12. Cehennem Alevi

766 77 42
                                    

'Oradasın ama aslında yoksun.

İkisinde birden var olmazsın.

Asla karışmamalı birbiriyle.

Sınırları çizildi el birliğiyle.

Savaşlar, yıkımlar artık bitmişti ama,

Onlar vazgeçer miydi sonsuz istekleriyle.

Belki de hiçbir zaman bitmedi,

Hiçbir zaman bitmeyecek.

Sonsuz istekleri bir gün onları yok edecek.'

Derin bu tarz mısraların olduğu kitabı okumaya devam ediyordu. Efe saatlerdir yanındaydı ama Derin onunla konuşmaya fazla istekli değildi. Efe de belli ki bu durumun oldukça farkındaydı.

''Bu gün çok sessizsin.'' Dedi Derin'e.

''Gördüğün gibi bir şey okuyorum.''

''O kitabı bitirmemiş miydin?''

''Evet ama dikkatimden kaçmış bir şeyler olabilir diye tekrar okuyorum.'' Derin kimi kandırıyordu ki? Efe'yle konuşmak istemiyordu. O ateşli öpüşmeden sonra bunu yapmaya cesareti yoktu. Onunla öpüşürken tüm dünya durmuştu. Gel gör ki o sırada Masal'ın vücudundaydı. O şekilde hisseden ben miydim yoksa Masal mı diye düşündü. Efe'den hoşlanmak istemiyordu. Gördükleri gerçek miydi bilmiyordu ama ona gerçek gibi geliyordu. Belli ki Efe'nin çok sevdiği bir kız arkadaşı vardı ve buna saygısızlık etmek istemiyordu. O sırada telefonunun çalmasıyla düşünceleri bölündü. Arayan kişinin Mehmet olduğunu görünce bir an açmakla açmamak arasında kalakaldı. Efe de o farkında olmadan yanına gelmiş arayana bakıyordu.

''Hala onunla görüşüyor musun?'' Diye sordu Derin'e. Tehlikeli bir hali vardı. Derin Efe'nin koruma olayını biraz abarttığını düşündü. Israrla çalan telefona cevap verdi.

''Efendim?''

''Merhaba Derin nasılsın?''

''İyiyim.'' Dedi Derin onun nasıl olduğunu sormadan.

''Açmayacağından korktum.''

''Açtım işte. Ne söyleyecektin?''

''Madem baban hakkında araştırma yapıyorsun sana yardımcı olabilirim diye düşündüm. Babanın günlüklerini bende okudum ve orada çok dikkat çeken bir ayrıntı vardı. Bir depodan bahsediyordu. İstersen o depoya birlikte gidebiliriz.'' Derinde babasının günlüklerini okumaya çalışıyordu ama yazılar çok kötü olduğu için pek başarılı olamamıştı. Mehmet'e güvenmek istiyordu. Belki de Mehmet'e yaklaşmalı ve Efe'den sonsuza kadar uzaklaşmalıydı.

''Tamam.'' Dedi gördüğü rüyanın verdiği garip ruh haliyle.

''Anlaştık birazdan gelir seni alırım.'' Derin telefonu kapattı. Efe'nin cevap bekleyen bir hali vardı.

''Eee ne söyledi?''

''Mehmet babamın günlüklerini okumakta benden daha başarılıymış. Günlükte bir depodan bahsedildiğini söyledi. Beni oraya götürecek.''

Depo kelimesi Efe'nin beyninde şimşek gibi çaktı. ''Gidemezsin!'' Dedi kesin bir dille. Şaşıran Derin ''Neden?'' Diye sordu. Efe ne diyebilirdi? Orada öldürdüm ve öldüm mü diyecekti. Başka bir yer olamazdı. İçinde bir şeyler aynı depodan bahsettiklerinden emindi.

''O adama güvenmiyorum. Sana bir defa yalan söyledi. Bir daha söylemeyeceği ne malum?''

''O zaman ondan deponun adresini isterim ikimiz birlikte gideriz. Olur mu?''

''Hayır.'' Dedi Efe kesin bir dille. ''Oraya gitmeyeceksin.''

Artık sinirlerine hakim olamayan Derin bağırmaya başladı. ''Neden gitmeyecekmişim? Bana bir sebep söyle.''

HAYALET AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin