"Sean, şaka yapmıyorum!" Yüzümü çevirdim ve hafifçe eğilen adamın omzunu ittim.
"Şaka yapmıyorum, söyle bana, acele et." Sean sanki cevabımı bekliyormuş gibi kulağını ağzıma dayadı. Kulağına hava üflermiş gibi yaparak gülümsedim.
Sean arkasını döndü ve bileğimden tutup beni göğsüne doğru çekti.
"Şaka mı yapıyorsun sen!?" Kızgın görünüyordu ama yine de ona gülümsedim.
"Önce sen başlattın!"
"Bunu başkasına yapamazsın. Yapamazsın! Yok ve Gram'e bile yapamazsın. Anladın mı?" Sean doğrudan yüzüme baktı, bu hareketi başımı hafifçe eğmeme neden oldu.
"Neden? Ben bunda hiç bir sorun görmüyorum."
"Yapamazsın dediğimde, yapamazsın demektir. Bana karşı gelme, seni sevgilim yapmak istiyorum ben." Gülmeye devam ettim. Sean elimi bıraktı ve eskisi gibi yere oturdu.
Umarım bu dediklerinin hepsi bir şakadır, Sean!
"Neye gülüyorsun? Komik bir şey mi var!?" Sean'in yüzü biraz yorgun görünüyordu.
"Gülmeme bile izin vermiyorsun, ne yapmamı istiyorsun? Gülüyorum çünkü çok tatlısın." Sean'ın çenesini tuttum ve soldan sağa salladım.
Şaşırtıcı bir şekilde, aldırmadı ve yapmama izin verdi. Sean bana baktı ve hafifçe gülümsedi.
"Seni ne gülümsetir?" Elimi çenesinden çekip sordum.
"Daha önce olmalıydı.." Sean cümlesini tamamlamadı.
"Ne daha önce olmalı?"
"Hayatıma daha önce girmeliydim!"
Ne diyor bu ya!?
"Ne demek istiyorsun?" Diye sordum.
Sean cevap vermedi, sadece parmağıyla avucumun içine bir kalp çizdi. Gülümsedim, dirseklerimi dizlerime koydum ve Sean'in avucuma kalp çizmesini izledim. Çizim yaparken gülümsüyordu. O ve Black uzlaşabilirse harika olurdu. Sean'in kötü bir arkadaş olduğunu düşünmüyorum, Black'in, Sean'e neden bu kadar kızgın olduğunu bilmek istiyorum.
SONRAKİ GÜN
Üniversiteden sonra kardeşimin yattığı hastaneye gidecektim.
Sean, Gram ve Yok kampüsteki park yerinin hepsi dolu olduğu için motosikletlerini okulun dışına park ediyorlardı.
"Kişisel bir işten ötürü okuldan sonra bir yere gideceğim."
"Kişisel iş mi? Neden nereye gideceğini söyleyemiyorsun?"
"Sana söyledim, bu özel."
"Oh, yani şimdi bir sırrın mı var? Ne zamandan beri kişisel bir işin var?" Siktir! Gram'in soruları beni hep çıkmaza sokuyor.
"Herkesin kendi için biraz zaman ayırmaya ihtiyacı var." Doğruyu söylüyordum.
"Nereye gidiyorsun? Bırak seni götüreyim." Yok sordu.
"Gerek yok, kendim gidebilirim." Başımı iki yana salladım.
"Peki!" Yok anlayışla başını salladı ve Sean'e şüpheyle baktım. Umursamıyormuş gibi hiçbir şey sormadı.
"Sean bir şey söylemeyecek misin?" Gram manipüle etmeye başlamıştı.
"Ne söylememi istertersin?" Sean tek kaşını kaldırdı.
"Bana bu konuda ne düşündüğünü söyle. Arkadaşın senden sırlar saklamaya başladı." Kahretsin! Gram yine ateşe benzin dökmeye çalışıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not Me (Türkçe Çeviri)
RomanceNOT ME NOVEL'ININ TÜRKÇE ÇEVİRİSİDİR. CR: @backup_wint3r