Önceki bölüm
Qui Jiang'ın son sözleri gruba yönelikti. Herkes yere çökmüştü. Emir geldiği anda kalktılar ve torbaları getirdiler.
Qui Jiang, torbadan bir adam çıkarttı ve rahat bir şekilde boğazını kesip bıraktı. Kanı kapıya temas ederdi.
.
.
.
.
.
Qui Jiang, yanındakilere emir verdi ve bir kaç insanın boğazlarını kestiler. Akan kan, bir anda kapı tarafından emilmeye başladı.-Geri çekilin! Kapı açılmak üzere!
Qui Jiang'ın tam da tahmin ettiği gibiydi. Kan ve kurban gerekiyordu. Kapının güçlü bir emme kuvvetli vardı. Şu anda girmek için uygun zaman değildi.
Herkes hızla geri çekildi ve güvenli bölgeye döndüler. Kapı ağır bir şekilde yavaşça açıldı ve hemen ardından da güçlü bir emme kuvvetli ortaya çıktı.
Eğer etrafında bir şey olsaydı içine çekilmesi işten bile değildi.
Kapı, tamamen açıldıktan sonra büyük ve kara renkli bir sunak ortaya çıktı. Bir terazi gibi görünüyordu. Tuhaf bir taştan yapılmıştı ve çok ürkütücü görünüyordu.
Qui Jiang, ortaya çıkan şeyi biraz inceledi. Yüzünde ciddi bir ifade vardı. Burada bu şeyler hakkında bilgisi olabilecek bir tek Xue Yue vardı.
-Benimle aynı mı düşünüyorsun?
Xue Yue'nin yüzünde de çok ciddi bir ifade vardı. Başını salladı ve onayladı.
-Evet seninle aynı şeyi düşünüyorum. O zaman..yanıldık.
Qui Jiang da başını salladı ve konuştu.
-Evet yanıldık. Kurban sunağı ya da sunak kurbanı değildi. Bu şey bir denge terazisi. Kısacası girişin ta kendisi.
Xue Yue, derin bir iç çekti ve konuştu.
-Bize sunak dedikleri için yanıldık. Sunak ve terazi benzer kelimeler. Fakat hala kurban gerekiyor. Bunu bildik en azından.
Kimse iki adamın da neyden bahsettiğini anlayamamıştı. Sadece şaşkınca bakıyorlardı. Heise Shengli, Xue Yue'nin bilip de kendisinin bilmediği bir şey olduğu için sinirli ve hayal kırıklığına uğramıştı.
Keşke Qui Jiang'a yardımcı olabilseydi. Fakat elinden bir şey gelmiyordu. Bu da daha fazla sinir ve üzüntü olarak geri dönüyordu.
Qui Jiang, kendisine merakla bakan gruba döndü ve ciddi bir sesle açıklamaya başladı.
-Buna denge terazisi deniyor. Sizi kabul etmesi için ona eş değer de kurban sunmanız gerekiyor. Pekala ilk önce kim gitmek ister?
Herkes sessiz kaldı. Kimse ilk olmak istemiyordu. Başlarına ne geleceği belirsizdi. Kimse tehlikeye girmek istemiyordu.
Heise Shengli, elini kaldırdı ve konuştu.
-İlk önce ben gitmek istiyorum. Risk varsa ödül de vardır.
Heise Shengli, hem Qui Jiang'dan hem de Xue Yue'den zayıftı. Hatta grubun içerisinde en geç ve en zayıf olan oydu. Daha fazla güçlenmek ve Qui Jiang'a daha faydalı olmak istiyordu.
Qui Jiang, şaşkınca elini kaldıran Heise Shengli'ye baktı. Karşı çıkmak istiyordu fakat ne kadar kararlı göründüğünü görünce vaz geçti. Yüzünde bir gülümseme belirdi.
-Tamam. Seninle birlikte sunağa gideceğim. Xue Yue, sen de gel ve diğerleri...siz kurbanları terazinin diğer bölümüne koyun.
Herkes başlarını salladılar. En zayıf ve en küçükleri olan Heise Shengli kadar cesaretleri yoktu. Bu yüzden de kurbanları koymakla görevlendirilmişlerdi. Teraziye göre bir kişinin ne kadar değeri olduğunu kimse bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adventures of an old man [BL] [BİTTİ]
FantasyBen, mükemmel ölümsüz! Gerçek anlamda ölümsüzdüm! Rüya gibi bir yaşantım vardı. Henüz 5 yaşındayken gelişim yapmaya başlamıştım. 13 yaşındayken yaşıtlarımı çoktan geçmiş ve eski nesile yaklaşmıştım. 20 yaşındayken eski nesli geçmiştim. 43 yaşındayke...