(Han)
- Size bir şey söyleyeceğim..
Önümde duran kahveden bir yudum aldıktan sonra bilmem kaç dakikadır söyleyip söylememek arasında kaldığım kararsız halimi alt ettim ve karşımda oturan ikilinin sohbetlerini kesip bana odaklanmasına sebep oldum.
-Ne oldu?
Seungmin'in gergin ifademden kuşkulanmışçasına kaşlarını çatarak sorduğu soruyla yutkunup gözlerimi elimde oynadığım kahve bardağına indirdim.
Sabahtan beri onlara anlatıp anlatmamakta karasızlık yaşıyordum ama danışabileceğim birilerinin olması şarttı. Yoksa düşünmekten kafayı yerdim. Ve sonunda ikinci dersin teneffüsünde Felix, Seungmin ve beni bir şeyler içmek için kantine indirdiğinde bunu onlara anlatmak için bulduğum fırsatı kullanmak istemiştim.
- Ben... dün bir şey yaptım..
Boştaki elimi enseme götürüp saçlarımı karıştırıp söylediğim sözler karşısında Seungmin endişeli olduğumu anlamış olacak ki elindeki kahve bardağını masaya bıraktı ve tüm dikkatini bana verdi.
- Hayatımın üstüne bahse girerim ki olay Minho'yla ilgili!
Felix'in çikolatalı sütünün pipetini dudaklarının arasına alıp ısırarak söylediği sözlerle gözlerim kocaman açılmıştı..
O bunu nasıl biliyordu ki?
- Sen?.. Nasıl?
Şaşkınlığımın getirisi dudaklarımın da gözlerim gibi genişçe açılmasına neden olurken karşımdaki sarışın gayet rahat bir ifadeyle omuzlarını silkti.
- Dün sen lavabodayken Minho'yu senin kitabına bir şeyler yazarken gördüm.. Onu kızdıracak bir şey mi yaptın? Pek sinirli görünmüyordu ama onun sağı solu belli olmaz... Kesin onu kızdıracak bir şey yaptın değil mi?
Felix'in sözleri beni büyük bir farkındalığın içine sokarken aklımda tonlarca fikir yer edindi. İşte şimdi taşlar yerine oturuyordu.
O notu yazan, çizdiğim resmi alan..
O kişi Minho'ymuş...
Dün gece kim olduğunu düşünüp sabaha kadar uyuyamamıştım ama elbette Minho'dan başkası aklıma gelmemişti. Yine de bir şekilde kuşkularım içimi kemirmiş alaca demini sabaha vurana kadar uyutmamıştı beni. Bu yüzden deli gibi yorgundum. Fakat şimdi doğruluğundan tamamen emindim.
Yine de yazılan not tekrar aklıma gelince yüzümün kızarmasına engel olamadım. Yapan kişinin Minho olması beni yeni bir karışıklığa sürüklerken derin bir nefes çektim içime.
- İyi misin?
Seungmin'in sorusuyla birlikte tüm düşüncelerimden sıyrılıp ona döndüm;
-Evet sadece.. nasıl anlatsam bilmiyorum..
Onları tam olarak tanımadığım için ne diyeceklerini ya da nasıl bir tepki vereceklerini kestiremiyordum. Fakat Minho'yu tanıyan onlardı. En azından neden böyle bir şey yapmış olabileceği hakkında ufak da olsa fikirleri olabilirdi. Zira ben düşünmekten kafayı yiyecektim.
Bu sebeple son kez soluyarak her şeyi anlatmaya başladım. Düşüncelere dalıp yanlışlıkla Minho'nun gözlerini çizdiğimden tut akşam eve gittiğimde çizimin kitapta olmadığını ve gördüğüm notu...
Ben bunları anlatırken karşımdaki ikili şaşkınlıklarını gizleyememişlerdi. Hatta Felix bir ara dalga geçtiğimi falan söylediğinde ona ciddi bir bakış atmıştım. Konuşmamı tamamen bitirdiğimde ise Seungmin önce Felix'e bakıp sonra bana döndü ve idrak edemediği açıkça belli olan ifadesiyle merakını gidermek adına konuşmaya başladı;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözlerinde Saklı CENNET'im •Minsung/Chanlix
Fanfic"Pekala! Madem ki Minho için her şeyi yaparsın, o halde geber ibne! Oğlum için kendini öldür ve onun senin gibi bir ibne olup hayatını mahvetmesine izin verme! Minho'ya bir iyilik yap ve kendini öldür!" "Hayır! Ben Minho'ya bir iyilik yapıp, seni bi...