Wattpad'da sıkıntı vardı galiba bu bölümün yorumları gelmedi bana. Bu yüzden yayından kaldırıp tekrar attım.. Umarım sorunsuz bir şekilde tekrar yorum yapabilirsiniz 🤗 Keyifli okumalar 💖 Eğer yine yorum yapamazsınız bana söyleyin lütfen 🙏( Yazarın ağzından )
Derler ki insan bir şeyler gördükçe ve yaşadıkça olgunlaşır... Bu tamamen yanlış bir algıdır.. İnsan yaşadığı şeylerden değil yaptığı hatalardan ders çıkardıkça olgunlaşır.. Yaşadığı hayat değil yaptığı hatalar onları büyütür.. Bilirsiniz yeni yeni yürümeye başlayan bir çocuk hep düşer.. ama eğer yeniden kalkamazsa asla yürüyemez..
Bu yüzdendir ki en olgun insanlar birçok hata yapmış ve bu hatalardan kendine bir ders çıkarmış olanlardır..Minho'da kendine göre bir hata yapmıştı.. Ve en büyük sırrını birine söylemişti. Bunun sonucunda derinden yaralanmış ve çok acı çekmişti.. Üstelik bu süreçte yardım alabileceği, omzunu yaslayıp ağlayabileceği hiç kimsesi yoktu yanında.. Sessiz bir odada geceleri ağlayarak sarmıştı yarasını, kimi zaman sıcak suyun altında saatlerce ağlayarak kimi zaman kabuslarından uyanıp sabaha kadar bir tavana bakıp kendini öldürmeyi düşünerek ve bunun sonucunda kendi başına olgunlaşmıştı.. Ve aynı hatayı bir daha asla tekrar etmemişti.
Şimdi ise elini tutup peşinden sürüklediği çocuk Minho'nun yaptığı hatayı yapıyordu.. Bunun üstesinden gelebileceğini düşünüyordu ama yapamazdı. Minho'da kendince buna engel olmak istiyordu...
- Minho ne yaptığını sanıyorsun? Bırak beni, insanlar yanlış anlayacak!
Han'ın öfkesine rağmen sakin ve oldukça sessiz çıkan sözleriyle Minho Han'ı tutan ellerinini daha da sıkarak hızlıca şaşkınlıkla onları izleyen öğrencilerin arasında geçerek merdivenlerden çıkmaya başlamıştı. Yüzünde ki öfke çıktığı her katta daha da artıyor ve artan öfkesi yüzünden Han'ın elini daha da sıkıyordu. En son derslerden kaçıp geldiği müzik odasında gelip kapıyı hızlıca açmış ve Han'ı içeriye sürükleyip elini bırakmış ve kapıyı sert bir şekilde kapatmıştı.
Han acıyan elini diğer eliyle tutup karşısında sinir küpüne dönmüş çocuğa sert bir bakış atmıştı.
İnsanlar farklı düşüncelere sahip varlıklardı, bu yüzden hep birbirlerini anlamaya çalışır ve başkaları tarafından anlaşılmak isterlerdi. Bu çoğu zaman kolay olsa da konu Minho oldu mu Han bu konuda hep zorlanıyordu. Onu asla anlamıyor ve yaptığı her hareketi daha büyük anlaşmazlıklara yol açıyordu.
Han'a göre zor biriydi Minho... Bu da Han'ın dikkatini daha çok çekiyordu. Yaptığı her şeyde anlam arıyor ve onun tüm düşüncelerini öğrenmek istiyordu.
- Söylesene derdin ne senin?
Han'ın sesi içindeki öfkeye rağmen oldukça sakin çıkmıştı. Minho ona sırtını dönmüş ve bulundukları oda da dört dolanıyordu.
- Senin yüzünden!
Minho'nun sesi nerdeyse fısıltıyla çıkmıştı. Bu yüzden Han onu anlayamamıştı. Han arkası dönük yerinde öylece duran çocuğu kaşlarını çatmış bir şekilde izliyordu.
-Ne?
- HEPSİ SENİN YÜZÜNDEN HAN JİSUNG!
Birden Han'a dönüp işaret parmağıyla onu göstererek konuşurken, ilkinin aksine daha yüksek ve sert çıkmıştı Minho'nun sesi. Öyle ki Han bir anda irkilmiş ve karşısında ki çocuğun o siyaha çalınmış kahve tonlarında ki gözlerinden ilk kez bu kadar çok korkmuştu. Kalbi deli gibi atmış ve korkuyu iliklerine kadar hissetmişti. Han her ne kadar korktuğunu belli etmemeye çalışsa da Minho bunu fark etmiş ve derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalışmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözlerinde Saklı CENNET'im •Minsung/Chanlix
Fanfic"Pekala! Madem ki Minho için her şeyi yaparsın, o halde geber ibne! Oğlum için kendini öldür ve onun senin gibi bir ibne olup hayatını mahvetmesine izin verme! Minho'ya bir iyilik yap ve kendini öldür!" "Hayır! Ben Minho'ya bir iyilik yapıp, seni bi...