Multimedya: Beren-Bertuğ
Bölüm Şarkısı: Birdy- Light Me Up.
6. Bölüm
Bana çok uzun gelen bir süredir odamdaki yeşil pufun üzerinde öylece oturuyordum. Ne kadar sürdüğünü gerçekten bilmiyordum ama dört şarkı dinleyebilecek uzunlukta bir süredir götüm pufumda düzleşmişti. Beren’i beklemek, benim açımdan hiçbir zaman kolay olmamıştı ama bu sefer biraz daha farklıydı. Sonuçta sevdiği adam için süsleniyordu. İçindeki heyecan dışına yansımış, sakarlığı yine üzerine yapışmıştı. Bertuğ ile ilk buluşması olduğu için bu tavrı gayet normaldi. Normal olmayan bendim. Çünkü bende Miraç ile ilk buluşmamı yaşayacaktım ama içimde hiçbir heyecan kıpırtısı yoktu.Elinde tuttuğu saç düzleştiricimi komodinime bırakırken yine sakarlığı tuttu ve yere düşürdü. Refleks olarak dudaklarını dişledi ve bana döndü. “Özür dilerim. Gerçekten çok özür dilerim.” Elimle sorun olmadığını belirtirken “Sakin olsana. Önemli değil.” dedim.
“Kötü durmuyorum, değil mi?”
“Harikasın Beren.” Bu soruyu zilyon kez sormaktan yorulmadı ama ben ezberlediğim cevabı istemeye istemeye vermekten yor
“Makyaj malzemelerini verir misin?”
Pufta doğruldum ve aynalı dolabımın önünü gösterdim. “Şuradalar.” dedikten sonra tırnaklarımla oynamaya başladım.
“Bence ilk buluşma olacağı için çok makyaj yapma.” Beren, elindeki kapatıcıyı yüzünün kusurlu yerlerine dokundurdu. Kızamık olmuş gibi durduğundan gülme isteği gelmişti ama bunu bastırdım.
“Zaten çok yapmayacağım, merak etme. Güneş lekemi kapatmaya çalışıyorum.”
Beren kapatıcıyı parmak ve sünger yardımı ile yüzüne yaydırdı ve hastalıklı görüntüsünü göndermek için rimelimden sürdü ve şeftali renginde bir ruj sürdü. O kadar doğal bir güzelliği vardı ki bir erkeğin kalbinin çalınmaması imkansızdı. Kendimi değerlendirdiğimde, kötü gözükmediğim hakkında düşündüm. Bir kot ve gömlek yetiyordu. Bir de düzleştirdiğim saçlarım, hafif makyajımla buluşunca o kadar kötü durmuyordum herhalde. Montumu üzerime geçirdikten sonra Beren’e “Haydi.” dedim. O da montunu üzerine geçirdiğinde, salona geldik. Annem şaşkın bakışlarını üzerimizde gezdirdiğinde “Nereye?” diye sordu.
“Gece için abur cubur alacağız ve... Birkaç bir şey bakacağız anne. Merak etmeyin, geç kalmayız.”
Feride Teyze, “Paranız var mı kızlar?” diye sorduğunda Beren kafasını olumsuz anlamda salladı. Feride Teyze çantasına yöneldiğinde annem de çantasını yoklamaya başlamıştı. Canımlar.
Paralarımızı aldıktan hemen sonra, kapıya yöneldik. Ayakkabılarımızı bağladıktan sonra da, Beren’le birlikte yürümeye başladık. Gideceğimiz yer, çok uzak değildi aslında ama yorgun geçen bir haftadan sonra yürümek cazip gelmemişti.
Otobüs durağına doğru yürümeye başladık. Hâlâ içimde en ufak bir heyecan belirtisi dahi yoktu. Şuanda da olacağını pek sanmıyordum. Bu huy bende küçüklükten gelen bir şeydi sanırsam. Herhangi başıma gelen bir şey olsa, o şeyin son raddesine gelene kadar içimde en ufak bir kıpırtı bile olmazdı. Ama zaman geçip, o işin olacağı an geldiğinde ise benden heyecanlısı bulunmazdı. Bundan dolayı Miraç’ı görene kadar da heyecanlanacağımı sanmıyordum.
Beren ise benim tam tersimdi.
Bu konuda hiçbir zaman aynı noktada buluşamazdık. O çoğunlukla heyecanlı olan taraftı. Stres yapınca, her şeyi yapabilecek duruma gelirdi ki ben o an ona bulaşmamayı tercih ederdim. Sağı solu belli olmazdı çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Her Şey
Novela Juvenil''ve ben sende hiçbir şeydim, sen bende her şeyken.'' &&& Biri diğerinin her şeyi iken, diğeri ondan bir haber; Üç yıl boyunca ardı arkası kesilmeyen talihsizlikler. Ne yaşanırsa yaşansın, en ufak bir umuda tutunan ama hayatta kalamayan bir genç kı...