Flashback
- Bunu bilmediğimi mi sanıyordun?
Elleriyle oynuyordu Minho... Oldukça gergindi... Changbin'in tepkisini her şeyden çok merak ediyordu.. Tek dostunu bu sebeple kaybedebileceğinden endişeliydi.. Ama Changbin onu sandığından daha iyi tanıyordu... Ve dostunun bu küçük sırrının zaten farkındaydı... Bu yüzden Minho erkeklerden hoşlandığını söylediğinde ona en sıcak gülümsemesiyle yanıt vermişti...
-Nasıl yani biliyor muydun?
Sordu Minho.. Oldukça şaşkındı. Öyle ki bu sesine bile yansımıştı.
Babası duysa onu öldürürdü bundan emindi ama içinde daha fazla tutmak istememişti bunu ve herkes yemekhaneye gittiğinde Changbin'e söylemek için onu müzik odasına getirmişti. Güvendiği tek insana...
- Biliyordum tabi aptal! Seni tanıyorum Minho, bakışlarından bile birçok anlam çıkartabilirim... Bana söyleyeceğin zamanı bekliyordum sadece!
Minho Changbin'in konuşmasıyla titreyen ellerini sakinleştirmeyi başarmıştı... Huzurluydu artık! Kalbi daha sakin atıyordu. Gözlerinin dolmasına engel olamadan dudaklarını araladı;
- Benden nefret etmiyor musun?
- Salak mısın? Senden niye nefret edeyim?
Minho omuzlarını silktiğinde Changbin onu kollarının arasına alıp dostuna sıkıca sarılmıştı...
- Sen ne olursa olsun Minho'sun... Her şeyinle benim en iyi dostumsun! Bunu aklından çıkarma...
Minho kalbinde ki huzurla ve bedeninde ki rahatlama hissiyle dostuna sıkıca sarılmış ve göz yaşlarının akmasına izin vermişti...
Onları izleyen ve tüm konuşmalarına kulak misafiri olmuş kişiden haberleri olmadan iki dost birbirlerine sıkıca sarılmışlardı...
( Yazarın ağzından )
- Gülmeyi kesecek misin artık Han!
Kavgadan sonra kimse sınıfta oluşan gerginlik yüzünden konuşamamış öylece dersin bitmesini beklemiş sonra da evlerine dağılmışlardı. Ji Ho, Minho'nun olaya olan tepkisi yüzünden bir daha ses çıkartamamış ve öfkesini içinde tutmuştu.
Salı sabah ilk dersler bittiğinde sonra ki dersin teneffüsün de Seungmin, Felix ve Han resim atölyesine gelmiş daha sonra onlara olayı duyan Changbin, Hyunjin ve Jeongin üçlüsü katılmıştı. Seungmin, geldiğinden beri gülmeyi kesmeyen çocuğa sürekli kızıyordu..
- Size demiştim.. O gün geldiğinde ben de size güleceğim diye! Beni hafife aldınız..
Han kahkahasına engel olmadan konuşmaya devam etmişti;
- Ben Jong Woo'ya tekme attığımda Seungmin'in yüzünü görmeliydiniz.
Han gülmeye devam ederken Felix ve diğerleri de ona katılmış gülerken Seungmin göz devirmekle yetinmişti.
- Ahh orada olmalıydım!
Hyunjin'in konuşmasıyla Han ona ufak bir gülüş yollamıştı.
- Gülün bakalım ya müdür duysaydı o zaman ne olurdu?
Seungmin'in konuşmasıyla herkes ona dönmüştü. Changbin Seungmin'in bu fazla endişeli tavırlarını anlamıyordu.
- Ama duymadı değil mi? Boşver Han iyi yapmışsın keşke benim yerime de vursaydın o piçe!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözlerinde Saklı CENNET'im •Minsung/Chanlix
Fanfic"Pekala! Madem ki Minho için her şeyi yaparsın, o halde geber ibne! Oğlum için kendini öldür ve onun senin gibi bir ibne olup hayatını mahvetmesine izin verme! Minho'ya bir iyilik yap ve kendini öldür!" "Hayır! Ben Minho'ya bir iyilik yapıp, seni bi...