Diğer müşteriler ilgi alanından başka bir reyona çalışanlar tarafından ilerletildiğinde içimden nelerle uğraşıyorum böyle diye geçirdim. Gerçekten karşımdaki kadın baba parasını, babasının üzerinde kullandığı korumacı tavrı benim üzerimde kullanabileceğini mi sanıyordu?
"Korumalarınıza da kıyafet bakacaksanız devam edin ve lütfen beni daha fazla meşgul etmeyin."
"Aksine tanıştırmak için buraya çağırdım. Beni buradan kovamayacağınız gibi, istediklerimin olacağının farkına varmanız için."
Birkez daha gülümsedim. Çok da kötü espiri anlayışı yoktu aslında. Gülmeye devam ediyordum aksi halde.
"O halde benimkilerle de tanışmanızı isterim. Ancak buraya sığmayacakları için sizi dışarıya alayım. Aksi halde baba parasıyla hava atabilen tek siz değilsiniz."
Kadın kasılan çenesi ile bana bakmaya devam ederken, bir saniye dahi geri adım atmama nedenini merak etmeye başlamadım değil doğrusu. Tam yeniden konuşacağım sırada bir ses kulaklarımı doldurdu.
"Ne oluyor burada?"
Hızla kafamı kaldırıp sesin sahibine baktım. Yıldırım direkmen bize doğru yaklaşıyordu.
Siktir!
Burada da mı?
Tam gelip karşımda durdu ve bana attığı kısa bakışın ardından bu kadına döndü. Neydi sevgilisi falan mı?Sahiden buna mı güveniyordu da bu kadar gösterişin arkasına sığınıyordu?
"Bir daha yenilemeyeceğim. Burada ne oluyor?"
Tek kaşımı meydan okurcasına kaldırdım ve bu gerizekalı kadına bir kez daha fırsat vermeden konuştum.
"Butiğimin ortasında kendi kafasının estiği gibi davranıyor. Ona bu Hakkı tanıdığımı sanmıyorum beyefendi."
Yıldırım gözlerini kısarak hızla yüzüme baktı ve derince yutkunup konuştu.
"Burayı derhâl boşaltın."
Bunu benim yanımda çalışanlarım için söylemediğine göre tamamen bu beyinsiz kadının salak korumaları içindi.
Kadınlardan bir kıpırdama görmeyince bu defa bu kadının saçlarını eğilip fısıldadı. Ne dediğini duyamasam da şekilden şekle giren yüzü ile fazlaca iyi şeyler söylemediğini fark ettim.
Kadın bana sinirli ve öfkeli son bir bakış atarak konuştu.
"Yürüyün!"
Sinirli çıkan sesine fazla takmasam da butiğimi terk ettiklerinde Peline döndüm.
"Gidip müşteriler ile ilgilenin ve burayı havalandırın."
Pelin yanımdan ayrılıp giderken Yıldırıma bakarak konuştum.
"Butiğin bir de üst katı mevcut. Siz alışveriş yapmaya devam edebilirsiniz."
"Odana doğru yürü ve sinirlerimi daha fazla bozma."
Gözlerimi ona devirip daha fazla bir şey söylemeden dediğinin tam tersini yapıp içerideki gizli asansöre yürüdüm. Bu katta olduğu için açılan kapıdan içeriye girdim ve Yıldırımı hiç beklemeden tuşuna bastım. Kapı kapanmadan kolunu içeriye uzattı ve içeriye girdi.
Sinirlerini sesini yükseltmeden dişlerinin arasından tıslayarak belli etti.
"Sinirlerimi çok fazla zorluyorsun. Ve ben bu tür şeylerden hiç hoşlanmam. Anlıyor musun?"
"Hı hı..."
Dudaklarımdan çıkan ses ile tam konuşacağı sırada açılan kapıdan hızla çıktım ve asansörün geldiği özel bölümden içeriye bir adım atıp yürümeye başladım. Hızla kolumdan tutup beni durduran adama ters ters baktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Yalanlar
ChickLitAŞKI ÖLÜMSÜZ BİR DİLİ ANLATIYOR, AH TANRIM! BEN ONSUZ ÖLÜYORUM GİBİ. KALBİM RUHSUZ, BEDENİM CENNETSİZ... Salak mıyım ben senin gibi bir adiyle iş yapayım?" "İltifatların çok yaratıcı güzel bayan. Ama bunlara ihtiyacım yok. Sadece benimle iş yapmayı...