Yıldırım'a karşı dikkat çekecek bir tavır sergilememeye özen gösterdim. Asansör kapıları açıldığında şaşkınlıkla bir adım öne atılan adamı takip ettim. Bu soğukta teras katına çıkmıştık. Ancak camdan kapalı bir terastı burası. Yani dışardaki fırtınaya karşı fazlasıyla sıcaktı. Tamamen camla kaplanmamış alanında bir süs havuzu Bulunuyordu. Fazlasıyla büyük ve kusursuzdu. Ayrıca bir de helikopter pisti vardı.
"Buraya neden geldik Yıldırım bey?"
"Gonca hanım için benden yardım isteyecek miydin?"
Ani sorusu ile şaşkınlığımı gizleyemedim. Bu sorunun cevabını neden merak etmişti? Omuz silkip cevap verdim.
"Düşündüm ancak öncelikle kendim iş arayışına girecektim doğrusu. "
"Çalışanlarımın birşeye ihtiyacı olduğunda bana ulaşmalarını istiyorum. Bir başkasına değil."
"Aslında borçları olduğunu duydum. Kapatabiliriz."
Sıcak kahvesinden bir Yudum aldığında manzaraya karşı içtiği bu sıcak kahveyi canım çekmedi değil doğrusu.
"Bunu yapabiliriz ancak, henüz sıkışmış durumda değiller. Çalışanlarımın Özel hayatını kontrol ediyorum. Ancak onlara yardım etmeden önce çabaladıklarını görmem gerekiyor. Beni anlıyor musun?"
Kafamı hızla salladım.
"Haklısınız."
Yavaşça arkasını döndüğünde bir an kasılan kaslarını gördüm. Sanırım çok fazla kası vardı ve üzerindeki takım elbisesi bile bunu kapatamıyordu.
"Bugünkü dikkatin için teşekkür ederim. Muhasebe gibi Özel bir bölümü denetlemeyi bırakmak hatalı bir karardı. Ve senin gibi Yeni biri 2 ayda bu sorunu çözdü."
Üzgün bir tavır takındım. Sanırım sorunun büyüklüğü onun geriyordu.
"2 ay bile bence fazlaca gecikmiş bir süre Yıldırım bey. Daha dikkatli davranmam gerekiyordu. Muhasebe bölümünden o dosyalar diğer dosyaların içine karışmasa bende fark edemezdim."
Siniri giderek artınca konuştuğum için Bin pişman olmadım değil doğrusu. Hızla konuyu değiştirmek için konuştum.
"Peki ya karşı tarafın zararını karşılamayı düşünüyor musunuz?"
"İlgileneceğim?"
"Nasıl bir adımla?"
Bakışlarını kaçırdığında onu huzursuz edecek birşeyler olduğunu fark ettim. Sanırım bahsi geçen şirketler fazlasıyla önemli kişilerdi. Bu durumu açıkça belli etmesi şirkete zarar verir miydi peki?
"Yapılan hatanın büyüklüğü nedeniyle endişe mi ediyorsunuz?"
Uzun bir süre sessiz kalmayı tercih etti. Ancak ben bir cevap beklediğim için sorumu yeniledim.
"Cevap alamadım Yıldırım bey."
Şiddetle bana döndüğünde bu dengesiz herifin saniyesinin saniyesini tutmadığını fark ettim. Gıcık herifin tekiydi işte ne olacak.
"O çok bildiğin ve susturamadığın çenen ile bana bir fikir vermeyi düşünüyor musun?"
Imm...
Olabilirdi."2 seçenek sunacağım. Zararınıza olacak bir teklif mi istersiniz yoksa kaarınıza olacak bir teklif mi?"
Kaşları aniden çatıldı ve benim gayet sakin olan yüz ifademi inceledi.
"Aklında bir şeyler var değil mi? Anlat bana hemen!"
Emir verici ses tonuyla gözlerimi devirdim.
"2 seçenek sundum. Hala birşey söylemediniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Yalanlar
ChickLitAŞKI ÖLÜMSÜZ BİR DİLİ ANLATIYOR, AH TANRIM! BEN ONSUZ ÖLÜYORUM GİBİ. KALBİM RUHSUZ, BEDENİM CENNETSİZ... Salak mıyım ben senin gibi bir adiyle iş yapayım?" "İltifatların çok yaratıcı güzel bayan. Ama bunlara ihtiyacım yok. Sadece benimle iş yapmayı...