19. Ölü Fahişe

571 57 32
                                    

Derin bir trende gittiğini gördü. Tarih olsa olsa 70'li yıllar olmalıydı. Tren ilerlerken düşünüyordu. Kendisi gibi genel ev patronu olan o kadınla sürtüşmeye devam ediyorlardı. Kadın kendisi sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi ona iftira atıp, o daha çocuk yaştakileri satıyor, diyordu. Aralarında kıyasıya bir rekabet vardı. O orospu çocuk satmıyordu sanki. Hem kendisinin en küçük yaşta sattığı kız on üç yaşındaydı. On üç yaşında evlenen kız çoktu bu ülkede. Bu yaşta çocuk sayılmazlardı.

Trenden inip karanlık sokaklardan geçerek çalıştırdığı eve doğru yürümeye başladı. Kar yağıyordu. Kaymamak için yavaş yavaş ilerledi. Köşedeki yaşlı dilencinin yanından geçtiğinde evi gördü. İki katlı eski bir binaydı. Binaya az bir mesafe kala çalıştırdığı kadınlardan birinin elinde bavuluyla çıktığını gördü. Ondan kaçanın sonu hiç iyi olmazdı. Bunu herkes bilirdi. Yüzüne kezzap yemek istemiyorsa o bavulu bırakıp çalışmaya dönecekti. Biraz sonra kadınla karşı karşıya geldi.

''Nereye gidiyorsun ulan orospu!'' Dedi.

Kadın üzgün ama kararlı gözlerle ona baktı. ''Artık burada daha fazla çalışamam.'' Dedi.

''Lan kaltak benden kaçmak kolay mı? Hayatını bitiririm senin!''

Kadın onu umursamadan yanından geçip yürüdü. ''Artık burada daha fazla çalışamam.'' Dedi sadece.

Genel evin patronu Nilgün onun arkasından bakakaldı. ''Ne oluyor lan?'' Dedi kendi kendine. Hızla eve doğru yürüdü. Birilerinin ağzına sıçacaktı ki siniri biraz geçsin. Kapıya geldiği zaman elinde bavullu iki genç kız daha gördü, bunlar kardeşti. Onlar da mı gidiyordu? Bu gün nasıl bir gündü böyle? Bu kaltaklar ne zannediyordu kendini? Kızlara ters ters baktı ama onlar daha konuşmasına bile fırsat vermeden koşar adım yanından geçip uzaklaştı. Ya sabır, dedi içinden. Eve girdiğinde üç kişinin daha ayrılmak için hazırlandığını gördü. Tam artık patlayıp ciyak ciyak bağırmaya başlayacaktı ki kulağına gelen hafif bir ses duydu.

''İçim oyulmuş gibi hissediyorum.'' Ses hafifti ama net olarak duyuyordu. Kadınlarla ilgilenmeyi bırakıp sesin nereden geldiğini anlamaya çalıştı. Merdivenlerden çıkıp üst kata yöneldi. Bu kadar hafif bir sesi aşağıdan duymasına şaşırıyordu. Yan yana dizilmiş odaları geçip beşinci odanın önünde durdu. Kapıyı yavaşça araladı. Kapının aralığından ilk gördüğü şey ileride yatağın yanında oturan karanlık görünüşlü adam oldu. Şeytani gözlerini dikmiş ona bakıyordu. Kapıyı tamamen açıp odaya baktığında yatağın üstündeki kızı fark etti. ''İçim oyulmuş gibi hissediyorum.'' Dedi kız. Bunu der demez ağzından et parçaları kusmaya başladı. Sımsıkı tuttuğu karnından elini çekince dağılmış bağırsakları yere döküldü.

Derin yataktan sıçrayarak kalktı. Çığlık atmamak için eliyle ağzını kapattı. Bir süre öylece kaldı.

''Kabus mu gördün?'' Dedi Efe. Başını çevirdiğinde Efe'nin ilerideki sandalyede oturduğunu fark etti. Çok yorgun görünüyordu.

''Sen gitmedin mi?'' Dedi.

''Gitmedim.''

''Gitmeliydin. Berbat görünüyorsun.''

Efe bu konuda yorum yapmamaya karar verdi. ''Ne gördün?'' Diye sordu.

''Bir cinayet. Çok korkunçtu. Bence normal bir ölüm değildi.''

''Bir cinayet olmasının dışında da mı normal değildi?''

''Evet. Bence bunu yapan adam karanlık tarafa kayan biriydi.''

''Anlatmak ister misin?''

''Anlatmasam daha iyi. Unutmak istiyorum.''

''Tamam.''

HAYALET AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin