♣8♧

6.9K 282 14
                                    

(Multimedia'da Feride hanım, Beren ve Lena'nın içinde bulunduğu bir afiş var.
Bölüm şarkısı ise; The Vampire Diaries Soundtrack- Christmas (Baby Please Come Home.)

-8-

"Ellerinize sağlık Feride hanım!"

Bertuğ'un çok kalın olmayan sesi, masada çok fazla bir etki bırakmamıştı. Tabii, Feride teyzenin, hafif uyarıcı ses tonu dışında. "Bana, 'hanım' demene gerek yok tatlım. Feride abla, ya da teyze diye seslenebilirsin. Lena da öyle söyler."

Bertuğ, hafifçe tebessüm ederek Feride ablaya baktı. "Pekala Feride abla."

Feride teyze, Beren'in Bertuğ'a aşık olduğunu çok iyi biliyordu. Bu konularda çok anlayışlı biriydi. Feride teyze ile aşk konularını konuşmaya zaten bayılıyorduk Berenle. Feride teyze, bir pot kırmadığı sürece bu yemek kötü geçmezdi.

Feride teyze oturduğu yerden kalktığında, "Biraz daha çorba ister misin Bertuğ'cuğum?" diye sordu. Bertuğ tam ağzını açıyordu ki Beren, araya girdi. "Anne!" Uyarıcı ses tınısı Bertuğ'u gülümsetmeye yetmişti.

"Çok lezzetli olmuş gerçekten. Söz aramızda benim annem pek becerikli değildir. Sizin yemeklerinizi beğendiğimi duysa, sanırım çok kıskanırdı."

Feride teyze gülümsedi. Mimikleri, komiğime gitmişti. Piç gibi sırıtıyordu resmen. Kıkırdamak istesemde, susmakla yetindim. Feride teyze, ana yemek servisi için yanımızdan ayrıldığında, masa sessizliğe gömülmüştü. Beren, bana kaçamak bakışlar atmaya başladığında, topu bana atmıştı. Ah. Şimdi beni neden davet ettiği çok daha iyi anlaşılıyordu.

"Proje nasıl gidiyor?" diye sordum önümdeki su dolu bardağı dikledikten sonra. "Logo ve afiş bitti,tıpkı sizin bitirdiğiniz gibi." Bertuğ, arkasına yaslandıktan sonra gülümsedi. Yiğit'e sayısız sövüyordum zaten her aklıma geldiğinde. Moralimi bozmamak adına, proje konusunu kapatmam gerektiğini biliyordum. Ancak Beren ile Bertuğ'un şuan tek ortak olduğu konu buydu. Ah.

"Bitirdik ama bayağı uğraştırdı." dedim derin soluk alırken. O sırada Feride teyze elinde kocaman bir servis tabağı ile gelmişti. Tabağı Bertuğ'un önüne bırakırken, "Sen bekleme canım. Başlayabilirsin. Ben bizimkileri de hazırlayıp geliyorum!" dedi. Ah. Arka plana atılmaktan nefret ederdim. Şuansa durum tamamen bunu gösteriyordu. Feride teyze, Bertuğ'u görünce Berenle beni tamamen unutmuş gibi davranıyordu.

"Aa! Lena! Bugün neden Yiğitle kavga etmiştiniz?" Sabahtan beri konuşmamıza dahil olmayan hanfendi, kavga konusunu açarak mı dahil olmayı tercih ediyordu? Ah. Bu kızın zoru ne!

"Aynen. Hatta bir ara Nadide sizi bulmaya bile gitmişti." diyen Bertuğ'a, 'Öyle mi fahişe!' der gibi bakmayı sürdürdüm bir süre. Okuldaki ayaklı dedikoducu torbalarından bir farkı yoktu resmen.

Önümdeki bir kocaman kasede duran salataya tecavüz eder gibi çatalladım. "Abartılacak bir şey değil! Ufak bir anlaşmazlık diyebiliriz." Özel hayatımı daha birkaç günden beri iyi olduğum bir çocukla paylaşmama hiç gerek yoktu. "Umarım bir an önce düzeltirsiniz aranızı." Bertuğ da salatasını çatallarken boğuk bir ses çıkardı.

"Açıkçası pek umrumda değil. Sonuçta Yiğit sadece proje arkadaşım. Proje dışında bir iletişimiz yok. Zaten gerekte yok."

Ben suyumdan içerken Bertuğ ise anladığını belirten sesler çıkartmaya devam ediyordu. Biraz fazla meraklı bir tipe benziyordu ama empati kurmayı denedim. Sanırım ben olsam, bende meraklılık yapardım. Bundan dolayı pek umursamadım.

Feride teyze tekrardan yanımıza geldiğinde yüzünde resmen güller açıyordu. Karşısında müstakbel damadı oturuyordu sonuçta. Bertuğ'u sevdiğinden kesinlikle emin olmuştum. Aslında lisedeki ilk aşkımızla evlenemeyi hayal etmek pek mantıklı değildi. Ancak Miraç benim ilk aşkımdı ve bilim adamlarının ispatladığı bir gerçekte vardı. İnsanların çoğu ilk aşkıyla evleniyordu.

Sen Her ŞeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin