14. Ölüler Mezarlarında Kalmalı

601 66 47
                                    

Sıla'nın telefonu cevap vermiyordu. Derin defalarca aradı. ''Onun evine gitmeliyiz.'' Dedi Efe'ye.

''Bence de hemen gidelim.''

Derin eşyalarını alıp aceleyle kapıdan çıktı. Saat geç olmuştu ama caddeye çıkarsa taksi bulabilirdi. Sokakların tenhalığına aldırmadan ana caddeye doğru koştu. ''Ya evde değilse?'' Diye sordu Efe'ye.

''Umarım evdedir. Değilse başka bir yol düşüneceğiz.''

Neden bir türlü taksi gelmiyordu. Sonunda bir taksi bulduğunda hızla binip Sıla'nın adresini verdi. Bir yandan Sıla'yı tekrar tekrar aramaya devam ediyordu. İyice umudu kesmişken birden telefon açıldı. Ama cevap veren yoktu. Derin telefondan gelen mekanik sesleri duyuyordu. ''Sıla.'' Dedi umutsuzluk içinde. ''Lütfen cevap ver. Lütfen.'' Ardından Sıla'nın hafif sesini duydu.

''Işıkları kim kapattı Derin? Burası çok karanlık. Asla ışıkları kapatmamalısın. Asla.''

''Neredesin Sıla? Evine geliyoruz orada mısın?''

''Buraya gelmemelisin.'' Sıla telefonda ağlamaya başladı. ''Işıkları kim kapattı?'' Diye sordu tekrar.

''Sıla neredesin. Seni almaya geliyorum. Evde misin?'' Ve telefon yine kapandı. Derin'in içinden telefonu fırlatıp atmak geldi. Yol bir türlü bitmek bilmiyordu. Lanet ederek Sıla'yı bir kez daha aradı. Beklemediği şekilde telefon birden açılınca şaşırdı.

''Efendim?'' Diyordu Sıla. ''Bu saatte rüyanda mı gördün kız beni?''

''Sıla.'' Dedi Derin bağırarak. ''İyi misin?''

''İyiyim de asıl sana ne oldu kızım korkutma beni?''

''Az önce seninle telefonda konuşmadık mı Sıla?''

''Yok kız ben banyodaydım. Defalarca aramışsın. Tam seni arayacaktım sen beni aradın.''

Derin aniden hissettiği rahatlamayla ağlayacak gibi oldu. ''Evdesin ve iyisin o zaman.''

''Aynen öyleyim de sen beni feci şekilde korkutuyorsun şu an. Annemler bir arkadaşlarının kızının düğününe gitti. Duysalar kesin kızarlar ama onlara çaktırmadan yanına uğrayayım istersen.''

''Gerek yok çünkü ben geliyorum yanına. Seni görmeden içim rahat etmeyecek.''

''Kızım ne oldu söylesene?''

Derin arkadaşını korkutmak istemedi. ''Bir şey yok canım. Son zamanlarda olanlar yüzünden herhalde. Sizin için çok fazla endişeleniyorum. Telefona cevap vermeyince korktum.''

''Valla senin adına üzüldüm kendi adıma sevindim Derinciğim. Bu vesileyle akşam kız kıza oturma partisi yaparız.''

''Ben çok kalamam annemin haberi yok. Sizinkiler gelene kadar kalırım sadece.''

''Offf!'' Dedi Sıla.

''Bu kadar üzülme en kısa zamanda üçümüz pijama partisi yaparız sizin evde söz.''

''Yok kız ona üflemedim. Elektrikler kesildi ona üflüyorum. Sokaktaki lambalarda sönmüş burası çok karanlık. Aman be annemler evde yokken kesileceği tuttu.''

Derin bir paniğin onu dalga dalga sardığını hisseti. Burası çok karanlık diyordu. Tıpkı az önce telefonda dediği gibi. Lütfen bu kötü bir şeylerin başlangıcı olmasın diye düşündü. Lütfen.

''Derin sakın telefonu kapatma yoksa korkudan bayılır kalırım ona göre. Mum aramaya gidiyorum ve feci tırsıyorum şu an.'' Sıla birden çığlık attı.

''Ne oldu?'' Diye sordu Derin. ''İyi misin?!''

''Off! İyiyim korma. O kadar karanlık ki hiçbir şey göremiyorum. Kapıyı bulmaya çalışırken başımı duvara vurdum.'' Derin paniğin onu sarmasına engel olamıyordu. Yol az kalmıştı ama ona bir türlü varamıyorlar gibi geldi. ''Evde buz var mı acaba?'' Dedi Sıla.

HAYALET AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin