Multimedya'da finalle alakasız bir gif olsada Miraç ve Lena var. Satır arası ve normal yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar.
FİNAL BÖLÜMÜ
48. Bölüm
Sahilden evime kadar gelmemiz sadece on beş dakikamızı aldı. Yol boyunca ikimizde tek kelime dahi etmemiştik. Gerçi sohbet etmek istediğimizden de emin değildim. Çünkü az önce yaşadıklarımızın şokunu atlatabildiğimizi düşünmüyordum. En azından kendi açımdan. Daha öncesinde birçok kez tartışmışlığımız olmuştu. Birbirimizi derinden yaraladığımız büyük çaplı tartışmalar... Ama bu seferki bizim için bir ilkti. Daha öncesinde hiç bu kadar açık olmamıştı. Gerçekleri suratıma bir tokat gibi çarpması hiç iyi hissettirmemişti. Tek kelime dahi konuşmak istemiyordum.
“Mutsuz gibisin. Evine getirdim işte seni. Daha ne istiyorsun benden?”
“Benim artık senden hiçbir isteğim yok Miraç.”
“Benim senden var ama.”deyince, artık kabak tadı vermeye başlayan tedavi konusunu açacağını tahmin etmiştim. Söylediklerinde haksız sayılmazdı. Özellikle de son söylediklerinde. Tedaviyi reddetmemin tek bir nedeni vardı. Sakatlığım, yarım olarak da olsa hayatıma devam edebildiğimi gösterecekti. O kazada ölme riskim varken hayata tutunmamı, daha çok şükür etmem gerektiğini hatırlatıp duracaktı. Daha öncesinde işin bu boyutunu o kadar içselleştirememiştim ama gelecek beni korkutuyordu.
“Benden yapamayacağım şeyleri yapmamı isteme.”
“Lena. Tedavi olmak yapabileceğin bir şey. Sen istemiyorsun sadece.” dedi iğneleyeci bir şekilde. “Lena. Beni dinlersin diye düşünmüştüm. Senin için hiç mi önemli değilim?”
“Artık değilsin.”
Yavaşça derin bir nefes alıp verdi. Kendinden emin olan dış görünüşü ve duruşu benimle birlikteyken yıkılıyordu. O bu durumdan ne kadar nefret ediyorsa ben de o kadar zevk alıyordum. O, onu 'ulaşılamaz' gibi gösteren insanlara, peşinden koşan kızlara o kadar alışıktı ki bir zamanlar benim bile taptığım çocuğa artık eski değerini vermiyor olduğumu görmek, egosunu zedeliyordu.
“Tamam. Senin için bir şey ifade etmiyor olabilirim.”
“Aynen. Hiç etmiyorsun.”
Sinirlerinin bozulduğunu anlamam için salak salak sırıtarak bana baktı. “Peki. Öyle olsun.” diye mırıldandıktan sonra birkaç adım daha bana yaklaştı. “Senin için bir şeyler ifade edip etmemem beni yaralamaz. Bu nedenle, madem o tedavini benim için olmak istemiyorsun, o zaman kendin istediğin için yap bunu.”
“Senin de anlamak istemediğin nokta tam olarak da bu! Tedavi olmak istemiyorum.”
Miraç beni duymazdan gelmiş gibi yapıp iki basamağı çıktı ve zilimize bastı. “Sana acıdığımı düşündüğün için tedavi ısrarlarımı dinlemiyorsun ya, bak, bunu benim için değil, kendin için yapacaksın. Bunu sakın unutma.”
Otomatik kapı açılınca Miraç kapıyı ittirdi ve kapının önünde duran büyük taş sayesinde kapıyı duvara yasladı. Sonra arabamı hafifçe kaldırdı ve içeri geçmemi sağladı. Asansöre kadar bana eşlik etti ve birlikte kabine girdik. İkinci katta oturduğumuz için şu zamana kadar asla asansör kullanmadım ama artık şartlar bunu gerektiriyordu.
Miraç'ın bana bakışını fark ettiğim an aklından geçenleri tahmin etmek zor olmadı. İşaret parmağımı ona doğru sallayarak konuştum. “Sakın Miraç, sakın. Evine bile merdivenle çıkamıyorsundan girip tedavi olmalısın demenden çık istemiyorum.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Her Şey
Teen Fiction''ve ben sende hiçbir şeydim, sen bende her şeyken.'' &&& Biri diğerinin her şeyi iken, diğeri ondan bir haber; Üç yıl boyunca ardı arkası kesilmeyen talihsizlikler. Ne yaşanırsa yaşansın, en ufak bir umuda tutunan ama hayatta kalamayan bir genç kı...