"Gram!!!!" Gram'in adını haykırdım, söylediği şey yüzünden dilim tutulmuştu.
Gram'ın söylediği doğruysa, o kardeşime aşık demekti.
Gram omuz silkti, bana gülümsedi ve sonra ödevini kopyalamaya devam etti.
"Mutlu olduğunda beni hatırlamana gerek yok, üzülmem buna." Gram güldü, sesinde alay yoktu. Gözleri ve gülümsemesi dürüstlüğünü gösteriyordu. Hiç incinmiş ya da üzgün hissetmiyordu.
"Bu beni çok üzüyor." Doğruyu söylüyorum, bazen Black gerçekten kabadır ve Gram'e her zaman bir çöp tenekesi gibi davranıyormuş. "Beni affet." Kardeşim yerine özür dilerim.
"Arkadaşım, özür dilemene gerek yok." Gram bana güldü, ben de gülümsedim ve saçlarını karıştırdım.
Gram, Yok, Sean ve kardeşim arasındaki sorun konusunda biraz endişeliyim. Aralarında ne olduğunu bilmiyorum. Ve en önemlisi ben ortadan kaybolunca işler nasıl gelişecek? Özellikle Sean ile aramdaki ilişki.
SABAH
Ertesi sabah saat 8'de, Gram odanın kapısını açtı ve büyük köpeği yatağa atlayıp yüzüme oturdu! Neredeyse boğularak ölüyordum! Gram orada gülerek dururken ben şişko köpeği yana doğru ittim ve tekrar uyumak için battaniyeyi başıma çektim ama Gram beni yataktan kaldırıp, bitkileri sulayıp arabayı yıkamasına yardım etmem için ısrar etti. Bana duş alıp kıyafetlerimi değiştirmem için zaman bile vermedi, sadece yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçalamam için izin verdi.
"Sen bir canavarsın, Gram!" Gram beni aşağı sürüklediğinde onu azarladım. "Dün uyumadım, uyumama izin veremez misin?"
Dün gece ne yaptık? Sadece sohbet ettik. Bütün gece sohbet ettik. O konuşkan bir adam ve konuşmayı bırakmıyor. Sean'le birlikteyken, ona sırtımı dönerek yatar ve 11'de uyanırdım çünkü o adam beni uyurmak yerine beni izlerdi. Ama öte yandan Gram'in yanında kendimi rahat ve stresli hissetmiyorum, tabii ki Gram benden Sean gibi hoşlandığını söylemedi. Ama beni sabah 8'de uyandırması acımasızcaydı.
"Uyan artık! Gidip bahçedeki bitkileri sula." Nazik ve düşünceli olduğuna dair sözlerimi geri alıyorum.
İç çektip bahçeye indim ve su hortumunu açıp bahçeyi sulamaya başladım. Gram bana gülümseyip arabayı yıkamak için hazırlandı.
"Bugün kampüse gitmeyecek misin?"
"Üç gün tatilimiz var, bugün ilk günü." Gram yanıtladı.
"Ah, doğru.."
Gram bunu dediğinde aklımda bir diyolog yankılandı;
Sean: Üç günlüğüne evime gelmek ister misin?
Ben : Ah... Senin evine gelirsem nerede uyuyacağım?
Sean: Şey... Benim odamda uyursun.Beni evine davet ettiğinde, bu teklifi kabul etmedim ya da reddetmedim. Sean'ın unutup unutmadığını bilmiyorum. Ve şimdi ilişkimiz garipti, bu yüzden belki bana bunu sorduğunu hatırlamıyordur.
"Oh hey, böyle sulayamazsın. Bitkilerimi öldüreceksin!" Gram'in çığlığı beni korkuttu ve hortumu çabucak diğer tarafa doğrulttum.
"Beni affet." Ona güldüm.
Bu adam kötü bir çocuk gibi görünse de tatlı bir yaşam tarzı var. Hayvanları, bitkileri, motosikletleri seviyor ve onun kalbi o kadar iyi ki ağlamak istiyorum. Sean'in, kendi evindeyken nasıl olduğunu gerçekten bilmek istiyorum.
Ben Gram'in bitkilerini sularken evin önünde bir motosiklet durdu. Motosikletçi düz siyah bir tişört, kot pantolon ve spor ayakkabı giymişti. Kıyafetleri biraz boldu ama uzun vücudu ve geniş omuzları için mükemmeldi. Adam kask taktığı için kapıyı açıp Gram'in evine girene kadar kim olduğunu anlayamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not Me (Türkçe Çeviri)
RomanceNOT ME NOVEL'ININ TÜRKÇE ÇEVİRİSİDİR. CR: @backup_wint3r