♣31♧ 2. Kısım

4.4K 172 62
                                    

Multimedia'daki öpüşme gifi bölüm sonu temsilisidir. Bölüme başlamadan önce
öpüşen çiftin kim olduğu
tahmininizi buraya yorum olarak bırakabilirsiniz. Doğru tahmin edene ithaf var :)

31. Bölüm

Akşama kadar normal
sıcaklıkta ilerleyen bir gün
yine son bulma üzeriydi.
Cumartesi gününün vermiş olduğu rahatlıkla birlikte ders çalışmamıştım. Bu hafta zaten doğru düzgün çalışmamış, çok öncesinden kurmuş olduğum plana uymamıştım. Miraç'la olanlardı, yeni misafirim olan Çınar'dı derken dersleri biraz boşvermiştim. Ama bu böyle olmazdı. Seneye on ikinci sınıf olacağımdan on birinci sınıfın başından itibaren iyi ve düzenli bir tempoda çalışıyordum. Dil bölümünü tercih ettiğim için sınavda ağırlıklı olarak sözel çözmem gerekiyordu. Bundan dolayı haftalık sıkı bir şekilde coğrafya ve tarih, daha sonrasında ise Türkçe çalışıyordum. Ama bu hafta doğru düzgün çalışmamıştım bile. Sadece kitap okumuştum.

Bunu haftaya telafi etmem,
daha da sıkı çalışmam
gerekiyordu. Eğer on
ikinci sınıfta zorlanmak istemiyorsam ki istemiyorum, eski tempoma dönmem gerekiyordu.

‘‘Lena, yine daldın gittin.’’

Çınar'ın sesini duyar
duymaz gözlerimi balkon
penceremden ayırdım.

‘‘Ders çalışma takvimimi düşünüyordum.’’

Oturduğu yerden kalkıp test kitapları ve diğer tüm ders çalışma araç-gereçleri ile dolu olan dolaplarımın önüne geldikten sonra bana baktı.

‘‘Dil bölümündesin, değil
mi sen?’’

Hızla kafamı sallayıp,
onu onayladım. Test
kitaplarıma hızla göz gezdirirken yanına ulaştım bende. ‘‘Bayağı sıkı hazırlanıyoruz.’’ deyince gülümsedim. ‘‘Hedefler
büyük olunca.’’ dedim son kelimemi uzatarak.

Çalışma masamın üzerine
oturup, bacaklarımı bağdaş kurunca kitaplığımın önüne geldi. ‘‘Bayağı zengin bir kütüphaneye benziyor.’’
Önümde duran, kitaplarla
dolu olan kitaplığıma
bakarken omzumu silktim.

‘‘Dünyadaki en masum
şeylerden bir tanesi
bana kalırsa kitaplar. Çok değerliler benim için.’’

‘‘Bende çok severim.’’ diye mırıldandığında, ‘‘Zaten sevilmeyecek gibi değil ki.’’ dedim.

‘‘Her zaman kitap okumaktan çok hoşlandım. Kitaplar, kaçabileceğim bir yer oldu. Yalnız olduğum zaman, kitap karakterleri arkadaşım
oldu. Ya da hayat birden zorlaştığında o kitabın
içindeki düşler ülkesine
gidebilir ve tüm problemlerimi unutabilirim.’’

‘‘Düşüncelerine hayran
kaldım.’’

‘‘Teşekkür ederim.’’

‘‘Peki bu kitapların üzerindeki postitler?’’

Çalışma masamdan kalktım
ve onun yanına geldim.
Türlerine göre sıralanmış
onlarca kitaba baktım. Okumuş olduğum her kitabın kenar kısmında, üzerinde
1'den 10'a kadar
numaralandırılmış ufak
postitler olurdu.

‘‘Bir kitabı okuduktan
sonra kendimce puanımı belirliyorum. Beklentimi karşılamışsa veya beni
tatmin etmişse yüksek puan veriyorum.’’ dedikten
sonra birkaç saniyeliğine
durakladım. Gözüm ilk önce polisiye romanlarına kaydı. Ahmet Ümit'ten Agatha Christie'ye kadar kaliteli yazarlarla dolu rafa baktım.

‘‘Örneğin şu kitabı görüyor musun?’’ Hızla üzerinde ‘Nil'de Ölüm’ yazan Agatha Christie imzalı kitabı aldım ve ona gösterdim.

Sen Her ŞeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin