Multimedia: Miraç.
Bölüme bir arkadaşım çok destek oldu. Arkadaşımın destekleri ile yazdığım, tutabildiğim kadar uzun tuttuğum ve benim yazarken, arkadaşımla tartışırken dibine kadar eğlendiğim bir bölüm oldu. Umarım siz de beğenirsiniz. Bu bölüm tuhaftı biraz. Ben Lena değil Beren'dim bu bölümde. Arkadaşım ise sarhoş olmuş Lena. Lena'nın küfürlerden kurduğu cümlelere kadar her replik arkadaşımın sarhoş kafadayken söyledikleriydi, yani bu da gerçek. :)
İyi okumalar, oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.
35 / 2. Kısım
Miraç'tan...
‘‘Sikerim böyle işi!’’
‘‘Oğlum, sakin olsana.’’
Oturduğum koltukta iyice yayılırken Bertuğ'u sakince azarladım. Beni dinlediğini sanmıyordum ama şansımı denemiştim. Beni duyduğundan bile şüpheliydim.
‘‘Bana sakin ol deme Miraç. Bu sinirle seni de sikerim.’’
Ellerimi teslim olur gibi kaldırdıktan sonra bira şişesini yere bıraktım. O sırada Bertuğ sinirini elindeki bardağından çıkardı. Bardak hızla yere düşünce tuzla buz oldu, onlarca parçaya ayrıldı. Bize bakan birkaç kişiyi görünce oturduğum koltuktan kalktım.
‘‘Millet! Parti bitmiştir, dağılın! Herkes kulübelerine!’’
Müzik sesi benim sesimi bastırdığından müziği kapatıp tekrar bağırdım. Birkaç itiraz gelsede insanlara kapıyı göstermeye başladım. O sırada Beren koşarak yanıma geldi.
‘‘Beren, ne yaptınız kızım siz yine? Bertuğ içiyor sinirden.’’
‘‘Bırak şimdi onu.’’ dedi bana telaşla. ‘‘Lena yok! Her yere baktım, hiçbir yerde yok! Bulamıyorum.’’
‘‘Ne demek bulamıyorum?’’ diye sordum.
‘‘Yok diyorum işte!’’
O kadar çok telaşlı gözüküyordu ki sakinleşmesi için kenara çektim. Beren Bertuğ'un karşısına otururken ‘‘Ne diyorsun? Anlat şimdi.’’ dedim. Bana bakarken Bertuğ da kulak kesildi.
‘‘En son kusturup yoğurt yedirdim. Sonra o aşağı inerken peşindeydim ama onu kaybettim. O sıra kavga ettik zaten.’’ dedi. Sanki hala Bertuğ'a gönderme yapar gibiydi. Ama bunu önemsemedim ve asıl konuya odaklandım. Lena'ya.
‘‘Nereye gitmiş olabilir?’’ diye sordu Beren.
Bilemiyordum. Nereden bilebilirdim? Bertuğ'a dönüp sordum. ‘‘Yukarıda olabilir mi acaba?’’ Kafasını iki yana doğru salladı. ‘‘Hayır, olamaz. Üst katları boşalttım.’’
‘‘Ben Çınar'ı arayacağım. Belki onunla birliktedir.’’
Beren, hızla yanımdan kalkıp biraz ilerledi. Bende Lena'nın nerede olabileceğini düşünmeye başladım. Nerede olabileceğini bilmiyordum. Merak etmeye başlamıştım. Beren'den habersiz asla bir şey yapmazdı.
Birkaç dakika sonra Beren daha da çok endişelenmiş bir şekilde yanımıza döndü. Her an ağlayabilirmiş gibi duruyordu.
‘‘Yok. Çınar'la birlikte değil. Kulübeye de baktırdım, orada da değilmiş. Nerede olabilir?’’
Beren ellerini şakaklarına götürmüş, tarlası yanmış köylüler gibi dururken birden bir ses duyduk.
‘‘Sizde duydunuz mu?’’
‘‘Alt kattan geldi.’’ dedi Bertuğ yavaşça. ‘‘Kedi falandır.’’ Etrafıma göz gezdirdim. İnsanların çoğu neredeyse ayrılmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Her Şey
Roman pour Adolescents''ve ben sende hiçbir şeydim, sen bende her şeyken.'' &&& Biri diğerinin her şeyi iken, diğeri ondan bir haber; Üç yıl boyunca ardı arkası kesilmeyen talihsizlikler. Ne yaşanırsa yaşansın, en ufak bir umuda tutunan ama hayatta kalamayan bir genç kı...