~S.Y. 8.Bölüm💸

242 12 1
                                    

Orta derecede çalan müzik yüzümü gülümsetirken Yıldırımın göz ucuyla bana baktığını fark ettim. Hafifçe öksürüp yürümeye başlamasıyla bende onu takip ettim.

3 kişilik bir gruba yöneldiğinde bende beraberinde ilerleyip masadakileri süzdüm. Birisi sabah kafede Yıldırım ile Kalan Genç çocuktu. Diğeri Sonat Beydi. Sona kalan da gerkesizin teki Rana hanımlardı. Bize çatık kaşlarıyla bakarken onu görmezden gelip bana bakışlarıyla memnuniyet saçan Sonat beye elimi uzattım.

"Türkiye'ye hoşgeldiniz Sonat Bey."

"Yıldırım ve mütevazi çalışanları. Hoşbuldum güzel bayan."

Mahçup bir şekilde tebessüm edip Rananın yanındaki boş sandalyeyi es geçerek diğer genç çocuğun yanına gidip oturdum. Yıldırım bana tip tip baktıktan sonra Rananın yanına oturdu.

"Kıyafetleri belediye mi dağıttı len."

Yanımdaki çocuğun esprisi beni gülümsetirken Yıldırımın çocuğa ters ters bakmasına sebep oldu.

"Anlat bakalım Yıldırım kim bu güzel bayan?"

Normalde bu şekilde konuşan herkese sinirim bozulurdu. Ancak Sonat fazlasıyla espriye vuran tarzda konuştuğu için bu durum beni rahatsız etmiyordu.

Yanımdaki çocuk benim duyacağım şekilde fısıldadı.

"O Dünyacık ama hala daha benimle tanışmaması gururuma dokunmaya başladı doğrusu."

Gülmeye başladığımızda benden yaşça küçük olduğunu anlamıştım.

"Ben Dünya peki ya sen kimsin."

"Hayalimdeki tanışma... Bende Bora Bebeğimm."

Hızla yüzünü buruşturduğunda bakışlarını Yıldırıma çevirdi. Tabi bende hızla o tarafa döndüm. Sinirli yüz hatları ve çatık kaşlarıyla bize bakıyordu. Gözümü devirip yavaşça bir şeyler anlatan Sonat beye döndüm. Normal iş toplantıları hakkında bilgi veriyor Amerika'da yaşadığı şeylerden bahsediyordu.

Önceden Sonat Bey tarafından verilen yemek siparişleri masaya geldiğinde etrafımızı saran garsonların fazlalığı dikkatimi çekmişti. Hiç de anormal bir tavır olmadan masaya yerleştirilen yemeklere bakmaya başladım. Yıldırım ve Rana kendi yemeklerinde Bora da kendi yemeğindeydi. Karşıya indirilen yemeklere bakarken göz ucuyla Garsonun elinden küçük bir cihaz alan Sonat Beyi fark ettim. Hızla masayı kontrol ettiğinde yüzümden birşey anlaşılmaması için gülümseyerek konuştum.

"Yemekler çok leziz görünüyor Sonat bey."

Gülümsedi ve karşılık verdi.

"Tadları da bir o kadar mükemmelldir."

Gülümseyerek karşılık verdim ve başlamak için çatalı elime alıp boşluğa tuttum. Saniyeler içinde masadaki sohbete katılırken aynı zamanda seri bir hareket ile çatalımı yere düşürdüm. Herkes bana baktığında utanıp konuştum.

"Lanet olası sakarlığım ve ben..."

"Ah hiç problem değil Dünya hanım hemen yenisini istiyorum."

Sonat Bey garsona dönerken seri bir şekilde yere eğilip çatalı alma bahanesi ile örtüyü benden tarafa hafifçe kaldırıp masanın 4 tarafını inceledim. Hızla doğrulup daha fazla dikkat çekmeden masaya aldığım pis çatalı bıraktım.

Yüzüme öfkeyle bakan Yıldırım ağzını oynatarak konuştu.

"Sen ne yapıyorsun lan!"

Onunla göz teması kurumadan masaya gelen garsona kirli çatalı uzattım.

Siyah Yalanlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin