I fell in love

323 26 21
                                    

Momo'nun ağzından

Bakugou-san önden giderek bana yolu gösteriyordu. Birkaç dakika sonra ise revirin önüne gelmiştik. Buraya gelene kadar hiçbir şey sormamıştım. Çünkü her şey belliydi.
Gözlerinden...
Endişeli görünüyordu ve acele ediyordu. Okul açıldığından beri Bakugou-san'ı ilk kez böyle görüyordum.

-Girecek misin?

-Ah‚ şey... Sen istersen girebilir-

-Girmeme gerek yok iyi mi onu söyle yeter. Merak ettiğimden değil sadece...

-Tamam açıklama yapmak zorunda değilsin Bakugou-san.

İlk önce kapıya hafifçe vurdum. İçerden "girebilirsin" kelimesini duyunca da hafifçe araladım. Kapının önündeki masada oturan kişi Recovery girl olmalıydı ve yandaki yatakta da... Shoto yatıyordu. Sanırım uyuyordu. Yüzünün rengi solmuş ve bitkin görünüyordu. Onu bu şekilde görünce içim burkulmuştu sanki... Gerçek anlamda burkulmuştu. Onu bu şekilde görmek...

-Merhaba Recovery girl-san, Shoto iyi mi acaba?

Önce kafasını Shoto'ya doğru çevirdi. Sonra masanın önündeki kağıtlarla ilgilenip tekrar bana döndü. Sanki iyi bir şey söylemeyecekmiş gibi duruyordu.
Ben kafamda korkunç senaryolar kurmaya hazırlanırken konuşmaya başladı:

-Şu anlık durumu iyi.

Şu anlık?

-Nasıl yani?(bakugou)

(YN- bakugou da merak etmiş AAAAAAA)

-Genel olarak değerleri çok düşük. Buraya geldiğinde birkaç kez kustu ve pek de bir şey yediğini düşünmüyorum. Kendine iyi bakmıyor.

-Gerizekalı...(bakugou)

Bu durum hiç iyiye gitmiyor... Bir şeyler yapmam gerek!

-Peki, teşekkürler. Biz çıkalım.

Tekrar sınıfa doğru yürürken Aizawa Sensei'in de bu tarafa doğru geldiğini gördüm. Endişeli gibi görünüyordu. Sanırım Shoto için endişelenmişti...

-Yaoyorozu, Bakugou! Todoroki hala revirde mi?

-Evet sensei az önce gördük uyuyor.

-Peki bende yanına gidiyorum. Siz de sınıfa gidin.

-Tamam Sensei.

Konuşmanın ardından Aizawa sensei revire doğru yöneldi. Hemen ardından Bakugou-san konuşmaya başladı.

-Derdi ne bunun böyle! Amacı kendini öldürmek falan mı?

-Hayır değil. Bunu kendisi bilerek yapmıyor...

Bunu daha fazla saklayamam. Shoto sana ihanet ettiğimi düşünmen umrumda değil. Ölmeni istemiyorum. Bu gidişle kendini öldürteceksin! Aizawa sensei ile konuşmam gerek.

Bakugou'nun ağzıdan

Bu Yaoyorozu denen kız eminim bir şeyler biliyor. Yarım p*çin böyle olmasının sebebini biliyor... Bu beni daha fazla sinir ediyor.

-NEDEN DOĞRU DÜRÜST SÖYLEMİYORSUN O ZAMAN?! MADEM BİLİYORSUN CEVAP VER.

-Bunu söyleyemem üzgünüm...

-Tch!

-Onu seviyorsun... Değil mi?

Bu soruyla beraber bir an da kaskatı kesildiğimi ve ensemden aşağı soğuk terler aktığını hissettim. Tabii ki de öyle bir şey olamaz. Ben onu daha tanımıyorum bile. Kısa sürelik duraklamamın ardından sonunda konuşabilecek duruma geldiğimde ağzımdan sadece "hayır" kelimesi çıkabilmişti...

Bunu daha fazla saklayamazdım.
Ama bunu önümdeki kıza anlatamazdım da.
Aralarındaki ilişki çok güçlü ve nasıl bir ilişki içindeler emin değilim.

-Bak eğer-

-Hayır dediğimi duydun değil mi?!

-Bir kız ve bir erkek arkadaş kalamaz mı?! Shoto ve benim aramda herhangi bir "aşk" ilişkisi yok tamam mı? Eğer merak ettiğin şey buysa. Olmadı ve olmayacakta... Eğer onu gerçekten seviyorsan elimden geleni yaparım sizin için. Ama onu üzersen... Seni asla affetmem.

(YN- MOMOYA YAZDIĞIM FAN FİC DE TEKRAR VE TEKRAR AŞIK OLUYORUM)

Söyler söylemez arkasına bakmadan gitti.
Kendini ne sanıyor bu be?!
Her neyse...
...
Artık endişeli hissetmiyorum.
Rahatladım.

Oylamayı unutmayın<33
Kendinize iyi bakınnn
Ilysm( ˘ ³˘)♥

What A Waste~ TodoBakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin