Cevap bekleyen bir şekilde yüzüme bakmaya başladığında omuz silktim.
"İşletme dersleri alırken bir yandanda da kurslara gidiyordum. Yolsuzlukla ile örneklere çok karşılaştım."
Elini özenle yaptığı saçlarından geçirip affetmeden dağıttı. Eli odadaki telefona hızla gitti. Birkaç tuşa bastıktan sonra telefonunu kulağına götürdü.
"Rana derhal asistanımın odasına gel."
Belli etmeden bıyık altından gülümsedim. Uğraşmama bile gerek kalmamış Ranaya direk cevap vermişti.
Benim Asistanım!
Kapı açıldığında içeriye giren Rana bana kısa Bir bakış atıp yürümeye başladı. Yıldırımın suratını süzüp ne olup bittiğini anlamaya çalışıyordu.
Benden tarafa kısa Bir bakış daha attığında oralı olmadan hırkamın uçlarından tutup düzeltim. O sırada Yıldırımın sesi geldiğinde kafamı kaldırdım.
"Muhasebe kontrolünde bir problem olmuyor değil mi Rana?"
Gayet sakin ses tonu ile karşımdaki kadın ağzını gere gere konuştu.
"Saçmalama sevgilim ne gibi bir sorun olabilir? Özenle kontrol ettiğimi biliyorsun."
Yıldırım arkasına yaslanıp durdu. Bir saniye az önce bağırıp çağıran o herif neredeydi? Ranayı çok sevdiği için sanırım ses tonuna bir ayar veriyordu. Hah bizle niye böyle konuşmuyordu acaba? Gözlerimi devirdiğim sırada o gür sesini duydum.
"Siktir! O halde adıma sahte imzaları atıp şirketlere haksız makbuzları gönderen kim lan!"
Ses telleri yırtılmamıştı değil mi? Yüzüne korkuyla baktığımda Rananın da karşısında titrediğini gördüm. Gerçekten bu adamın siniri pisti.
"Bana cevap ver Rana karşımda susma!"
"Yıldırım ben hemen ilgileneceğim. Anlamıyorum nasıl böyle bir şey oldu."
"Nasıl oldu, neden oldu! Bana bunlarla gelme! Birşeylerle ilgilenmeni istemiyorum. Bunca zaman yeterince ilgilenmişsin zaten eksik olma!"
"Sevgilim yanlışlık olmuş olabilir. Düzelmesini sağlayacağım."
Yıldırım sinirle ayağı kalkarken elindeki bir ton makbuzu direkt olarak Ranaya doğru fırlattı. Rana korkuyla geri çekilirken Yıldırım Bir kez daha konuştu.
"Bir seferlik yada bir aylık makbuzlar değil bunlar! Lanet olsun size güvenmekle hata yaptığımı bilmem gerekiyordu! Bir daha ki sefere odandan çıkıp bir şeyleri kontrol ederken onay ver!"
Hızla köşeden sıyrılıp odadan çekip gittiğinde bakışlarımın buluştuğu kadına baktım. Öfke ve sinir gözlerinden okunuyordu.
"Sen ne halt yediğini sanıyorsun!"
"Ne yaptığımı öğrenebilir miyim?"
"Beni o yarım aklınla şikayet edeceğini mi sandın?"
"Sizin olduğunuzu bile bilmiyordum. Ki siz olsanız da gizleyecek bir şeyim olduğunu da sanmıyorum. Ben kimseyi savunmam."
"İyi o hâlde, beni savunmayı o küçük beynine sok! Çünkü ben küçümseyeceğin bir rakip değilim!"
"Beni rakip olarak gören sensin Rana. Ben senin ne iş ortağın ne de sana çalışan biri değilim. Yani birbirimizi birkaç gün üst üste görmek zorunda olan iki kişiyiz. Ben seni gözümde hiç büyütmedim tatlım. Kendi gözünde beni büyüten sensin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Yalanlar
Literatura FemininaAŞKI ÖLÜMSÜZ BİR DİLİ ANLATIYOR, AH TANRIM! BEN ONSUZ ÖLÜYORUM GİBİ. KALBİM RUHSUZ, BEDENİM CENNETSİZ... Salak mıyım ben senin gibi bir adiyle iş yapayım?" "İltifatların çok yaratıcı güzel bayan. Ama bunlara ihtiyacım yok. Sadece benimle iş yapmayı...