NO:13 |Bxb|

-2-

Oy vermeyi unutmayın.

Keyifli okumalar...

<3
___________

"Çağlar burada mı çalışıyorsun?" Edebiyat hocası Fuat hocanın dediğine kafamı salladım.

"Evet hocam, burada çalışıyorum." Gözlerinde gurur dolu bir ifade belirdi.

"Aslan oğlum benim." Ona tebessüm edip teşekkür ettim. Her konuda hep benim arkamda olmuştu. Desteğini üzerimden eksik etmezdi.

Masanın ortasında oturan beden hocası Tuna hoca sakalını kaşıdı. Tiksintiyle bakıp alayla konuştu. "Bende neden beden derslerine girmiyor diyordum. Erken çıkıp buraya mı geliyorsun? Oğlum burada hizmetçilik mi yapıyorsun?" Deyip kahkaha atınca kimse gülmedi. Dedikleri ağırıma gitmişti. Hizmetçi değildim. Alnımın teriyle paramı kazanıyordum.

Yiğit hoca ile bakışınca gözlerimin dolduğunu gördü. "Ne zamandan beri başkalarının ne yaptığına karışır olduk hocam? Burada çalışıp kendi ayaklarının üzerinde durması, taktir edilecek bir şey." Sert sesi masada gerilim yaratırken ufaktan uzamak için arkamı dönmüştüm ki Yiğit hoca seslendi.

"Bana viski getirir misin?" Kafamı salladım ve hemen arkamı dönüp zile bastım.

"Tuğrul abi, bir viski." Viskiyi hazırlayınca hemen masaya götürdüm. Yiğit hocaya uzatacaktım ki elim sandalyenin sivri yerine geçince ağzımdan bir inilti kaçtı ve viski Tuna hocanın üzerine döküldü.

Canımın acısı ile gözlerimden yaşlar akarken kolum çok kanıyordu. Ölür müyüm acaba?

"Bilerek döktün, az önce iki cümle dedim diye yaptın!"

"Hayır yemin ederim bilerek dökmedim hocam." Hem ağlayıp hem  çalışıyordum. Kolumda bir el hissedince baktım. Yiğit hoca elime peçete ile tampon yapıyordu. Sandalyenin köşelerinde uzun metal süslemeler vardı. Ve birden kolumu uzatınca o ucundaki sivri yer kolumu yırtmıştı resmen.

"Çok acıyor mu? Fazla derin değil." Her ağladığımda olduğu gibi dudaklarım büzüldü kaşlarım çatıldı.

"Çok acıyoo." Ağzımdan bir hıçkırık kaçınca gözlerindeki değişimi gördüm. Muhtemelen bana acıyordu. Beni sandalyesine oturttu. Masada kendi bardağındaki yarım suyu dudaklarıma uzattı ve içmemi sağladı.

Lokantanın sahibi Salih bey bugün olmadığı için şanslıydım ama yerini aratmayan şef vardı.

"Ne oluyor burada Çağlar?" İti an çomağı hazırla. Sikmese bari.

Daha konuşamadan Tuna hoca hemen lafa atladı.

"Çalışanınız üzerime bilerek viski döktü. Lütfen gerekeni yapın. Bu ne terbiyesizliktir ya!" Mümkün olsa Şefin gözlerinden ateşler çıkardı. Korktuğum için Yiğit hocaya biraz yaklaştım. O da kolunu omzuma koyup sıktı. Samimi olmasak bile ondaki şefkati her daim hissediyordum.

Fuat hoca kaşlarını çatarak Tuna hocaya baktı. "Yanlışlıkla üzerinize dökülmesinden daha doğal ne olabilir hocam? Eli acıyor önemli olan bu. Emin olun tartışacağımız en son şey üzerinize dökülen viski." Yanağımdan yaşlar süzülürken ona bakıp tebessüm ettim.

"Çağlar rica etsem odama gelir misin?" Burada müşteriler olduğu için tebessüm ederek söylemişti. Arka planı biliyordum. Bir parça nefret, bir tutam küçümseme ve fazlaca acı.

"Gerekeni yapacağım efendim. Lütfen kusuruna bakmayın. Özür için yemekler müesseseden olsun. Afiyet olsun."

Yiğit hocanın elinden kurtuldum ve şefin peşinden gittim. Artık alışmıştım böyle olaylara. Yani azar yemeye.

___________

Merhabalarrrr

Umarım bölümü beğenmişsinizdir.

Sevmediğiniz yer?

Sevdiğiniz karakterler?

Sahne önerisi?

Bir dahaki bölümde görüşmek üzereee

<3