(Multimedia: Lena
Bölüm Şarkısı: Tonight Alive- The Edge Akustik Versiyon)11/1.Kısım
"Sizlerden bir karekter ortaya çıkarmanızı istiyorum. Kız veya erkek... Dilediğiniz biçimlere sokabilirsiniz. Bu karakterinize uygun 'Can' cümleleri istiyorum. On tane yeterli olur. Bugünkü göreviniz budur."
Nadide hoca bize bugünkü görevi söyledikten sonra el çırptı. Günüm iyi ilerliyor sayılırdı. Sonuçta hafta sonunda yine bu çocuklarla takılacaktık. Bu sefer göt gibi ortada kalmak istemiyordum. Beren de öyle. Bu sefer dört dakika geç kalmayı bırak, olacağımız yere dört saat önce varacaktık. Bu buluşmayı çok istiyordum! Zaten içinde Miraç olan her şeyi isteyebilirdim.
"Lena?"
Yiğit'in sesini duymamla birlikte, arsızlık kokan düşüncelerimden ayrılıp, kafamı ona çevirdim. İfadesizce ona bakmaya başladım. Sonuçta en son yaptıklarını hala unutmamıştım. Kinci bir insan değildim ama beni başta Miraç olmak üzere herkese rezil etmişti. Rezil olmayı da geçtim, yanlış anlaşılmıştım ve ben bundan nefret ederdim.
"Ben o gün olanlar için tekrardan-" Yiğit, ellerini hareket ettirerek konuşmaya başladığında onu durdurdum. Özrünü falan dinlemek istemiyordum. Bu durum sadece ona özel değildi. Özür dileyen insanlar bana aptal geliyordu. Yakıp yıkıyorlardı sonradan hiçbir şey olmamışcasına dönmek için gelip saçma bir şeyler mırıldanıyorlardı. Sonra da devam edebiliyorlardı, sanki hiçbir halt yememiş gibi. İnsanoğlu böyle bir değişikti işte. Bense bunu biraz erken çözmüş olduğumdan, ne kolay kolay özür diliyordum, ne de özür dilettiriyordum.
"Bak. Öncelikle özrünü sikeyim! İstemiyorum senin saçmalıklarını falan duymak. Anladın mı?" dedim sesimi biraz alçaltarak. Sonuçta kütüphanedeydik ve ilk numaralı kural sessiz olmaktı. Yiğit, tekrardan dudaklarını araladığında ondan önce davranarak, konuşmaya başladım. "Eminim bu duruma düşmek istemediğini, fazla sinirlendiğini falan zırvalayacaksın. Ama bunu sakın bana yapma! Bu duruma düşmek istemiyorsan, önceden düşünecektin ve kendine hakim olmayı deneyecektin. Tamam belki sinirliyken kendini dengeleyemiyor olabilirsin ama çabaladığını görmedim. Bu yüzden sakın yapma. Sakın benden özür dileme!"
Ağzı açık bir şekilde beni dinliyorken bende önümdeki malzemeleri dizmekle uğraşıyordum. Önümdeki malzemelere baktım. Bir karakter ortaya çıkarmamız gerekiyordu ve bu karakterin kız olmasını istiyordum. "Şimdi bu saçma konu burada bir daha açılmamak üzere kapansın ve işimize odaklanalım. Sonuçta proje arkadaşımdan başka bir şey değilsin ve sadece bir saatimiz var."
"Pekala. Başlayalım o zaman." İsteksizce homurdandığında, yapmacık bir şekilde gülümsedim.
"Güzel." Elimin altında duran kağıdın üzerinde birkaç defa ellerimi gezdirdim. Sağ elime kalemimi aldıktan sonra, konuşmaya başladım. "Senin içinde sorun yoksa... Ben karekterin kız olmasını istiyorum."
"Sorun olmaz. Nasıl istersen."
"Güzel. Senin resminin iyi olduğunu duymuştum. Hayalindeki kızı kağıda aktar. Bende on cümleyi yazacağım."
"Pekala." derken yanımdaki sandalyeye oturdu. O kağıdı önüne çekerken bende Miraç'ı izlemeye başladım. Asya ile oturmuş görevleri yapmaya çalışıyorlardı büyük ihtimal. Hala aklımda onunla eş olmak vardı. Öyle bir şansım yoktu şuan ama hala gerçekleşmesini istediğim bir hayalimdi. Ancak bunun gerçekleşmesine ihtimal vermiyordum. Sonuçta Nadide hoca ilk başta açık açık söylemişti eş değişikliği istemediğini. Bize de dediklerini uygulamak kalıyordu.
"Nasıl bir tip çiziyorsun? Ona göre cümleler kuracağım." dediğimde, ona doğru yaklaştım ve kağıda bakmaya çalıştım. Ancak göstermedi. "N'apıyorsun!" diye inledim. "Şişt! Sessiz ol. Çizimlerim bitmeden, birine gösterme taraftarı değilimdir. Mavi gözlü, esmer, zayıf ve güzel bir şey hayal et."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Her Şey
Ficção Adolescente''ve ben sende hiçbir şeydim, sen bende her şeyken.'' &&& Biri diğerinin her şeyi iken, diğeri ondan bir haber; Üç yıl boyunca ardı arkası kesilmeyen talihsizlikler. Ne yaşanırsa yaşansın, en ufak bir umuda tutunan ama hayatta kalamayan bir genç kı...