Multimedya: Lena & Miraç
Bölüm Şarkıları:
Gel- Mabel Matiz
Bahsetmem Lazım- Güliz Ayla
Aşk Nereden Nereye- Gripin
En Güzel Aşk Zor Olanmış- Barış Akarsu (cover)
Bölüm benim kusmak isteyip de bir türlü kusamadığım, konuşmak isteyip de sustuğum anlardan oluşmaktadır. Size 42 bölümdür beklediğiniz patlama noktasını sundum. Lena'nın kurduğu repliklerin hepsi benim günlüklerimde yazmaktadır.
Bölümü okurken #ensevdiğimreplik tagı ile satır aralarına yorum atın lütfen. Bölüm sonu zaten... Neyse. Kritik yapmak için yorumlarda buluşalım.
42. Bölüm
Günlük'e:
Büyük gün bugün.
Bugün sahiden bitecek mi her şey? Acılar dinecek mi, görünmezlik perdem kalkacak mı onun gözünde? Ya da yeni şeylerin ilk adımları atılacak mı? Bunu bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa, bu da bu gece her şeyin konuşulacağıdır. Benim üç yıl boyunca nasıl umutsuz bir şekilde onu beklediğim, onun ise üç yıl boyunca beni nasıl görmediği...
Konuşunca geçer diye umuyorum. Bu acı diner, gözlerine bürümüş olan perde iner ve beni kalbiyle görebilir. Beni ancak kalbiyle görebilirse sevebilir zaten. Ahım şahım bir güzelliğim yok. Kıvrımlara sahip düzgün bir fiziğim de yok. Gözüne hitap etmem zaten. Ama sevgim var. Ona olan, hiç bitmek bilmeyen, tükenmeyen sevgim ve üç yıl boyunca küle dönmüş bir kalbim var.
Konuşmak her şeyi bitirebilir.
Bizim için yeni bir başlangıç da olabilir.
Milat gibi.
Yeniden doğuşa inanırım. Çoğu şeye hemen inandığım gibi. Yeniden doğmak demek benim için Miraç demek. Miraç ile birlikte olmak bana gerçekten iyi gelecek. Bunu hissedebiliyorum. Yakıp yıksa da ilaç o. Miraç benim miladım.
Bugün için umutluyum.
İçimde endişeler elbette var. Hatta sol yanımda bir his kalbimden çıkıp göğüs kafesimde ilerledi ve ciğerlerime sindi. Darbe üzerine darbe yemişim gibi hissettiriyor ama bu Miraç'la alakalı bir his değil. Başka bir şey.
İçimde kötü bir his var.
Tanrım, yardım et bana.
‘‘Lena? Hâlâ hazırlanmadın mı sen?’’
Beren, başıma dikilmiş gözlerini dikerek bana bakarken günlüğümü kapattım ve komodinin üzerine bıraktım. İçimde beni yiyip bitiren bir his vardı. Sanki bir daha hiç nefes alamayacakmışım gibi bir his. Bu lanet olasıca his kendimi yeyip bitirmeme neden oluyordu. Bu hissi kendimden uzaklaştırıp kendimi konuşmamıza odaklamalıydım. Sanırım fazla stres yapmıştım ve bu yüzden böyle bir his içime çöreklenmişti.
‘‘Ne giyeceğimi bilmiyorum.’’
Beren dolabımın önüne geçti ve bir süre bakındı. ‘‘Şık ol ama o, senin onun için süslendiğini anlamamalı.’’
Merakla vereceği parçayı beklerken uzun, askılı bir elbiseyi dolaptan çıkarttı. Çiçeklerle kaplı yaz renklerini barındıran sevimli bir elbiseydi. Oturduğum yerden kalktım ve elbiseyi üzerime geçirdim. Saçlarımı açık bıraktım. Suratım hastalıklı gibi gözükmesin diye fondötenle renk verdim ve kirpiklerime rimel sürdüm. Hazırdım. Ya da değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Her Şey
Teen Fiction''ve ben sende hiçbir şeydim, sen bende her şeyken.'' &&& Biri diğerinin her şeyi iken, diğeri ondan bir haber; Üç yıl boyunca ardı arkası kesilmeyen talihsizlikler. Ne yaşanırsa yaşansın, en ufak bir umuda tutunan ama hayatta kalamayan bir genç kı...