Not Me (Türkçe Çeviri)

23.Bölüm

Black'in söylediklerine inanmadım değil, sadece çok şaşırmıştım.

"Gerçekten mi? Bir yanlış anlaşılma olmalı." Dedim ve kardeşimin gözlerinin içine baktım. Aynı zamanda, Black'in görmediği zaman telefonu gizlice cebimden çıkardım.

"Şaka yapmıyorum. Bu konuda ciddiyim, White! Her zaman seni korudum, güven bana. Ben senin kardeşinim, o adam yüzünden hayatının mahvolmasına asla izin vermem!" Black doğruldu ama dönüp bana bakmadı.

Telefondan gizlice bir mesaj yazıp Sean'e gönderdim. Muhtemelen Sean ne yapması gerektiğini biliyordur. Black'in dediği gibi, Sean gerçekten tehlikeli, kötü ve korkutucu mu bilmiyorum. Sadece, o kazanın bir yanlış anlaşılma olduğuna inanıyorum. Sean'e düşündüğümden daha fazla güvenmişim!

SEAN'İN BAKIŞ AÇISI

Ben, Yok, Gram ve Kumpha telefondan gelen ses ile ürperdik. Kumpha, White'ın kardeşi tarafından götürüldüğünü söylediği için herkesi buraya toplamıştım.

Elimi cebime atıp telefonumu çıkardım.

"Mesaj gönderdi." Mırıldandım ve hızlıca gelen mesajın üstüne tıkladım.

White >> Black geri döndü.

White'ın mesajını gördükten sonra iç çektim. Bu mesajın altındaki anlamı biliyordum. Herkesin gerçekleri öğrenme vakti gelmişti!

"Beni buraya ne için çağırdın?" Yok tek kaşını kaldırdı.

"Gram.." Bana bakan en iyi arkadaşıma baktım. "Sana söylemek istediğim bir şey var."

"Bana ne söyleyeceksin!?" Gram bana şüpheyle baktı.

Yok'a baktım, ardından tekrar Gram'e bakmak için döndüm.

"Bunu hâlâ anlamayan tek kişi sensin!" Bunu söylediğim zaman Kumpha bana baktı.

Kumpha'nın burada kalmasının nedeni, her şeyi biliyor olması. Belki o bize yardım edebilir, sonuçta o ve ben eskiden arkadaştık.

Gram kaşlarını çattı, Yok ve Kumpha'ya baktı, sonunda bakışlarını bana çevirdi.

"Şaka yapmıyorsun, değil mi? Bir şey mi oldu, Sean!?"

"Şaka yapıyor gibi mi görünüyorum!?" Gram'e soğuk bir şekilde baktım.

Artık, tüm sırların söylenme vakti gelmişti!

"Daha önce olan olaylar sana komik geldi mi?" Doğrudan Yok'un gözlerinin içine baktım. Yok meydan okuyan gözlerle bana baktı, hatta gülümsedi. "Rol yapmana gerek yok çünkü senin için her şey bitti, Yok!"

"Ben ne yaptım?" Yok bunu sorduğunda kendimi tutamadım ve üstüne yürüdüm, o da korkup birkaç adım geri gitti.

"Hâlâ ne yaptığını soracak yüzün var mi? Gram'ı ne için kullanmaya çalıştığını bilmediğimi mi sanıyorsun?" Genellikle kaba bir insan olmamama rağmen sesimi yükselttim.

"..." Yok bir şey demedi ve başka yöne baktı. Ama yüz ifadesinden benimle alay ettiğini anlayabiliyordum.

"Gram'ın sana kolayca güvendiğini biliyorsun, bu yüzden sevgilimle olan ilişkimi mahvetmek için onu kullandın. İlk günden beri her şeyi biliyordun." Yok'un aptal olmadığını biliyorum. O, herkesle oynamayı seven biri. Eğer bazen onu dövmeseydim, bugüne kadar nasıl arkadaş olabilirdim!?

Yok, White'ı ilk günden beri biliyordu ama bilmiyormuş gibi davranmayı seçti. O salak Yok ile bir sorunum yok ve onun harika bir iş çıkardığını kabul etmeliyim. Ama onun gibi piçlerin şu an oyun oynamasının zamanı değildi. Yok şaka yapmayı seven birine benziyor ama kimse onun gerçek kişiliginin ne kadar kötü olduğunu bilmiyor. Bunların yanı sıra kazanmaya da hevesli bir stratejisttir. Belki bazı yönlerden Dane kadar akıllı değildir, ama Yok da herkes kadar acımasızdır.