Siyah Yalanlar

~S.Y. 18. Bölüm 🍂

Kapalı okuyucularım ve açık bayanlar için kesinlikle çok güzel bir öneri olduğunu düşünüyorum. Kendim kullandığım güvenilir bir site. Hatta çoğunluğunu kendi aldığım kıyafetler üzerinden sunacağım. Ben bu modelin bu ve Bir rengini daha kullanıyorum. Kumaşı hafif ve mevsimlik. Tofisa adlı siteye kesinlikle göz atın derim. Öpüldünüz. 🌹

1 hafta geçmişti. Ne ben ona karşı bir adım atmıştım ne de o bana gelmeyi seçmişti. İstifa mektubumu henüz götürmemiştim. Sanırım işlerim yoktu bugün. Geçerken verebilirdim. Odama girip dolabımın kapaklarını açtım. Kırmızılı danteli, üstü kot tuniğim gözüme çarptığında aldım ve dolabın alt kısımlarında bulunan beyaz bilekte biten pantolonumu da çıkardım. Tamamen hazır olduğumda ayağıma beyaz botlarımı da geçirerek aşağıya indim. Evin içine doğan güneş havanın güzel olduğunun göstergesiydi. Önce salona uğrayıp istifa mektubuma ulaştım. Daha sonra kapıya yönelip, Askılıktan bir montu elime aldım ve anahtarlarımın bulunduğu kısımdan Mercedes'in anahtarına uzanıp Aşağıya indim. Montu arka kısıma bırakırken kendimi ön koltuğa mektubu da yanıma bırakıp arabayı çalıştırdım.

Yıldırımın bana karşı hiçbir hamle yapmamış olması beni düşündürüyordu doğrusu. Yoksa başından beri blöf mü yapıyordu? Bende salak gibi dizginleri eline vermiştim! Kendime kıza kıza bütün bir yolculuğu bitirip elimdeki mektup ile otoparktan çıkarak şirketin asansörüne doğru yürümeye başladım.

Yıldırımın katında duran asansörden inerek yürümeye başlamıştım ki bugün buranın neden böyle sessiz olduğunu düşünmeden edememiştim. Kapıya doğru yürürken sekreter olan Handanın sesi kulaklarımı doldurdu.

"Yıldırım bey Yok Dünya hanım. Buyrun ben yardımcı olayım."

Yanına doğru yaklaştım ve konuştum.

"Merhaba. Yıldırım beye istifa mektubumu vermek için gelmiştim. Kendileri nerede acaba?"

Handan yüzüme şaşkınlıkla baktı daha sonra hızla toparlandı.

"Bir sorun mu var Dünya hanım. Şirket için önemli yolsuzlukları tespit etmişken neden şimdi gidiyorsunuz?"

Karşımdaki kadının yüz hatları gerçekten de üzgün olduğunu gösteriyordu. Bu kadar kısa sürede bana alıştığını bilmiyordum doğrusu.

"Bazı uyumsuzluklar oldu ve en doğru karar bu sanırım. Evet Yıldırım bey nerede demiştin?"

Yüzüm bir anda güldüğünde Handan giderek Daha da fazla üzüldü.

"Yıldırım bey şirkette değiller. Maalesef annesi Hayat hanım vefat etti. Sabah cenazesini kaldırdılar. Aslında herkes izinli birazdan bende çıkacağım. Ama sizi son defa da olsa gördüğüme sevindim."

Şaşkınlıkla yüzüne baka kaldım. Yıldırım annesini mi kaybetmişti? İçimde bir yerler kırıldığında yeniden Handana baktım.

"Handan bana Yıldırımın evinin adresini verir misin rica etsem? Hem istiyorsan birlikte gidelim?"

Kafasını hızla olumsuz anlamda salladı.

"Bütün çalışanlar olarak yarın gideceğiz Dünya hanım. Ama adresi size hemen verebilirim."

Elime aldığı kalem ve kağıda hızla bir adres yazarak verdi.

"Buyrun."

Kağıdı alırken o da toparlanmaya başlamıştı.

"Bari gideceğin yere kadar bırakayım hadi."

İtiraz etmek için ağzını açtığında yüzüne bakmaya başladım. Birşey söylemeden sustuğunda birlikte asansöre doğru yürümeye başladık.