~ ÖZEL BÖLÜM : 26 KASIM ~

5.1K 418 1.7K
                                    

Hikayenin yayınlanma tarihinin birinci yılına özel olan bu bölümde tarih bir önceki özel bölümdeki olaylardan birkaç hafta sonrayı gösteriyor. Yani hala  gelecek zamandayız. Keyifli okumalar dilerim ❤️

(Yazardan)

- Projesiyonu ayarladım Minho. Felix Jisung'u getirdikten hemen sonra uzaktan kumandayla kaydı başlatacağım.

Chan'ın sözleriyle, yıllar önce Jisung'un oturduğu sırada oturan ve dalgın bakışlara gülümseyen genç birden irkilip gözlerini okul tahtasının karşısında dikilmiş ona bakan kahve gözlü adama çevirerek başını olumlu anlamda salladı.

- Cidden bir lisenin evlilik teklifi için doğru bir yer olduğunu düşünüyor musun?

Chan kalçasını yıllar önce ders vermek için oturduğu masanın kenarına yaslayıp kollarını birbirine bağlayarak sorduğunda Minho derin bir nefes alıp yutkundu ve kendinden emin bir ifadeyle alaycı bir şekilde konuştu.

- Dedi kütüphanede evlilik teklifi eden Bay İngilizce öğretmeni...

Chan yüzünü ekşiterek ona göz devirdiğindeyse genç daha ciddi bir ifadeyle sözlerine devam etti.

- Ayrıca burası sıradan bir lise değil Hyung. Bunu sen de biliyorsun. Yomsei Seul lisesi Jisung için çok fazla şey ifade ediyor. 13 Kasım'da neden hepimizi yemeğe çağırdığını söylerken gözlerinin içi nasıl da parlıyordu. Bu lise onun için çok önemli ve bence evet... Evlilik teklifi için bir kütüphaneye göre mükemmel bir yer.

Gencin alaycı sözleri öğretmenler masasının yanıbaşında duran adamın ona ters ters bakmasına sebep olurken Minho hafifçe kıkırdadı.

-Tamam pekala. Ama sen de öyle düşünmüyor musun? Yani... Bu sınıf sence de çok fazla şey ifade etmiyor mu? Şahsen ben sizin o masaya oturup bize ders verdiğiniz günleri özlemiyor değilim..

- Dedi Jisung'un peşinde koşmaktan sadece gideceğim gün dersime katılan Bay aşık özel öğrencim...

Minho'nun kahkahası sonunda batan güneş yüzünden karanlık sınıfın onların geçmişine ev sahipliği yapan duvarlarında yankılanırken Chan'da kısacık tebessüm edip istemsiz gözlerini Felix'in bir zamanlar oturduğu sırada gezdirdi. Aklına doluşan ve zihninin her bir köşesini ele geçiren acı tatlı yaşanmışlıklar yüzünde belli belirsiz bir tebessüm oluştururken anıların içinde boğulacak gibi hissetti.

Ders ortasında ona gizliden gizliye verdiği notlar, Felix'in o ders anlatırken hayranlıkla onu izlemesi ve 4 hafta gibi kısa bir zamanda onun kalbinde büyük bir yer edinen o küçük civcivinin kahkahaları...

Evet Minho kesinlikle haklıydı. Bu sınıf onlar için çok önemli şeyler ifade ediyordu. En başta da büyük bir özlem hissi...

Sonuçta koskoca 7 yıl bile içlerindeki özlem ateşini bastıramamış, yetmezmiş gibi her geçen saniye daha da harlamıştı...

Daha dün gibiydi o günler. Küçük civcivinin üzerine tam oturan okul formasıyla ona tatlı tatlı gülümsemeleri, kur yapması, sakarlıkları ve korkusuzca aşkını gösterdiği halleri...

Ama şimdi onunla aynı şehirde öğretmenlik yapıyorlardı ve üstelik Jisung adında bir oğulları vardı.

Zaman cidden ışık hızında ilerliyordu...

Biraz daha düşünürse gözlerinin dolacağından emindi genç öğretmen. Bu yüzden kendince Minho'ya hak vererek zihnini fetheden anıları başını sallayıp bir toz bulutuna çevirdi ve yutkunup gözlerini okul sırasından çekti. Ellerini birbirine vurup sesini yükselterek heyecanla konuştu.

Gözlerinde Saklı CENNET'im •Minsung/Chanlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin