2.5

31.6K 877 73
                                    

Selaaamlaar,

taslakta daha fazla durmasına gönlüm el vermedi

bu sefer istikrarlıyım bölüm atacağım size wofmeğdmeğd

bölüme geçmeden önce yıldızı parlatmayı unutmayın

bool satır arası yorum istiyorum, siz yaparsınız 💋

baştan değil kaldığımıız yerden devamkeee

***


Gergin bakışlarla Uygar'a bakarken ne diyeceğimi bilemiyordum.

Ben buna hazır mıydım? Henüz erken değil miydi tanışmak için?

"Heyecan yapma,annem seni sevecektir." Uygar'ın varlığını yanımda hissederken dudaklarımı birbirine bastırarak gülümsedim. Evet heyecan yapmamın hiçbir anlamı yoktu.

"Elimde değil, hem çok ani değil mi?" Beni annesine anlatması hoşuma gitsede hâlâ tanışmak için erken olduğunu düşünüyordum.

"Öyle laf arasında adın geçince annem merak etti. Hem buraya gelmeyide düşünüyordu. Tanışmış olursunuz." Diyerek alnımı öptüğünde göğsüne yaslandım.

"O zaman yarına dinç olmamız lazım. Kaçta gelecek, bir şeyler hazırlardım." Dedim hafif heyecanlı bir sesle.

Öyle boş karşılamak yakışık almazdı,ilk izlenim çok önemliydi.

"Öğleden sonra iki gibi burada olur." Dediğinde rahat bir nefes verdim.

Daha vaktimiz vardı. Sabah erkenden kalkıp hem etrafı toplar hemde yiyecek bir şeyler yapardım.

"İyi bari daha varmış." Diye söylendim az önceki somurtkanlığımın aksi olan neşeli bir sesle.

Uygar beni iyice kucağına doğru çekerken çenesine ıslak bir öpücük kondurdum.

Sonra,"Seni seviyorum." Diye mırıldandım. Bir anda içimden gelmişti.

"Bende seni seviyorum yavrum." 

***

Kötü anları bir tarafa bırakacak olursak sevinçli anlarımızda da illa birileriyle paylaşmak, anlatmak, o anı çoğaltmak yaymak isterdik. Ve bunu yapmak için etrafında hiç kimseyi bulamayan insan yalnızlık boşluğuna düşmüştür. Ha bir de şu vardır ki bazı yalnızlık çeşitleri vardır ve onları biz inşa ederdik. Mesela arkadaşsız, ailesiz, akrabasız bir insan düşünemiyorsum. Birinden biri olmasa bile öteki vardır.

En kötü ihtimalle bile insanın en az bir tane arkadaşı vardır değil mi? Bunları görmezden geldikçe daha da yalnızlaşıyorduk.

Aslında biz hayatımızın belli bölümlerinde bizlerle olan, tamamen bize ait olamayan sadece yanımızda zaman zaman bulunan insanlarla iletişimde ise kendimizi yalnız sayabiliyorduk. Çünkü bazen birilerinin yanında olmaktan ziyade birilerinin hayatına ait büyük bir parça olmak istiyorduk. Birisi için vazgeçilmez, unutulmaz, her daim aklında, kalbinde duran önemli bir parça olmak istiyorduk belki de. Bunları düşündükçe şu yalnızlık denen şeyin farkına varıyorduk...

Oysa insan birisinin hayatına tamamıyla ait olamazdı. Ruh eşini bulduğunu düşündüğü ve onsuz adım atmadığı zamanlarda bile, o kişi dışında da bir hayatı vardır, bunu fark etmese de...

Karşısındakinin de hayatında önemli diyebileceği bir çok an ve kişi mevcuttu. Ve birbirini hayatının merkezi, tek odak noktası haline getirenler bu konuda yanılırlardı. O insanın ailesi, zaman ayırması gereken dostları, belki bir işi belki bir okulu vardır. Merkez olmayı hak edecek şeyler olmasa da büyük ölçüde önem taşırlardı...

İSTEK +18 | yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin