Bakugou'nun ağzından
Yarım P*çin kalkmasıyla beraber tekrar yukarı çıktık. Aslında Melez olmasa zaman alırdı hepimizin aynı anda çıkması. Herkesin g*tüne patlamamı sokmam doğal olarak zaman alır.
Gaz neredeyse buraya geliyor. Ne olduğunu bilmeden yaklaşmak tehlikeli ve yanımızda oraya girebilmemiz için gerekli ekipman yok.Ne yapmamız hakkında hâlâ bir şey bilmezken çok da uzakta olmayan iki kişiyle beraber yapacağımız şeyler de belirlenmiş oldu.
-Hey, Şuraya bakın! Tokoyami-kun ve Yaoyorozu-san!!
İnek Deku söylemese görmeyecektik sanki. Melez'in At Kuyruğu arkadaşı çok iyi görünmese de Karga Surat iyi görünüyordu.
Ellerindeki maskelerden anlaşıldığı kadarıyla oradan geliyorlar gibi görünüyor.-Momo! Tokoyami! İyi misiniz?!
-Evet, hallettik. Gazın kaynağını bulduk ve-
-Tamam sakinleş biraz... Kaibara yardım edebilir misin? (Shoto)
-E...Evet.
Bi Momo olamadım be.
Onun için endişeleniyor.
Arkadaş bile değiliz...
Benim için endişelenecek mi?
Tch.Her neyse.
Belki az önce yaşananlardan sonra bir şeyler değişmiştir çünkü bana ilk kez öyle bakıyordu... Kahretsin! Çocuk ölümden döndüğü için öyle bakıyordu tabii ki de bana özel bir şey değil! Ben ne zamandan beri bu kadar aptal olmaya başladım?Daha fazla ne kadar yakın arkadaş olduklarını görmeye tahammülüm kalmadığı için arkamı dönüp biraz ilerledim.
Gereksiz bir şekilde sinirliyim.
Yok. Gereksiz değil bu.
Melez de tam zamanında yanıma geliyor şu işe bak! Şimdi de kızarmaya başlıyorum! Sen gidip At Kuyruğu ile ilgilensene be! Arkamı dönüp uzaklaşsam bile arkamdan geldiğini hissedebiliyorum... Aptal Yarım Kafa. Salsana beni.
-Bakugou, iyi misin?..
-...
-Sinirli görünüyorsun?
-Ben hep sinirliyim!
-Evet ama ne zaman sana baksam sinirden kıpkırmızı oluyorsun. Farkında olmadan sana kötü bir şey mi yaptım?
(YN- ŞWLESLAŞEÖDŞWĞEŞSWŞDŞSLWĞ SİNİRDEN OLDUĞUNA EMİN MİSİN BEBEM??!??)
Ne? Ona sinir olduğumu mu düşünüyor?
-Hayır bir şey yapmadın.
Evet yaptın. Her gün seni düşünmekten bu haldeyim ama sen salak gibi sana sinir olduğumu düşünüyorsun.
-Benden nefret etmiyorsun değil mi?..
-BU DA NEREDEN ÇIKTI BE? BEN SENİ-
Yani senden niye nefret edeyim?NEFRET Mİ DİYOR LAN BU ÇOCUK KÖR MÜ? AŞKINDAN ÖLÜRKEN NASIL SENDEN NEFRET EDEBİLİRİM Kİ?!
Belki de beni bu hâle getirdiğin için bir gün nefret ederim-Bilmiyorum sadece sormak istedim. Çünkü ben... Yani... Nasıl söylenir bilmiyorum ama...
Düşündüğüm şeyi mi söyleyecek... Hayır hayır hayır daha neler!
Sanki ne diyeceğini bilmiyor gibi ya da ne demesi gerektiğini... Belki de anlatamıyordur.
Onun cümlesini tamamlamasını beklerken saniyeler saatlere dönüşüyordu sanki...
