4.Bölüm

1.9K 110 10
                                    

Yok'la birbirimize baktık.

"Ne duruyorsum hâlâ? Çabuk git, Yok." Sean, Yok'u kovdu.

"Evet, hemen döneceğim." Yok cevap verdi, omzuma vurdu ve bana bakmadan giden kişiyi takip etti.

Masada sadece ben ve Sean olduğumuzda birbirimize baktık, Sean hemen bakışlarını kaçırdı.

"Neden bana bakıyorsun?" Diye sordum.

"Sadece çevreye baktım, sana bakmadım."

Ne fark eder salak!?

"Diğerleriyle birlikte yemek almak istiyorsan git, masaya ben bakabilirim." Dedim.

"Hayır, seninle beklemek istiyorum. Hangi yemeği yemek istiyorsun?"

Beni sinirlendirmek için elinden geleni yaptığın düşünüyorum.

Zırrr... Zırrr... Zırrr...

Bu durumdan bir çıkış yolu bulmaya çalışırken telefonum çalmaya başladı. Aceleyle telefonu elime aldım. Beni kim ararsa arasın, sigorta satıcısı bile olsa, telefonu açıp konuşurdum.

"Merhaba!"

(Black, neredesin?)

Bu Yojin, Black'in kız arkadaşı.

"Kantinde yemek yiyorum."

(Dün aradım seni aradım, neden açmadın?)

"Zamanım yoktu." Dürüstçe söyledim.

(Tamam, Sean'le birlikteysen bir şey söylemeyeceğim.)

"Sen.. Beni takip mi ettiriyorsun?" Şüphele soruyorum.

(Evet, arkadaşlarımın seni takip etmesini istedim. Böylece yalan söylersen bilirim.)

Beni izleyen biri var mı diye etrafıma baktım.

"Bu biraz fazla değil mi?" Yojin'e sordum.

(Hayır, sadece yalan söylemediğinden emin olmak istedim.)

"Söylemek istediğin başka bir şey var mı?" Ses tonum biraz hoşnutsuz olmaya başlamıştı çünkü davranışları hoşuma gitmemeye başladı.

(Hayır. Bu gece bahane üretme ve aramalarımı aç.) Yojin konuşmasını bitirdiği anda telefonu kapattım. Telefonu masaya fırlatıp saçlarımı karıştırdım.

"Sorun ne?" Diye sordu Sean.

"Bu çok kötü. Bu kız bir manyak." Öfkeyle şikayet ettim.

Gram ve Yok yiyeceklerle birlikte geldiğinde Sean cevap vermek üzereydi. Yiyecekleri almak için Sean ve ben ayağa kalktığımızda sevimli, güzel bir kız masamıza geldi. Gram şaşırmış görünüyordu, Yok'un ifadesini açıklamak biraz zordu, Sean onları görmemiş gibi davrandı.

"Sean.." Kızın sesi çok tatlıydı. "Böyle susma, tamam mı? Sinirliyim sana."

İlk başta bu kızın kim olduğunu bilmiyordum ama Yok'un duygusal bakışlarını gördüğümde onun Namo olduğunu anladım. O çok, çok, çok tatlı ve Yojin'den daha sevimliydi. O aptal şey böyle güzel bir kızdan nasıl bıktı!? Onun istediği gibi biri değil mi? Sean ayağa kalktı ve kızın bileğini tuttup yanımızdan uzaklaştırdı.

Sean gittikten sonra Gram, Yok ve ben meraklı gözlerle Sean'e baktık. Gram ve Yok aceleyle tabağı bir kenara fırlatıp Sean'i takip etmek için ayağa kalktılar.

"Nereye gidiyorsunuz?" Kafam karışmıştı.

"Beni takip edin, acele edin!" Gram cevap verdi ve Yok'u kolundan tuttu. Benimde kafam karışmıştı ama onları takip etmeye karar verdim.

Not Me (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin