~S.Y. 16. Bölüm 🤝

252 13 8
                                    

Bazı ürünleri Tofisa adlı siteden ekleyeceğim. Uygun fiyata güzel kombinler ve kıyafetler de bulabilirsiniz hem.❤️

Gözlerimi evimin salonunda dün gece ayarladığım alarmım ile açtığında esneyerek doğruldum. Yeni Yeni ayılmaya başladığımda hızla ayağı fırladım. Bir saniye ben salonda yatıyordum! Üzerimdeki battaniye nereden gelmişti? Dün evime gelen Yıldırım neredeydi? Başımdaki türbanı hızla düzeltip evin girişteki salonlarına bakmaya başladım. Buralar boştu.

Seri adımlarla yukarıya çıktım. Odaları açık 6 kapı bulunuyordu ve yatak odam ile karşısındaki diğer oda kapalıydı. 7 açık 1 kapalı oda olması gerekiyordu! Sinirle gidip odamın kapısını açtım. Yastıklarım ile bir bütün olmuş yorganı yarı açık yarı örtülü bir şekilde sarmış Yıldırım'a şaşkınlıkla baktım. Sinirden gözlerimi hızla açıp geri kapattım ve öfkeyle dışarı çıkmak için geri döndüm. Kapı kulbunu sert bir şekilde  tutup tüm evi inletecek şekilde sertçe çarptım.

Benden izinsiz nasıl evimde kalıyordu! Bana soramaz mıydı? Sinir bedenimi daha da fazla kaplarken odama geçip oranın da kapısını sert bir şekilde çarptım.

Banyoda ki işlerimi sinirle halledip odama döndüm. Gelişi güzel elime aldığım kıyafetleri üzerime geçirip makyaj masama geçerek başörtümü ve makyajımı yapmaya başladım. Siyah beyaz ağırlıklı kombinim artık tamamlandığında kapıyı bir kez dahs sinirle çarptım ve Yıldırım'ın yattığı odanın kapısını hafif açıp yeniden sertçe kapattım. Bu defa o sinirli sesi kulaklarıma doldu.

"Lanet olası kapıları neden çarpıyorsun lan!"

"Yatağımdan hemen çık diye!"

Şurada sinirden düşüp bayılacaktım. Bu herifin evimde ne işi vardı! O benim sadece patronumdu! Başka bir şey değil!
Sinirle elimi kapısına bir defa daha vurup ne söylediğine aldırış bile etmeden aşağıya inmeye başladım. Mutfağıma girdiğimde hazır ketıla Su koyup  çıkardığım iki hazır sandiviçi masaya bıraktım. Ketılın suyu kaynadığın da sallama çayı fincana koyup suyu üzerine boşaltarak kahvaltımı yapmaya başladım. Merdivenlerden aşağıya inen sesleri duyunca kaşlarım çatıldı. Gerçekten delirecekim. Evimde olmasına hala sinirim bozuluyordu. Mutfağımdan içeriye girmeden camdan içeriye Bakarak konuştu.

"Gerçekten derdin ne sabah sabah?"

Sandiviçimden bir lokma daha yiyerek sinirle konuştum.

"Evimde kalırken benden izin aldığınızı düşünmüyorum!"

"Seni rahatsız ettiğimi düşünmüyorum. Boş odaların olmadığını sanıyordum. Yukarıya çıkıp yeniden bakmanı öneririm."

Gözlerimi devirerek bu defa da çayımdan bir Yudum aldım.

"Sorunun gerçekten boş oda olduğunu mu düşünüyorsunuz? Siz de televizyon karşısına çıkan birisiniz bende öyleyim."

Anlamayan gözlerle yüzüme baktığında eşarbımın ucunu kaldırarak konuştum.

"Bunun yüzünden hareketlerime dikkat etmem gerekiyor! Siz hesap vermek zorunda değilsiniz ama ben vermek zorundayım. Yeterince kadınlara laf atmaya meyilli bir toplumdayız ve başımdan uğraşmam gereken dertler varken linç yemek istemiyorum."

Bana olan bakışları hızla yumuşadığında eliyle ensesini kaşıdı.

"Haklısın. Rahat davranmaya alıştığım için fazla umursamadım."

Omuz silkip bende yumuşayan sesiyle daha da sakin davrandım.

"Üzgünüm ama sizi istemediğimden değil. Müsait olduğunuz zaman evime gelip bir kahve içip gidebilirsiniz. Ama kesinlikle kalmaya karşıyım. Bu şekilde olmaz. Sizin bir sevgiliniz var, böyle işler daha da uygunsuz oluyor."

Siyah Yalanlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin