(Yazardan)
İnsanların kendini bulması uzun zaman alır derler...
Kendileriyle tanışması, kendilerini benimsemesi, kendilerini olduğu gibi sevmesi...
Kimisi 15'inde kimisi 45'inde bulurmuş kendini..
Seungmin'de o an gerçek benliğiyle tanışmıştı... Kendiyle ilgili aklını karıştıran soruların hepsinin cevabını Changbin'de bulmuştu..
Belki de o gün merakına yenik düşerek o ara sokağa sapıp Changbin'i takip etmese bu gerçeğe ulaşması uzun bir zamanını alacaktı.. Belki de asla ulaşamayacaktı..
Ne zaman bu hale gelmişti onu bile bilmiyordu..
Başını bilmediği bir masaldı bu onun için ama sonunu kendi yazmak istiyordu.. Bunu kaderin eline bırakmak istemiyordu..
- Hyunjin, Changbin sınıfta mı?
Koştuğu için nefes nefese kalan çocuk kendi sınıflarından çıkan gence sormuştu sorusunu..
- Hayır.. Az önce çantasını alıp gitti!
Hyunjin anlamsız bakışlarını karşında soluk soluğa kalmış çocuğa çevirerek onu cevapladığında Seungmin içinden küfredip ne yapacağını bilemediği için hızla kendi sınıfına gitti..
Kapıdan koşar adımlarla girer girmez Han ve Felix'i bir şey konuşurken görmüş ve hemen yanlarına gitmişti;
- Benimle gelin!
- Neler oluyor? Niye nefes nefese kaldın?
Sarışının sorusuyla Seungmin ona dönmüştü;
- Anlatacağım ama burada olmaz!
İkili onu onayladığında hızlıca resim atölyesine gittiler.. Daha kapıdan girer girmez Han Seungmin'e dönüp merakını gidermek için neler olduğunu sordu..
Seungmin şimdi Felix'i daha iyi anlıyordu.. Niye bu kadar zorlandığını ve Chan'la ilişkilerini anlatırken niye bu kadar ağladığını.. Kendine ağlamak istiyordu ama şuan çözmesi gereken bir şey vardı.. İki gencin meraklı bakışları arasında derin bir nefes alıp konuştu;
- Az önce çok kötü bir şey yaptım..
- Ne yaptın?
Sarışın endişeli bakışlarla sorduğunda devam etti;
- Changbin bana.. beni sevdiğini söyledi ama ben.. onu kırdım.. ama istemeden kırdım.. yani.. bilerek olmadı. Şimdi de eve gitmiş ve ne yapmalıyım bilemiyorum.. Ondan özür dilemeliyim ama nasıl dinleyeceğim bilmiyorum..
- Bir dakika bir dakika... Changbin seni mi seviyor?
Felix şaşkınlığını giderip konuştuğunda Seungmin yavaşça başını olumlu anlamda salladı..
- Asıl soru.. Sen onu seviyor musun?
Han'ın sorduğu soruyla Seungmin ona dönüp yutkundu.. Felix ve Han tüm dikkatlerini karşılarında ki gence vermiş bir şekilde onu izlerken Seungmin bir kaç saniye duraksadı..
Gözleri her iki gençte de dolaşıp masumca başını olumlu anlamda sallar sallamaz Han hızla gülerek Felix'e dönüp konuştu;
- Kaybettin! 10.000 wonumu isterim!
Felix gözlerini devirip cebinden çıkardığı parayı ona uzattığında Seungmin anlamsız bakışlarla ikiliyi izliyordu..
- Neler oluyor?
Seungmin'in sorusuyla Felix Han'a göz devirip Seungmin'in merakını gidermek için konuşmaya başladı;
- Jisung'la senin Changbin'e aşık olup olmadığın üzerine iddiaya girdik! O aşık olduğunu söyledi ama ben salak gibi seni savundum.. Bir de diyorum ki Seungmin asla ona aşık olmaz! Sen de az değilsin Seung! Saman altından su yürütüyorsun..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözlerinde Saklı CENNET'im •Minsung/Chanlix
Fanfic"Pekala! Madem ki Minho için her şeyi yaparsın, o halde geber ibne! Oğlum için kendini öldür ve onun senin gibi bir ibne olup hayatını mahvetmesine izin verme! Minho'ya bir iyilik yap ve kendini öldür!" "Hayır! Ben Minho'ya bir iyilik yapıp, seni bi...