-Ben-(Shoto)
-ÇOCUKLAR BURAYA GELİN! Uzaklaşmayın lütfen! (Kaibara)
ANIN İÇİNE ETTİ GERİZEKALI!
Seni yanımıza alan da kabahat zaten.
Melezimi(YN-Awwww<333) iyileştirmeseydin kıçına patlamayı sokardım.-Her neyse daha sonra söylerim. Şimdi gitsek daha iyi olur. Her an her şey olabilir.
-Söyleyebilirsin.
-Sonra söylerim. Şu işten kurtulunca.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
At Kuyruğu ve Karga Surat'ın dediklerine göre artık gazın işini halletmişlerdi bir süre sonra tamamen kurtulabilecekmişiz.
Gerçekten de gaz az öncekine göre daha az alan kaplıyordu. Sanırım güçlü bir uyku gazı. Bundan etkilenenleri kurtarmaya gitmeliydik ve gazın tamamen ortadan kalkmasını beklemek pek de akıllıca değil.
Bizde, At Kuyruğu herkese gerekli malzemeleri vermesi üzerine, bulunduğumuz yerden ayrıldık.Umarım karşımıza tuhaf şeyler çıkmaz.
Fazla uzun bir yol değildi. Koşarak gittiğimiz için daha da kısa sürede varmıştık. Gazın bulunduğu alan azalsa da yine de etrafı görmek zordu. Tch, gel de bul şimdi insan burada. Göz gözü görmüyor ki!
Burada ne kadar oyalandık bilmiyorum ama küçük sayılamayacak bir alanı aramıştık ve bunun sonucunda sadece tek bir kişiyi bulabildik. Büyülü El'in sınıfından biri.
-Oh... Sadece uyuyor... Onu buradan götürelim. (Kaibara)
-Etrafta başka birileri yok sanırım ama yine de emin olmalıyız. İkiye ayrılalım. (Momo)
Birilerini iyileştirmek gerekebileceği için Kaibara ve herhangi bir malzeme lazım olduğunda yaratmak için Yaoyorozu burada kalıp başka birilerinin olup olmadığına bakacaktı. Tabii inek Deku da onlarla birlikte olacak. Tokoyami gücünü kontrollü bir şekilde kullanabilmek için ışığa muhtaç durumda. Bu yüzden o bizimle gelecek. Her ne kadar Yarım P*ç kendisinin halledebileceğini söylese de onu tek başına yaralı birisiyle bırakmaya niyetim yok.
Tekrar olmaz.
Ne yapacağımıza karar verdikten sonra ayrıldık.
Orman anormal denilebilecek bir şekilde sessizdi. Bazı alanlarda hâlâ mavi alevler vardı. Bu irkilmeme sebep olmuştu çünkü onu yurtlara giderken görmüştüm. Aizawa Sensei ve ders alan birkaç öğrenci de oradaydı. Umarım ki kimseye bir şey olmamıştır. Yurtlara da gitmemiz gerekecek.Yolda yürürken sürekli etrafı kontrol etme ihtiyacı duymam sinirlerimi bozmaya başlamıştı artık. Gergindim. Hem de fazlasıyla. Sanki her an bir şey olacakmış gibi bir his vardı içimde. Kaldığımız yurtlara yaklaştığımızda ise hislerimin nedensiz olmadığını anlamış oldum. Çünkü mavi alevler etrafımızı bir çırpıda sarmıştı bile.
Kimse de demiyor ki "Öldün mü hiç bölüm gelmiyor askim?" Neyse....
Attim bölümü okunur mu bilmem.
Belki çoktan unutulmuştur😔😔😔😔
Kendinize iyi bakınnnn
Ilysm<33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
What A Waste~ TodoBaku
FanfictionSen olmadan yaşadığım her an acı vermekten başka bir şeye sebep olmuyor. Ama artık sorun yok. Çünkü yanına geliyorum birazdan. Bencillik olduğunu düşünebilirsin, ben de farkındayım. Gerçek bir kahraman gibi ölmeliydim. Senin gibi. Ama... Olanlarda...