(YN- eşek şakası yaptım SON falan değildi😊😊😊😊😊😊😊😊😊😊😊😊 VE ALTIMA İŞEDİM YORUMLARINIZI OKURKEN ÖZÜR DİLERİM WŞELSPQLSŞQPELAPWLSL)
Katsuki'nin ağzından
Sonra arkamdan bir ses duyuyorum.
"Senin suçun."
Tüm gerçeklik algım yok oluyor, düşüyorum.
Bu sefer öleceğimden eminken son kez onun ismini haykırıyorum, bu seferse sesim çıkıyor.-SHOTO!
Kafamı koyduğum yerden kalkınca tekrar onu görüyorum. Karşımda ise Midoriya ve Yaoyorozu.-Kacchan...
-Her şeyin içine ettim ben!..
Bir şeyler anımsıyorum.
Daha önce verdiğim sözü.
Gözlerim bu sefer Shoto'ya kayıyor tekrar ve tekrar.
O uyuyor..."Melek gibi uyuyor. Evet gerçek bir melek gibi. Kırmızı ve beyaz renkte olan saçları birbirine hafifçe karışmış, yanakları pembe. Düzenli nefes alışverişleri ile şimdi daha huzurlu görünüyordu. Dokunmaya kıyılamayacak kadar narin ve güzel olan birine neden bu kadar zarar verilebilirdi ki?
...
Ailesine daha fazla acı çektiremeyecekti o pislik herif artık."Bu cümleler tekrar kafamda dönüyor.
Söz vermiştim, o günden sonra onu koruyacağıma dair.
Ve şu an tam buradayım.
Her şey daha beter olmuş bir şekilde.
Eğer daha geç kalsaydım neler olacağını düşünürken nefes bile alamıyorum. Aklıma ise gördüğüm kabus geliyor hemen.Ama kabusu tekrar yaşamak yerine bir sesle tekrar olduğum ana geri dönüyorum.
-Kacchan olanlar senin suçun değildi. Todoroki-kun da asla bu konuda seni suçlamaz, biliyorsun. O bile suçlamazken kendini suçlamanın anlamı ne? Onun için güçlü kalmalısın. Saçma saçma düşüncelere dalma lütfen!
İnek Deku gerçekten de mantıklı konuşuyordu, ilk defa. Ama olmuyordu işte. Bildiğim halde o eve daha erken gitmemiş olmam, onun her seferinde evine gitmesine göz yummuş olmam ve daha birçok hatam varken... Kendimi affedemezdim.
yine de bir konuda emindim;
Her şeyin sorumlusu ben değildim.
Asıl suçlu ben değildim.Shoto'nun yıllardır acı çekmesine neden olan ben değildim.
Sevdiğim insanın, hastanede can çekişmesinin nedenleri arasında benim aptallığımda vardı ama onun kalbine bıçak saplayıp öldürmeye çalışan kişi ben değildim.
Endevour'du.
Bu ismi içimde tekrar söyleyince tüm sinirlerim harekete geçmişti bile.
Onu öldürmem gerekiyordu, başka bir yol artık düşünemiyordum.
Sinirle kalkarak bağırmaya başladım. Sanki bi anda önümde belirecekmişçesine.-Endevo- O OR*SPU ÇOCUĞU NEREDE? KAHRETSİN! BEN ONU TAMAMEN-
-İtiraf etti, her şeyi.
İtiraf?
Bunu söyleyen at kuyruğuydu. Yüzünde her zamankinden farklı bir ifade vardı, çok yakından bildiğim bir duygu;
Suçluluk.
O bile kendini suçlarken ben kendimi nasıl suçsuz bulabilirdim ki?
Ayrıca Endevour, her şeyi itiraf etti derken?
Kesin bir şeyler çeviriyor olmalı...-Bir şeyler çevirmediğine emin misin?
-Bilmiyorum ama oradaydım ailemle birlikte. Bildiklerimizi, duyduklarımızı anlattık... Size de soracaklardır...
Keşke işler buraya gelmeden...Sözlerini tamamlayamadan göz yaşlarına boğulmuştu bile.
-Yaoyorozu-san, elinde olsaydı söylerdin. Neler olduğunu biliyorsun. Lütfen şimdi olanlar için ağlamanın sırası değil... (deku)
At kuyruğu biraz daha sakinleştikten sonra gece boyu olanlar biraz daha kafamı kurcalamaya başladı.
Önce siren sesleri kafamın içini doldurmaya başladı sonra Aizawa sensei ve All Might'ın soruları... Endevour'un o iğrenç suratı.
Anlamadığım şey ise Aizawa Sensei'in ve All Might'ın ya da Shoto'yu tanıyan diğer insanların neden burada olmadığıydı. Belki biliyorlardır umuduyla karşımdakilere sormayı denedim.-Aizawa sensei ve All Might nerede? Shoto'nun ablası ya da abisi?
-Aizawa sensei ve All Might Endevour'un peşini bırakmak istemiyorlar, o yüzden şu an onunladırlar ve polislerle.
-Ben dün geceyi pek hatırlamıyorum... Siz ne ara geldiniz?
-Aslında sadece Yaoyorozu-san gelecekti, olanları ailesi öğrendiği için. Sonradan... Kulak misafiri olmuş olabilirim. Başka kimse bilmiyor, şimdilik.
-Fuyumi-san okulu için gezideymiş, Natsuo-san da kampüste. İkisinin de haberi yok. Aizawa Sensei olanları kendisi söyleyecek. Bana öyle söyledi.
Her şey daha düzgün bir şekilde kafama yerleştikten ve düşüncelerimi toparlayınca, Shoto'ya döndüm. Sakinleşmemi sağlayan tek sebebim onun şu an daha iyi olmasıydı.
Elini ellerim arasına aldım.Buz gibi...
Büyük ihtimalle verilen ilaçlar yüzünden.
Yüzünü saçlarının bir kısmı kapatıyor. Onu daha iyi görebilmek için saçlarını hafifçe çekiyorum yüzünden.
(YN-oy oy kıyamaz da sevdiceğine)
Canının yandığını hâlâ hissediyorum sanki.
Buna rağmen en azından artık daha huzurlu olabileceği için seviniyorum, sevinmeye çalışıyorum tüm olanlardan sonra.Tek istediğim ise tekrar gözlerini görebilmek, onunla tekrar konuşabilmek, sarılmak ve öpmek.
Ve tabii ki Endevour'un sonunun geldiğinden emin olmak.Normalde bölümü çok daha geç atcaktım da kıyamadım 😊😊😊😊
ŞALDĞALDĞALESLĞWSLĞASLAĞ
Okuduğunuz için teşekkürler ve evet daha çok çok yazmak istediğim şey var. 500 bölüm çıkmaz umarım amk
Kendinize iyi bakınnn
İlham bittiği için 10 ay sonra görüşürüz artık(bu sefer gerçekten 10 ay yokum galiba).
ŞİMDİ OKUDUĞUN
What A Waste~ TodoBaku
FanfictionSen olmadan yaşadığım her an acı vermekten başka bir şeye sebep olmuyor. Ama artık sorun yok. Çünkü yanına geliyorum birazdan. Bencillik olduğunu düşünebilirsin, ben de farkındayım. Gerçek bir kahraman gibi ölmeliydim. Senin gibi. Ama... Olanlarda...