Shoto'nun ağzından
Momo'yu aramaya çıktığımda çok geçmeden buldum. Fazla uzaklaşmamıştı çünkü her an sahaya çağırılabilirdi. Yanına geldiğimi fark etmişe benzemiyordu ama sesimi duyunca irkildi.-Nasılsın?
-Ah, iyiyim. Yani biraz gerginim sanırım.
Moral verme konusunda gerçekten kötüyüm ama fikir verme konusunda kötü sayılmam değil mi?
-Evet, belli oluyor... Momo, bunu sana çok fazla söylediğimi biliyorum ama tekrar söyleyeceğim. Olay anında çok fazla düşünüyorsun. Seninle ne zaman antrenman yapsak hep böyle. Eğer yeterli zamanın varsa gerçekten harika planlar kurabiliyorsun ama şu an fazla düşünmek için zamanın yok, alan dar. Gergin olma demek anlamsız ama çok güçlü bir özgünlüğün var ayrıca gerçekten akıllı birisin.
-Teşekkürler, Shoto... Deneyeceğim.
-Sana güveniyorum. Git ve onlara kim olduğunu göster. Ayrıca seninle teke tek savaşmadan bu turnuvaları bitirtmeyeceğim.
Gerginliği biraz olsun yatışmış gibiydi. Hafifçe gülümsemesinin ardından yarışmak için sahaya doğru yol aldı.
-Başaracağını biliyorum.
Sanırım ona biraz olsun moral verebildim.
Ben de daha fazla burada beklemeden ve Momo'nun düellosunu kaçırmadan bulunduğum yerden ayrıldım. Tekrar eski yerime döndüğümde neredeyse başlamak üzereydiler.
Momo ve Tokoyami.
Tokoyami gerçekten güçlü ama Momo onu alt edebilir.
İlk saldırıya geçen düşündüğüm gibi Momo olmadı. Aklında eminim çok önceden beri kurduğu bir planı vardı. Tokoyami Dark Shadow'u ile -tam olarak emin değilim ama ona bu seslenirken duymuştum- hızlı bir saldırı yaptı ama küçük de olsa bir açıklığı vardı ve Momo da bunu hemen fark etti. Kalkan tarzı bir şeyi yarattıktan sonra sanki Dark Shadow'a karşı kendini savunur gibi gösterip asıl saldıran o oldu.
Tabii bu Tokoyami'yi yenebilecek kadar güçlü bir saldırı değildi. Tokoyami bu sürpriz saldırını çok çabuk farkına vardı ve geri savuşturdu. Bu az kalsın Momo'nun alandan çıkmasına neden olacaktı. Bir yerden sonra saldırıları aynı olmaya başlayınca Momo'nun asıl planını da anlamış oldum. Onu buradaki herkesten daha iyi tanıyordum. Tabii ki de tüm numarası sadece başta yaptığı şey değildi asıl oyun şimdi başlayacaktı. Tam olarak ne yarattığını anlayamadım. Ama büyük bir şeydi ve bu onu yormuşa benziyordu. Tanrım... Tüm sahayı uçurmayı planlıyor sanırım. O şey bir bombaya benziyor.
En azından Bakugou gibi patlatmayacak her yeri. Tek bir atışta sonlandıracak.Birkaç dakika sonra Momo tamamen halletmişti. Tokoyami sınırın birkaç metre gerisinde yerde yatıyordu. İkisi de sert oynadı.
Bana kalırsa Tokoyami daha avantajlıydı ama Momo aleyhine olan durumu tam tersine uzun da sürse çevirmeyi başarmıştı. İkisi de yorgun görünüyordu. Onu hemen rahatsız etmek istemiyordum ve az sonra ben ve Sero'nun turu vardı. Momo'yu yine de ziyaret etmenin iyi olduğunu düşünerek ve biraz rahatlayabilmek amacıyla bulunduğum yerden ayrıldım.-İyi şanslar yarım, kaybedeyim deme.
Kaybetmeyeceğim.
Bakugou'yu gördüğüm an da 3. tura başlamadan önce söylediği şey bir kez daha aklıma geldi.Nefretini bu kadar belli etmek zorunda mısın?
Bu konuyu onunla sonra konuşmak üzere bir kez daha kenara koydum ve kafamı sallayarak onu onayladıktan sonra asıl yapmam gereken şeye odaklandım.
Ama maalesef ki Momo'nun yanına gidemeyecektim. Çünkü şu an görmek isteyeceğim son kişi karşımda dikiliyordu:
2 numaralı kahraman.
Eheheheehehehehegeheeyeh ne güzel yer de bitirdim heee😋😋😋
Kendinize iyi bakınnn
Oylamayı unutmayınnn
<333
ŞİMDİ OKUDUĞUN
What A Waste~ TodoBaku
FanfictionSen olmadan yaşadığım her an acı vermekten başka bir şeye sebep olmuyor. Ama artık sorun yok. Çünkü yanına geliyorum birazdan. Bencillik olduğunu düşünebilirsin, ben de farkındayım. Gerçek bir kahraman gibi ölmeliydim. Senin gibi. Ama... Olanlarda...