~S.Y. 3.Bölüm🔥

319 11 0
                                    

Masadaki genel sohbetler ordan oraya ilerlerken ciddileşen insanlara ayak uydurdum. Asıl konular gelmeye başlamıştı. Göz ucuyla saniyelik olarak Yıldırım Beye baktığımda yine göz göze gelmemizle kaşlarımı çattım ve yüzümü tamamen ona çevirip tek kaşımı ne bakıyorsun der gibi kaldırdım. O ise çenesini hafifçe kasıp bakışlarını masada başkasına çevirdi. Ciddi miydi? Dalga mı geçiyordu?

Yaptığı harekete de kesinlikle düşmemiştim.

Her neyse.

"Duyduğumuz bilgilere göre bugün organ naklinde birini kaybetmişsiniz  Haldun bey?"

Haldun amca önce Cemreye baktı ve kızına destek olurcasına gülümsedi.

"Maalesef istenmeyen bazı olaylar olabiliyor."

"Ödemeyi peşin yapmışlardı. Şimdi ödedikleri ücreti karşılığını faiziyle almak istiyorlar."

Sinirle konuşan Dündar'a baktım.

"Ne? Ölen çocuğun bir genç olduğundan haberleri yok mu?"

"Biliyorsunuz ki Dünya hanım, bütün diğerleri gibi anlaşma yaptıkları insanları kendileri seçiyorlar. Bu yüzden yüz yüze tanıştıkları için çocuğun genç biri olduklarını da biliyorlardı."

"O halde ölen çocuğun bakmakta olduğu ve sahipsiz kaldığı annesine az da olsa bir yardımda bulunmak yerine daha kahrolası paralarını mı istiyorlar?"

Başka biri tam lafa atılıyordu ki,  Yıldırım bey konuştu.

"Aslında eğer ortak olmak için anlaşırsak ölen talihsiz çocuğun annesine bakmaya ve karşı tarafın geri istediği ödemeyi yapmayı gönüllü olarak kabul ediyorum."

Sinirlerim giderek artarken bakışlarımı benden çekmediği o lanet bakışlarına kenetledim.

"Cidden mi? Gelen yeni kişiyi sert sanıyordum bende, oysa bizi salak görüp önümüze sadaka atıyor gibi? Karşılığı ne olacak? Ne vereceğiz size?"

Adam hafifçe gülümsedi. Sinirlenmişti bunu benden asla gizleyemezdi. Ancak çok zeki biri olduğu için ortamdakileri kötü etkilememek için iyi rolündeydi.

"Madem sohbetler geride kaldı, hayatın gerçeğiyle konuşuyoruz. Sizler her biriniz güçlü insanlarsınız ve benim sizler gibi değerli insanlarla çalışmaya ihtiyacım var. Sizden istediğim tek şey, adıma çalışmanız. Binevi ortak olacağız. Tek şartım bu."

Hafifçe gülümsedim.

"Bu kadar mı sahiden? Böyle iyisine bir teklif mi sadece?"

"Tabikide bu."

Hızla ayağı kalktığımda o da beraberinde kalktı ve elini bana uzattı. Eline bakıp tebessüm etmeye devam ettim.

"Siz yanlış anladınız Yıldırım bey. Ben sizi kapıya kadar eşlik etmek için kalkmıştım. Anlaşma için değil."

Ortamdaki herkes şaşkınlıkla bize bakarken bu defa biraz önce bahsettiğim o sinirini gizlemedi ve direkmen bakışlarını üzerime kenetledi. Şakakları titriyordu ve ben onu zerre Kaale almıyordum.

"Ortamdaki herkesin seninle aynı fikirde olduğunu da nereden çıkarıyorsun?"

"Peki ya sen herkesin emir almadan Kendi fikirlerini özgürce söylediği bir ortamdan emrin altına girebileceğini nereden çıkarıyorsun?"

Etrafıma bir göz gezdirip bana destek olacak birkaç kafa bekledim ancak sadece Cemreden yana bir onay gördüm.

İçimde tuhaf bir his oluşurken yinede sağlam durmak adına yüzüme bakıp gülen bu gıcık herife döndüm.

Siyah Yalanlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin