biraz onaylama ile baktı.
Qui Jiang'ın 17 çocuğu vardı. Bunun 8'i erkek ve 9'u da kızdı. Hediye vermeyi akıl edenler ise 6 kişiydi.
Diğerleri Qui Jiang'ın gözüne girmeye çalışan bu 6 kişiye kıskançlıkla baktılar ve onlar da ellerinde ki eşyaları hediye olarak sundular. Çeşitli çay setleri, ithal edilmiş kaliteli çaylar, bir kaç hap, bir kaç cevher ve çeşitli hediyeler vardı.
Qui Jiang, gelen hediyeleri Heise Shengli'nin toplamasını işaret etti.
Qui Jiang, derin bir iç çektikten sonra eşlerine ve metreslerine soğuk bir şekilde baktı ve konuştu.
-Sevgili(!) eşlerim ve metreslerim. Bir kaç adım öne çıkın ve diğerleri de geride kalsın.
Bu eşler ve metresler, toplam 41 kişiydi. Eşler, 14 ve metresler de 27 kişiydi. Metresler daha genç ve güzeldi. Fakat eşler biraz yaşlı olsalar da hepsi iyi ailelerin kızlarıydılar ve çocuklarının anneleri idi.
Qui Jiang, öne çıkan eşlerine baktı. Hepsi gençken güzeldi. Gerçi hala giderleri vardı. Ayrıca hepsi güçlü ve kibirliydiler.
Metresler, yerini biliyormuş gibi eşlerin bir adım gerisinde kalmıştı. Biraz diken üstündeymiş gibi görünüyorlardı.
Qui Jiang, bu kadınlara ne yapması gerektiğini düşündü. Onları sevmiyordu. Yanında da durmalarını istemiyordu.
Kısa süre içinde Qui Jiang, kendisine çay getiren eşleri ve metresleri belirledi. Sadece 3 kişi çay getirmemişti. Biri ortanca eşi diğer ikisi ise metresti. Onlar, diğer kadınlar tarafından dışlanmıştı.
Qui Jiang, parmağı ile üç kişiyi işaret etti ve gruptan ayrılmalarını söyledi.
Ortanca eşin adı Wen Wen idi. Göz yaşları içinde konuştu.
-Eşim Jiang, neden beni dışlıyorsun? Senin için 2 tane çocuk doğurdum! Ailem battığında da hiçbir şey yapmadın! Çocuklarım öldüğünde de bir şey yapmadın! Beni sevmediğini biliyorum ama ben, yine de eşinim! Nikahlı eşin!
Qui Jiang, başının ağrıdığını hissetti. Eliyle biraz ovuşturduktan sonra konuştu.
-Bunun cevabını daha sonra vereceğim. Şimdi geriye git!
Wen wen, hıçkıra hıçkıra geriye gitti. Diğer 2 metresin yakınındaydı. Diğer eşler ve metresler soğuk bir şekilde güldüler. Büyük bir klan da fazlasıyla entrika dönerdi.
Qui Jiang, derin bir iç çektikten sonra hafifçe sırıttı. Fakat gülümsemesi iyi olmaktan oldukça uzak hatta biraz şeytani ve korkutucu görünüyordu.
-Sizler! Ölmemi istediğiniz! Sizi sürtükler!! Ölmedim ve ölmeyeceğim de! Aptal orospular.
Qui Jiang, soğuk bir şekilde gülmüş ve konuşmuştu. Bu eşler ve metres toplulukları irkildi. Yoksa yaptıkları anlaşılmış mıydı?! Bu imkansızdı! Bu yaşlı aptal abaza asla anlamamalıydı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adventures of an old man [BL] [BİTTİ]
FantasyBen, mükemmel ölümsüz! Gerçek anlamda ölümsüzdüm! Rüya gibi bir yaşantım vardı. Henüz 5 yaşındayken gelişim yapmaya başlamıştım. 13 yaşındayken yaşıtlarımı çoktan geçmiş ve eski nesile yaklaşmıştım. 20 yaşındayken eski nesli geçmiştim. 43 yaşındayke...