( Yazardan )
Changbin sırtında uyuyakalan eski dostunu yatağına yatırmış ve tekrar Felix ve Jeongin'in odasına geri dönmüştü..
- Seungmin o yemek değil! Benim kolum beyinsiz! Siktir! Isırma lan...
Changbin daha kapıdan girer girmez gördüğü manzarayla gülmemek için dudaklarını ısırmıştı.. Seungmin, Han'ın kolunu iki eliyle tutmuş ısırıyordu..
Han kapıdan giren çocuğu görüp rahatlamış bir ifadeyle nefesini verirken konuştu;
- Tanrım! Changbin kurtar beni bundan.. Yeminle bugün herkes beni yemek sanıyor! Tamam tatlı biriyim ama bu kadar da olmaz yani..
Changbin onların yanına gidip Seungmin'i kendine çekerken konuştu;
- Gel buraya başkan.
Sonunda Seungmin dişlerini Han'ın kolundan çektiğinde sarhoşluk yüzünden daha ne olduğunu anlayamamıştı...
- Benden bu kadar.. Sana kolay gelsin!
Changbin onu onayladığında Han çıkıp gitmişti ve Changbin neredeyse düşecek olan Seungmin'in kolunu girerek ona destek olmuştu..
- Changbin bu sen misin? Nerede kaldın sen bakayım? Beni burada bırakıp gittin! Senin yüzünden yemeğim de kaçtı!
Han odadan çıktığında Changbin'e dönüp işaret parmağını sallayarak konuştu Seungmin..
- Ne o yoksa beni mi özledin?
Changbin bir yandan onu tutmaya çalışırken konuştuğunda Seungmin dengesini ayarlayıp yüzünü ekşiterek ona baktı;
- Rüyanda görürsün de bana yemek getirdin mi?
Sarhoş gencin konuşmasıyla Changbin'in yüzünde bir tebessüm belirirken onun kolunu omzuna koyup destek olurken konuşmuştu;
- Bir kere de özledim desen ölürsün değil mi başkan?... Neyse odada yiyecek bir şeyler olacaktı.. Gidelim mi?
Seungmin onu onayladığında ikili odadan çıkarak sessizce kendi odalarına gitmişlerdi..
Odaya girdiklerinde Changbin onu yatağa oturtup birkaç atıştırmalık vermişti.. Seungmin onları yiyip bitirene kadar onu izlemiş ve bazen kendisi yedirmişti...
Sonunda karnı doyan çocuğun yüzünde ki tebessüme şahit olduğunda küçük bir havluyu soğuk suda ıslatıp getirerek yanına oturmuş ve biraz da olsa sarhoşluğunu alması için yüzünü soğuk havluyla silmeye başlamıştı..
- Bu çok soğuk! Donarak ölürüm.. Bunu istiyorsun değil mi? Çok kötü birisin!
Seungmin yanağına değen ıslak ve soğuk havluyu eliyle itip dudağını büzerek konuşmuştu. Changbin ona kaşlarını çatarak sahte bir sinirle cevap verdi;
- Biraz ayıl diye yapıyorum gerizekalı! Seni buz gibi suyun altına sokmamı istemiyorsan uslu ol!
Seungmin trip atar gibi bir ifadeyle ona dil çıkartıp omuzlarını çırpmıştı.. Changbin boşta ki eliyle önünde ki çocuğun kahküllerini hafifçe çekmiş ve bu defa havluyu alnına yavaşça dokundurmuştu...
Ufak dokunuşlarla havluyu alnında gezdirirken Seungmin baygın gözlerle Changbin'i izliyordu...
Kendi sarhoş olabilirdi ama kalbi değildi.. Eğer kalbi sarhoş olsaydı bu kadar hızlı atmasının imkanı olmazdı...
Gözleri onun yüzünde gezinip dudaklarında biraz mola vermişti.. Yutkundu Seungmin...
Düşündüğü şeyle gözlerini ondan çekerek başını hızla yere eğdiğinde Changbin gencin bu ani hareketiyle elini ondan çekip endişeli bir şekilde konuşmuştu;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözlerinde Saklı CENNET'im •Minsung/Chanlix
Fiksi Penggemar"Pekala! Madem ki Minho için her şeyi yaparsın, o halde geber ibne! Oğlum için kendini öldür ve onun senin gibi bir ibne olup hayatını mahvetmesine izin verme! Minho'ya bir iyilik yap ve kendini öldür!" "Hayır! Ben Minho'ya bir iyilik yapıp, seni bi...