9. Tekerleme ve Efe Kimdi

924 87 41
                                    

TEKERLEME

''Sen iyi misin?''

''Evet iyiyim. Bir saat içinde üçüncü defa iyi olup olmadığımı soruyorsun.''

''Kusura bakma ama hiç iyi görünmüyorsun.'' Dedi Derin Efe'ye. ''Bu gün biraz silik gibisin.''

''Silik mi?'' Efe güldü. ''O ne demek şimdi?''

''Normal insanlar yorgun olduğunda göz altları morarır, yüzü çöker falan ama sen bir hayaletsin ve sanırım hayaletler bu durumda silik görünüyor. Renklerin solmuş gibi. Bir problemin mi var? Carmen yüzünden mi bu hale geldin?''

Efe olduğu yerde durdu. Hiçlikte Carmenle birlikte olduğunu Derin nereden biliyordu? ''Ne?'' Dedi şaşkınlıkla.

''Yani demek istiyorum ki Carmen'i durdururken çok fazla güç kullandın da o yüzden mi bu hale geldin acaba?''

Rahatlayan Efe yürümeye devam etti. Derin'in Carmen'in onu rahatsız ettiğini bilip bir de bunu dert etmesini istemiyordu. ''Haklısın o yüzden herhalde.'' Dedi. Carmen onu bir dakika bile rahat bırakmamıştı. Hiç durmadan konuşuyor ve konuşuyordu. Onu zayıf noktasından yakalamaya çalışıyor, bazen düşüncelerine sızıyor, kimseye söylemediği sırlarını öğrenip Efe'yi delirtmeye çalışıyordu. İşin garip tarafı Carmen'in bu yaptığı Efe'nin işine geliyordu. Çünkü geçmişi Efe için bir kara delikti. Neler olduğunu, kim olduğunu net olarak hatırlayabilse her şey çok daha kolay olacaktı. Carmen farkında olmadan ona geçmişi yavaş yavaş hatırlatıyordu. Onun bu çabası Efe'yi yorsa da yine de onun için bulunmaz bir nimetti. Belki bir gün onun sayesinde bu işlere nasıl bulaştığını ve nasıl öldüğünü de çözerdi. İşte o zaman her şey çok başka olacaktı. Carmen'e karşı çaresiz görünmeye özen gösteriyordu. O aptal kadının ne kadar yararlı olduğunu fark etmesini istemiyordu. ''Sen bunları dert etme. Yakında renklerim eski haline döner.'' Dedi gülerek. Derin'i ikinci adrese gitmemesi için ikna etmeye çalışmıştı ama tabi ki Derin her zamanki inatçı haliyle gitmekten vazgeçmemişti. Carmen ne kadar yararlı olsa da canını sıkmaya başarmıştı. Efe Derin'in yanına geldiğinden beri aynı şeyi düşünüyordu. Carmen'in sorusu aklında yankılanıp duruyordu. Ona aşık oldun değil mi? İşte böyle demişti Carmen.

Efe olayları kafasında tartmaya başladı. Bir şekilde Derin'in babasının kızını korumasını istediğini biliyordu ve Derin'in tahmin ettiğinden çok daha uzun zamandır onu izliyordu. Bu gerçekten o kadar önemli mi diye sordu kafasında kendi sesi. Tamam babası onu korumanı istedi ama sen gerçekten bunu bu kadar ciddiye alacak biri misin? Geçmişi net olarak hatırlayamasa da gerçek kişiliğinin bu tarz şeyleri önemseyecek biri olmadığını hissediyordu. Muhtemelen hayattayken kendini beğenmiş, kibirli, kendinden başkasını önemsemeyen biriydi. O zaman neden şu an da Derin'i korumak bu kadar önemliydi? Sorumluluk duygusu yüzünden mi? Yüzünde yarım bir gülümseme belirdi. Hayatında hiç sorumluluk aldığı olmuş muydu acaba? Hiçlikte yalnız olduğu zamanlarda Derin'i özlediğini hissediyordu. Mümkün olduğunca onun yanında kalmaya çalışıyordu. Bu Derin'e henüz kendini göstermediği zamanlardan beri böyleydi. Carmen'in sorusu bir kez daha kafasında yankılandı. Ona aşık oldun değil mi? Düşünceleri arasında kaybolmuşken Derin'in konuştuğunu fark etti.

''Dal sarkar kartal kalkar, kartal kalkar dal sarkar. Bir berber bir berbere bire berber gel beraber bir...'' Sözün burasında artık dayanamayan Efe Derin'in sözünü kesme gereği hissetti.

''Sen ne diyorsun?'' Diye sordu merakla.

''Ne desem hıhı diyorsun. Ben de beni dinleyip dinlemediğinden emin olmak istedim. Bir süredir bildiğim tüm tekerlemeleri sıralıyorum ama sen yeni farkına vardın. Özetle beni dinlemiyormuşsun.''

HAYALET AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin