-34-

7.4K 282 82
                                    

Oy vermeyi unutmayınnn

Keyifli okumalar
_____________

Uykumun arasında dudağımda hissettiğim dudaklarla yerimde kıpırdandım. Dilimin üzerinde gezen ıslak dil beni ayıltırken geri çekildi. Gözlerimi aralayarak ona baktım.

"Yiğit?" Üzerimi örtüp saçımdan öptü.

"Uyu bebeğim, kahvaltı hazırlayacağım." Kafamı sallayıp sıcak yatağıma kafamı gömdüm.

____________

Mis gibi kokular eşliğinde uyandım. Gözlerimi öfeleyerek yatakta esnedim. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım.

Parmak uçlarımda sessizce mutfağa girdiğimde, Yiğit tavada bir şey kızartıyordu. Arkadan sarılarak sırtına öpücük kondurdum.

"Günaydınnn babacık." Keyifle sırıtıp çayın altını kısarak bana döndü.

"Günaydın yavrum." Beni kucağına alıp ellerini benden çekince ayaklarım ile beline, kollarım ile de boynuna sarılmıştım. Önüne dönüp kızartma işlemine devam ederken göremiyordum ne yaptığını.

"Ne kızarttın?" Ensemden sertçe öptü. Sakalı batınca huylandım.

"Mücver, sever misin?"

"Bayılırımm." Diyerek boynuna daha sıkı sarıldım.

"İlk nerede yedin peki?"

"Lokantadaki şef yapmıştı bir kere, orada yedim. Birkaç kere kendim yapmaya çalıştım ama yaktım." Diye üzgünce mırıldandım.

"Canın istediği her zaman yaparım ben sana."

"Seni seviyorum, çok çok çok." Ellerimi iki yana açarak gösterdim.

"Ben de seni seviyorum birtanem." Ocakla işi bitince altını kapattı ve elindeki tabağı masaya koydu.

Çayları da doldurdu ve sandalyesine oturdu, haliyle kucağında olduğum için ben de oturmuştum. Beni yan şekilde oturtup sırtımı duvara verdi. Tabaktan bir tane aldı ve ağzıma uzattı.

Kocaman bir ısırık alınca dudaklarımı yaladım. "Tadı enfess, korkarım ki sana kalmayacak."

"Ye hepsini, afiyet olsun sana." Elindekini de ağzıma sokunca hızlı hızlı çiğneyip diğer lokmayı bekledim. Bir yudum çayından içirdi. Ağzıma bir dilim peynir verdi ve sonunda mücver yedirdi.

Bir kendine iki bana yedirince yemek faslını tamamlamıştık. Sonra beraber masayı toplayıp salona geçtik.

"Ee Çağlar bey, sınava az kaldı. Ne yapmayı düşünüyorsun? He birde sınavda teknolojik aletler yasak." Bu zamana kadar okuldaki sınavların hepsinde telefondan kopya çektiğim için ona ima yapıyordu.

İnanamamış gibi tepki verdim. "Ne demek teknolojik alet yasak? Ee o zaman ben nasıl sınavı kazanacağım?" Güldü ve ensemden tutup göğsüne yatırdı.

"Şaka maka da az kaldı sınava. Eksiklerin var mı?" Her gece beni çalıştırdığı için çoğu konuda eksiğim yoktu. Ama bazen öyle sorular soruyorlardı ki formülünü bilmeme rağmen çözemiyordum.

"Ya her ders tamam da biyoloji de hala birkaç konu eksiğim var. Mümkün değil yetişmesi. İki hafta kaldı sınava." Saçlarımı geriye doğru tarayıp alnımdan öptü.

"Gamze hocadan ders almak ister misin? Evet az kaldı belki çok iyi olamazsın ama en azından birkaç şey daha bilirsin." Gamze hoca okuldaki biyolojiciydi. Mantıklıydı ama istememiştim.

"Hayır, kendim bakarım internetten falan. Hiç gerek yok." Kafasını salladı.

"Peki sen bilirsin?"  Bir süre sessizlik olunca ne zamandır aklımda olan soruyu sordum.

"Yiğit, hatırlıyor musun bir keresinde esas işim yer altı gibi bir şey demiştin?" (Bölüm 19⬅️)

Gerilerek yerinde doğruldu. "O mesela vardı birde değil mi?" Kafamı salladım.

"Babam kötü adamları dünyadan siliyor." Kafamı kaşıyarak ona baktım.

"Nasıl siliyor?"

"Öldürerek." Tenim ürperirken yerimden aniden kalktım.

"Ya beni de öldürürse?" Şaşırdı.

"Hayatım, Babam çocuklara zarar vermez. Seni görse muhtemelen yanaklarını öpüp çikolata falan verir." Kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Ben. Çocuk. Değilim." Diye her kelimemde yaklaşarak fısıldadım. Burnumun ucunu ısırdı.

"Evet çocuk değilsin, benim bebeğimsin sen." Eriyerek ona baktım.

"Yaaaa Yiğit." Dedim sonra zemini gösterdim.

"Yere akanları görüyor musun?" Kafasını eğip yere baktı ama bir şey göremeyince tekrar bana baktı.

"Eriyorum." Kahkaha atıp alnımdan öptü.

"Eee devam et."

"Dünya da kötü işler yapmış insanlara ceza veriyor. Ben de bir nevi ona yardımcı oluyorum." Ağzım Şaşkınlıkla açıldı.

"Ramiz dayı, Polat Alemdar, Süleyman Çakır gibi mi?"

"Yani, ayrıca senin o dizileri izlemeye yaşın tutuyor mu?" Omzunu çimdikledim.

"Ya yine dalga geçiyorsun." Güldü ve hafifçe kafama vurdu.

"Seni yerim." Dediğini umursamayıp merak ettiğimi sordum.

"Senin de silahın var mı peki?" Kafasını salladı.

"Var ama sen görme." Dudak büzdüm.

"Peki." Derin nefes alıp Kafamı tekrar göğsüne bastırdı.

"Tamam, atış yaparız belki." Sevinçle yanağından öptüm.

"Seni çok seviyorum, hem de çoookkk."

"Ben de seni çok seviyorum, hem de çok."

__________________

Bu bölümde burada biter gençler

Eee nasıl buldunuz

Yiğit in meslegi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kendinize dikkat edin

Hoşcakalınnn

NO:13  |Bxb|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin