Yaşamak zorlaşıyor günden güne. .
Angelina Sparrow'un oğlu ' Buz Prens ' olmak zor geliyor. .
Süper zeka ikiz kardeşlerimle uğraşmak zor geliyor. .
Umursamaz bir babanın evladı olmak zor geliyor..Tanrı beni bu tür şeylerle sınamaktan neden vazgeçmiyor ? Başarılı bir sonuç alamıyorum hiçbir defasında...
Ya da Tanrı neden bu kadar adaletsiz ? İnsanlar fakir olup mutluyken ben herşeyimle , ailemin parasıyla, buz prensliğimin verdiği hırs ve kazancımla... neden bu kadar sorunlu bir hayat yaşıyorum ?
Çok mutluydum ben aslında ; canımdan çok sevdiğim annem vardı , beni sevmese de herşeyimle ilgilenirdi..
Sırf ben duyamıyorum diye benim için engelli okulu açtırmıştı..
Seviyordu ama lanet olsun ki bana acıyordu..İyi miydi ? Evet çok iyiydi , yanımda birini hissetmek huzur veriyordu..
Çok çalışıyordum , hep yıpratıyordum kendimi.
Sırf annem başardığını görsün mutlu olsun diye.Hiçbir şeyi kendim için yapmazdım ben , tek dayanağım olan annem mutlu olsun isterdim..
Ben öyle bir anneye sahipken o benim gibi biriyle uğraşıyordu. . Bütün bildiği herşeyi öğretiyordu bana.. Herşeyi ama bir şey haricinde ; sevgiyi..
Bana hiç ' seni seviyorum ' demedi.. Demez de zaten.. Ben onun için sevilecek biri değildim. .Sağırdım duymuyordum.. Konuşamıyordum çünkü konuşmayı bilmiyordum..
Evet mutluydum çünkü gökyüzüne bakınca huzuru hissediyordum. .
Ama şimdi hissetmiyorum. .
Hiç birşey hissetmiyorum. .
Duyguları unuttum , kalbim acıyla yoğruldu , taş kalpliyim artık.
Öfkem var sadece. Kime niçin olduğunu bilmiyorum. . İçimdeki eksiklik günden güne kanatıyor yüreğimi ve ben yine acı çekiyorum..Aslında ben engelli degilim ; engelleri olan biriyim..
Duyabiliyorum , rüzgar kulağıma sertçe üflediğinde bir şeyleri diuyabiliyorum. Sadece bir şeyler. .. sesler değil.
Ama bunu kimse bilmiyor, bilmemeli..
Bana acıma duygusuyla bakan gözler , gülerek bakmasın istiyorum..
Bu benim hayatım ve ben kendi hayatımı öfke ve nefretle büyütüyorum...Kaderime boyun eğmeyeceğim asla.
Bu hayat çukurundan tek başıma çıkmalıyım..
Beni umursamayan babam , kendilerinden nefret ettiğim kardeşlerim ve oğlundan utanıp özel okul açtıran , oğlunun eksikliliğiyle sosyetede adı zarar gören , oğlu bir kez dahi düştüğünde kaldırmayan , acısını buğulu gözleriyle izleyen annem Angelina Sparrow ; sizi hiçbir zaman affetmeyeceğim..Yine kafam dumanlıydı bugün.
Her toplantı öncesinde olduğu gibi kendimi nefret ve öfkeyle dolduruyordum..Son yaptığımız anlaşmadan sonra , bir şirketim iflasın eşiğine geldi..
3 yılda sıfırdan en iyilere yükseldim.
Üzerlerine basarak geçtiğim , iflas eden şirketler beni olduğum yerden edebilmek için son kozunu kullandı ve beni iflasa kadar götürdü. .Halbuki bir buz prens olarak buzdan görünmeyen hazinelerim vardı. .
Tek hedef için binlerce yol kullanırdım. .
Bu bir savaş'sa , ki bu bir savaş -benim kaderimle savaşım - o halde her şey mübah. .İnsanları kırmak , üzmek , ağlatmak , kahretmek yaptığım en iyi şeylerden biriydi..
Çünkü ben Karel Sparrow 'um..
Görünmez duvarlar ardına saklanan 'Buz prens'.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UĞULTU
Spiritual●●● Bir yürek , kaç acıyı omuzlar ? Aşk , aile , sevgi , nefret , öfke , intikam... Hangi birini sineye çekip , hangisine karşı koyabilir ? Peki zaten yüreği yaralı bir adamsa. Ne omuzundaki yükü hafifletir ? Nefsi arzular mı, ilâhi aşk mı? Gel...