( Yazar )
- Şimdi hepinizle tek tek tanışmak isterdim ama bu sadece vakit kaybı olur diye düşünüyorum çünkü hepinizin ismini daha arkamı dönmeden unuturum. İsim hafızam biraz berbattır.
Yeni hocanın parmak uçlarını birbirine yaklaştırıp omuzlarını silkerek söyledikleri ile tüm sınıf pür dikkat onu dinliyor ve genç adamın alışık olduğu çoğunun bakışlarında yakalanan hayranlık hissi istemsiz özgüven veriyordu.
Tabi sarışın genç de onlardan biriydi...
- İsminizi hatırlayabilmem için aklıma kazımam gerek çocuklar. Bu da sizin eliniz de. Umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir.
Hafif uyarıcı tondaki sözlerle öğrenciler onu anladığını belli eder gibi başını sallayarak ufak mırıltıların sınıf duvarlarında yankılanmasına izin verdi.
Chan aldığı onayla birlikte başını memnuniyetle olumlu anlamda sallayarak istediği mesajın ulaşmış olmasını temenni ederek devam etti.
- Kurallarımdan bahsedecek olursak- Aslında bakarsanız kuralımdan. Çünkü sadece bir tane var.
Kahve gözlü adamın işaret parmağını kaldırarak söylediği sözler tüm sınıfın dikkatini çekmiş olacak ki hepsi olabildiğince dikkatli bir şekilde onu dinlemeye başladı.
Arka sıralarda, hala Minho'nun nerede olduğunu düşünen Jisung bile bu düşüncesinden kurtulup yeni hocasının sözleriyle saniyelik çekilen dikkati yüzünden ona döndü.
- Soru sormak dışında dersimi bölmeyin.
Kahve gözlü adam derin bir nefes alıp elini indirdi ve masasına yaslanıp kollarını birbirine doladı. Öğretmenlerin genel isteğini kural olarak adlandıran yeni hocalarının bu isteği öğrenciler için pek de önemli sayılmazdı. Meraklı sınıfın gözleri onaylar bakışlar attıktan sonraysa genç adam konuşmasına daha yumuşak bir dille devam etti.
- Sert biri değilim hatta sizinle arkadaş bile olurum. Bu bir ay kadar kısa bir zaman içinde gayet iyi anlaşılırız diye düşünüyorum ama bu kuralıma uyduğunuz takdirde elbette. Dersimde telefonunuzla ilgilenebilir, kitap okuyabilir, diğer derslerinize çalışabilirsiniz sorun yok. Sadece dersime adapte olan kişileri rahatsız edecek davranışlardan kaçının ve işinizi sessizce yapın yeter.
Chan'ın olağandışı sözleri sınıfın dikkatini çekmiş olacak ki neredeyse hepsinin gözlerinde beliren ifade Chan'ı gülümsetmeye yetmişti.
Hepsi yeni hocalarının sözlerine oldukça şaşırmıştı ve ciddi olup olmadığını sorgulamakla meşgullerdi. Hatta çoğu inanmamış, dalga geçtiğini düşünmüştü. Jisung ve Seungmin de onlardan biriydi.
Fakat diğer herkese nazaran küçük sarışının aklı hocasının ne dediğini kavrayamayacak kadar doluydu. Bir taraftan hala acıyan ayağı, bir taraftan utançtan kızaran yanakları, ve bir diğer taraftan içten içe hocasına duyduğu hayranlık onu oldukça zorluyor ve konuşmalara dikkatini verememesine sebep oluyordu.
- Dediğim gibi sessiz bir şekilde istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz... Ama tabiki dersimden geçebileceğinize inanıyorsanız! Ben bunu ancak sınavlarda anlarım. Gitmeden önce sizi bir sınava tabi tutacağım bunu unutmayın. Eğer bu sınavımı geçebileceğinize olan inancınız tamsa dersimde istediğinizi yapmakta özgürsünüz.
Yaslandığı masadan kalkıp herkesin şaşkın bakışları arasında ilk dersine başlamak için tahtaya doğru ilerledi.
- Hadi basit bir soruyla başlayalım! Bu soruyu tamamen İngilizceyi nasıl konuştuğunuzu anlamak için soruyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözlerinde Saklı CENNET'im •Minsung/Chanlix
Fanfiction"Pekala! Madem ki Minho için her şeyi yaparsın, o halde geber ibne! Oğlum için kendini öldür ve onun senin gibi bir ibne olup hayatını mahvetmesine izin verme! Minho'ya bir iyilik yap ve kendini öldür!" "Hayır! Ben Minho'ya bir iyilik yapıp, seni bi...