NO:13 |Bxb|

-20-

Oy vermeyi unutmayınnn

Keyifli okumalar

<3
____________

Arabadaki gerginlik sürerken seslice nefesimi üfledim. Dolmuş gözleri bana dönünce şaşırmamak için kendimi zorladım. O ağlıyordu, benim bakmaya doyamadığım gözlerinden oluk oluk yaşlar akıyordu.

Beni koltuk altlarımdan tutup kucağına çekince sırtımı direksiyona yasladım. Kafasını boynuma gömüp hıçkırarak ağlamaya başladı.

Ellerimi saçına sardım ve öpücükler koyarak okşamaya başladım. Ne kadar zaman oldu bilmiyorum ama kafasını boynumdan çıkarınca kendini geri çektim. Gözlerimi açmak istemiyordum yüzünün halini görmemek için.

Hissediyordum tişörtüm yeni yıkanmış kadar ıslakken onun gözlerinin halini tahmin edebiliyordum.

Korkunun ecele faydası yoktu. Islanmış kirpiklerimi aralayıp yüzüne baktım. Ağlamaktan şişmiş gözleri. Çocuk gibi büzdüğü dudakları. Kızarmış burnu ile oldukça kötü durumdaydı.

Başından çekip kuru olan omzuma kafasını yasladım. "Neyin var sevgilim?" Sırtımı okşarken titrek bir nefes çekti içine.

"Korkuyorum Çağlar. Sana bir şey olacak, birisi seni üzecek diye o kadar korkuyorum ki bazı geceler kabuslarla uyanıyorum. Sevdiğim herkese zarar geliyor. Bu yüzden seni sürekli yanımdan ayırmak istemiyorum. Gözlerinden akan bir damla yaş bana cehennemi tattırıyor. Onca yıl sonra bu buz tutan kalbimi erittin. Bu mutluluğumuzun bozulmaması için elimden gelen ne varsa yapacağım, sana yemin ederim." Göz yaşlarımı sildi ve alnımdan öptü. Beni kucağından indirdi, yan koltuğa oturdum.

"Hazır mısın? İçeride ne dedikleri umrumda değil. Sadece sen istiyorsun diye buradayım. İstemediğin an bana söyle hemen evimize gideriz." Kafamı sallayarak onu onayladım ve dudaklarına Küçük bir öpücük kondurdum.

Arabadan inip okula girdik. Direkt müdürün odasına kapıyı çalarak girdik. Müdür bizi görünce selam vermeden "Geçin oturun." Dedi. Yiğitle yanyana oturduk.

"Buyrun sizi dinliyorum." Sanki konuşmak için vakti yokmuş gibi acele acele kağıt imzalayıp sisteme giriyordu. Yiğit konuşmayınca ben lafa girdim.

"Bizim ilişkimiz okulda ders işlenmesine, başkalarının bilgi öğrenmesine mani olmuyor öncelikle. İkimizde kendi kararlarınızı verebilecek yaştayız. Okul içerisinde birbirimize yabancı gibi davranıyoruz. Dışarıda yaptığımızda okulu geçtim hiç kimseyi ilgilendirmez. Anlatabildim mi?" Yiğit kafasını eğip çaktırmadan güldü.

Müdür kafasını kaşıyarak önündeki dosyaları bırakıp bize döndü. "Dediklerinde haklısın, bu durum bana da kalsa kimseyi ilgilendirmez. Ama üst yöneticilere haber gittiği için başka okulda görev yapmak zorundasın. Normalde olay mahkemeye kadar gidecekti ama bir şekilde engelledim. Yiğit, senin sevdiğin biri olduğunu biliyorlar evet ama bunun cinsiyetini bilmedikleri için kız olarak gösterdim. Bu yüzden Erkek Anadolu Lisesinde görev yapacaksın. Yok ben Çağlarsız gitmem diyorsan senden 2-3 hafta sonra nakil aldırırız. Ne düşünüyorsunuz?"

Buraya gelmeden önce bu konuyu Yiğit ile konuşmuştuk ve o da erkek lisesine gidip, istersem benimde naklimi aldıracağını söylemişti. O sebeple mutlulukla kafamı salladım. Yiğit, müdür ile gerekli evrakları imzalarken müdürün bakmadığı anda hemen Yiğit'in dudağına öpücük kondurup geri çekildim. Şaşkınlıktan öylece kalırken elindeki kalemi yere düşürünce güldüm.

"Gül sevgilim, gül. Eve gidince bende güleceğim.

____________

Bölümü nasıl buldunuz?

Beğendiniz/ beğendiğiniz yerler?

Sahne önerisi?

Hoşcakalınnn