- 23 -

8.1K 677 57
                                    


Selamun aleykum. . İyi ki varsın UĞULTU AILEM!! ♡

Yazım hataları varsa aff'oluna.. ^^

...

Eve geldigimde çok sinirliydim. Kapıyı hızla kapatmış merdivenlere yönelmiştim. Yatağıma uzanarak uyumaya çalışmıştım. Böyle berbat bir gün ve gece inanılmaz derecede mükemmeldi (!)
"Beliz musait misin?"
Sesi duyduğum halde kalkmak istemiyordum, henüz uykuya yeni kavuşmuşken.

"Giriyorum."
"Geel."
Yatağın içinde doğrularak gelmesini bekledim. Işığı açtığında fütursuzca yatağıma geri uzanarak nevresimi üzerime çektim.

Nevresim üzerimden kayarken mırıldandım."uyumak istiyorum."

"Biraz konuşmak istiyorum."
Sesi ciddi bir tonda olunca yataktan ayağımı sarkıttım. "Tamam ne konuşacağız? "
"Karel ile ilgili."
Seslice yutkunduğumda söyleyeceği şeyi bekledim. " O, seni seviyor."
Söylediği üzerine gözlerine baktım. Kara gözleri sorarak söylediği şeyin cevabını bekliyordu.
"I şey.. Bu konu hakkında konuşmasak. Nur yengem nasıl bakalım? " bozulmuş moralime rağmen gülerek sormuştum.

"Hamdolsun şimdilik idare ediyoruz. Konuyu değiştirmr çabaları falan? Neyse tamam bu konuyu daha sonra tekrar ve tekrar soracağım. "

"Sorduğun zaman tekrar ve tekrar geçiştireceğim. Çünkü aramızda hiç bir şey yok, olamazda zaten."

"Nedenmiş o? Amcam Karel'i çok seviyor. Hem iyi çocuk."

"Saçmalama. Babam seviyor olabilir. Ama o hristiyan."
Gözlerini kocaman açtığında şaşırmıştım. Sanırım böyle bir şeyi beklemiyordu.
"Ya... Bence de asla bir şey olmamalı. Sakın o yakışıklı çocuğa gönlünü kaptırma!"
"Ali! Haddini aşma lütfen. Söylediğim gibi. Aramızda bir şey yok. Olması da imkânsız. Ben onu hiç sevmiyorum!"
"Peki o?"
Gözlerim saklanacak bir yer ararken , kolumdan dürtmesi üzerine konuyu kapatmak adına yatağına uzandım. "Ya uf yeter. Ben yatıyorum. "
Nevresimi başıma kadar çektiğimde önce yataktan kalktığını anladım. Sonra uzaklaşan ayak sesini.
"İyi geceler kardeşim. Allah rahatlık versin."
Amin insallah. Artık nasıl uyuyacaksam."Sanadaaa!"

...

Sabah kalkıp temizlik yapmaya koyuldum. Bu gün dersim öğlen olduğu için geç gidecektim. Süpürgeyi çalıştırıp salonu çekiyordum. Tabii eğer sütüzüm kapatmasaydı.
"E temizlik yapıyorum?"

"Ben çıkıyorum kardeşim. "
"Aa nereye? "
"Eski arkadaşlarla buluşacağız."
"Kahvaltı hazırlayayım. Öyle çık. "
"Yok zahmet etme. Kahvaltıya davet ettiler zaten."
"Hımm tamam."
"İyi sana kolay gelsin. . "
"Sağol. " süpürgeyi tekrar çalıştırdığımda kapıdan çıkmıştı.

...

Geç kaldığımı düşünerek hemen hazırlandım. Ne yazık ki baş örtüm düzgün degildi. Bu defalık es geçerek çantama uzandım. Kapıyı kilitlerken gözüm bir şey arar gibi etrafı aradı.

Eğilip aldığımda üzerindeki yazı nefsimi okşamıştı. Hayır baştan alıyorum. Sadece hoşuma gitmişti. Başka bir şey hissetmemiştim.

"Anlayışlı olması iyi" diyerek sitenin arka kapısını kullanarak çıkışa sürdüm arabayı. Ayağım debriyajda iken aniden gördüğüm kişiden emin olmak için çektim. Araba stop ettiğinde geri giderek kafeye baktım.

Önündeki yemekleri nefes almadan yiyordu diyebilirdim. Hafifçe tebessüm ettiğimde beni görmemesi için dua ettim. Bu kadar acıkmak normal mi? 'Ama şimdi çocuk ne yapsın? Yeni eve taşınmış eşyaları tam bilr değildir belki. Yiyecek bir şey de yoksa ne yapsın. Gelmiş kafede yemek yiyor. Ah yazık ya.' Diyen ukala iç sesime -gerçek anlamda - dil çıkardım. Yaptığım hareketi doğru bulmuyordum ama hak ediyordu işte.
Beni görmemesini ümit ederek yoluma devam ettim.

UĞULTU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin