Keyifli okumalar 🌹
Bela geliyorum demez derler ya bazıları, şu an bunun tam tersi bir durum söz konusuydu işte. Bela geliyorum diyordu fakat iki arkadaş ısrarla bekliyordu başlarına gelecek olan belayı.
“ Alev kaçalım lütfen, dört kişiler. Bir şey yaparlar bize. ” diyen Naz, Alev’i kolundan tutup çekiştirmeye çalışıyordu fakat Alev ısrarla yerinden kıpırdamıyor ona yaklaşan dörtlüyü bekliyordu. Elleri cebinde keskindi gözleri.
Zaten sabahtan beri elleri kaşınıyordu.
“ Vay bakın burada kim var? “ Diyen sarışın züppe arkasındaki çocuklara gülümsedi, fakat gülüşünde öfke vardı. Sinsi bakışları tekrar önündeki ikiliye döndü ruhsuzca.
“ Çıkarın bakalım paraları yoksa geçen ne olduğunu biliyorsun dimi.” Sarışın sırıtarak Alev’in dibine girip Naz’a sırıttı, Alev öfkeyle soluk alıp önündeki bedenin yakasından tuttu.
“ Haraç mı kesiyorsunuz lan siz? ” Buraya her geldiklerinde bunlara para vermek artık kanına dokunuyordu, sırf Naz korktuğu için onun vermesine izin veriyordu, sanki paraları vardı da.
“ Başka şekilde de ödeme yapabilirsin sen .” Diyen kızıl uzun boylu çocuk yaklaştı bu kez. Naz tekrar Alev’in arkasına geçip elini çekiyordu.
“ Alev gidelim .” Fakat Alev onu duymuyor sanki öfkesi burnundan çıkıyordu. Kolunu kurtarıp kızıla yanaştı.
“ İster misin seni burada öldüreyim. “ lafını bitirir bitirmez sert bir yumrukla geri sendeledi fakat hemen kendini düzeltip kızıla yöneldi, kafasını geçirip yerle buluşmasını izledi.
Bu kez sarışın üzerine atlayınca yakasından tutup duvara yapıştırdı. Naz korkarak Alev’in hırkasına yapıştı.
“ Alev... Alev lütfen.” Naz yerde tekme yiyen arkadaşına baktı. İki kişi kolundan tutup ona ulaşmasını engelliyordu.. Kızıl saçlı genç Alev’e yanaşıp boşluğuna geçirdi tekmesini, açıyla inleyen esmer kızın gözleri kapandı anında.
“ Hay ağzına. Gelen geçen oraya vuruyor.” Diyerek yerden ayaklanmaya çalıştı Alev . Bu kez sarışının tekmesi onu kaldırımın soğuk taşları ile buluşturdu. Naz tekmeler savurarak kendisini tutan ellerden kurtulmaya çalıştı.
“ Bir kıza karşı iki erkek, öyle mi? ” Naz bağırınca kısa boylu genç saçlarına yapıştı.
“ Şunun cebine bak.” Sarışın olan, kızıla işaret edince yerde acı içinde kıvranan bedene yaklaştı fakat eğildiği anda boynunda tutan Alev başını yere yapıştırdı.
Hızla ayaklanıp sarı olana atılırken gözlerini ağrıtan ışıkla yüzünü kapattı.
Süratle onlara yaklaşan araba saniyeler içinde ortalarına gelip ani bir fren ile durdu.
Siyah camlı arabadan inen bedene kaydı her birinin gözleri.
Siyahlara bürünmüş giysiler ve arkaya taranmış düz saçlar ile muhteşem gözüküyordu. Her birinin gözüne baktı adam kehribar gözleriyle, dikkatle... Ve aradığı bedeni bulunca o gözleri öfkeye büründü, dudağı kanıyordu esmerinin.
“ Devam edin beyler.” Diyerek arabasının önüne yaslandı Kılıç, cebinden çıkardığı sigarasını altın çakmağı ile yakarken orada bulunan herkes ona bakıyordu.
Alev onu takmadan sarışının yüzüne güçlü bir yumruk indirdi. Hepsine gücü yeterdi fakat yorulmuştu.
“ Bir daha bana dokunursan seni öldürürüm. ”diye bağırdı vurduğu çocuğa doğru.
Karnını tutup eğildi.
Onun yanına yaklaşıp dizleri üzerine oturan Kılıçla sıkıntıyla nefes aldı genç kız.
“ Aynen. Yapar yani, çok hırçın kendisi, güçlüdür benim yârim kız olduğuna bakma, bak bak nasıl da sinirli bakıyor.” Diyen Kılıç, Alev’e bakıp sigarasını sarının üstünde söndürdü.
“ Seni it, ne yapıyorsun? ” Bu kez hedef Kılıç olunca Naz, Alev’e çekip kaldırıma çıktı.
“ Bu takımın yeniydi ama,” sesindeki yalancı öfkeyle sarışını yerden aldı ve tek bir yumruk ile tekrar yerle buluşmasını izlediler. Kızıl saçlı da yumruğunu sallamayı denedi fakat yüzüne yediği tekmeyle neye uğradığını şaşırdı.
“ Başka. Acelem var, hadi. “ diye sordu fakat yabancı üçlü, arkadaşlarını alıp hızla uzaklaştı oradan.
“ Yürü haydi.” Alev hızla Naz’ın elini tutup çekiştirmeye başladı, bir an önce burdan yok olmalıydı.
“ Kim bu adam? ” diye soran kıza bakmadan ağzındaki kanı silip tekrar arkadaki bedene baktı. Yine arabaya yaslanmış sigara içiyordu Kılıç.
“ Sevgili...” Diye bağıran adamı duyunca hiç üstüne alınmıyor yürümeye devam ediyordu. Nerden gelip bulmuştu yine onu bela herif.
“ Alev ne diyor bu, niye gerildin? ” Naz onu durdurup önüne geçti.
“ Kılıç dedim ya, hani kaçırıp döven, bu o.” Deyip tekrar uzakta kalan yere baktı hala orada duruyordu.
“ Bu o adam mı? Bırak hesap soracağım ondan” Naz kendini kurtarıp hızla geldikleri yöne ilerledi, arabada onları izleyen beden milim kıpırdamadan duruyor ikilinin öfkeli bakışlarıyla eğleniyordu âdeta.
“ Sen ne kötü adamsın .” Yumruklarını sıkarak Kılıç’ın önünde dikildi fakat çok komik görünüyordu Naz. Kılıç geride kalan bedenin ensesini kaşıdığını izledi ve sigarasını yere atıp Naz’ın yanına ilerledi.
“ Haklısın ufaklık. “Kılıç onun saçlarını okşayıp Alev’e döndürdü bakışlarını.
“ Haydi Naz ” Alev ısrarla onu yanına çağırıyor fakat Naz put gibi durup önündeki kalıplı adamım hareketlerini izliyordu, kehribar gözlerin güzelliği ona korkunç gelmişti.
“ Ona buraya gelmesini söyle.” Naz kulağına söylenen cümleyle yutkundu vücudu kasılmıştı onun ses tonuyla .
“ Defol buradan .” genç kız ondan uzaklaşıp Alev’e doğru koşacağı sırada Kılıç onu tuttu ve sıcak göğsüne yasladı.
“ Kızdırma beni, onu buraya çağır.” Naz , Alev’e bakıp kaçmasını işaret edince Alev sıkıntıyla nefesini verip geri zekâlı arkadaşına ilerledi. Kavgadan korkar fakat kendinden dört kat adama kafa tutan bir salakla arkadaştı işte.
“ Bırak onu.” Alev, Naz’ı tutup arkasına çekti. Bedeniyle önüne geçip Kılıç’ın kehribar gözlerine dikti öfkeli bakışlarını.
“ Ne istiyorsun yine lan? “Çenesi kasılmıştı konuşunca, Kılıç yarım ağız sırıttı. Gözlerine öfkeyle süzen yeşillere yaklaşıp baktı bir müddet.
“ Söylersem yapacak mısın?”
Alev durdu... Onun düz saçlarına odaklandı ilk. Düz saçından da nefret etmişti bu adamın.
Derin bir nefes alıp arkasındaki bedene döndü.
“ Gidelim burdan.” Alev ilerlerken Naz’da Kılıç’a kötü kötü bakarak onunla ilerledi, adamın tipi felaket iyiydi, kafasını iki yana sallayarak yürümeye devam etti.
“Benden kaçamazsın “ diyen Kılıç önündeki esmer bedenin anında durduğunu fark etti. Hissiz bir yavaşlıkla arkasına dönüp ona sırıtan adama baktı Alev . İnanılmaz öfke doluydu.
“ Şimdi hiç bir yere uğramadan yurda git ve beni bekle tamam mı? “ Naz anlamayarak bakınca Alev tekrar onu itekleyip yurda gitmesini istedi.
“ Gitme, gel gidelim konuşsun o. O adam bir şey yapar sana lütfen gitme” Naz çekingen tavırla ilerlerken, Alev onun kaybolmasını bekledi. Sinirden dolan gözlerini havaya bakarak yok etmeye çalıştı. Saçını düzeltip ellerini cebine koydu ve mal olarak nitelendirdiği adama yaklaştı.
“ Beni böyle mi tehdit edeceksin? ” diye sordu ruhsuzca , içindeki sıkıntılar dağ olmuştu fakat dayanıyordu işte.
“ Kabul edersen, tehdit etmem bende.” Genç kız güldü, bu açı gülüş bir kahkahaya dönüştü. Nasıl böyle rahat olabilir bir insan.
“ Sen ne dediğinin farkında mısın lan?Seninle ne işim olur it herif. “
Kılıç o devam edeceği sırada eliyle ağzını kapattı.
“ Ben dediğimin arkasındayım, sevgilim ol...Pişman olmayacaksın.” Alev ağzındaki büyük eli itip kehribar gözlere öfke kustu âdeta.
“ Dünyada son kişi kalsan bile sana bakmam adi pislik. “ Dedi ve arkasını dönüp gideceği sırada adımını atıp bekledi.
Kılıç onun böyle huysuz tavırlarına sinir olmaya başlamıştı, ondan uzaklaşan bedenin arkasından ilerleyip elinden tuttuğu gibi sokaklardan birine soktu.
Duvara dayadığı bedenin belinden tutup kendine çekti kıvrak bir hareketle.. Alev kendini kurtarmaya çalışırken Kılıç onun güzel ayaklarını süsleyen yırtık kota odaklandı.
“ Yırtık kot giyme güzel olmuyor. ” Kılıç ona engel olmak isteyen ellerinden tutup yukarı duvara dayadı yavaşça. Ne konuştuğu hakkında da pek fikri yoktu.
“ Sen nasıl bir manyaksın!.” Alev kafasını sağına döndürüp gözlerini yumdu.
“ Bırak beni, Kılıç bırak, lütfen bırak.” Kurtulmaya çalışan bedenini daha sıktı tuttu Kılıç.
“ Bırakmak istemiyorum.” Diyen Kılıç önündeki bedenden yayılan menekşe kokusuna odaklandı.
“ İstemiyorum lafından ne anlıyorsun.”
“ Her insan ikinci bir şansı hak eder değil mi? “ Diye sordu Kılıç, ondan bir cevap bekliyordu çünkü yavaş yavaş sabrı taşıyordu. Kendini mecnun gibi hissediyordu çünkü sırf bu lanet yeşiller için saçını düz taratmıştı.
“ Doğru haklısın ama atladığın bir şey var. “ diyerek yavaşça ellerini kurtardı Kılıçtan. Yumruk yaptığı eli Kılıç’ın temiz yüzüne geçirerek devam etti
“ Sen insan değilsin ki.” Kılıç ağıran yüzünü tutarak tekrar Alev’i kendine çekti.
Ve çenesini öptü.
“ Allah belanı versin.” Alev onu iterek uzaklaştırdı fakat öfkeden kuduruyor gibiydi, Kılıç’ın sırıtmasını görünce tekrar tokat geçirdi yüzüne.
Kılıç yediği tokadı sineye çekip tekrar duvara yapıştırdı onu, deliye dönmüştü sanki, eli ağırdı esmer kızın.
Bu kez yüzünü tutup yanaklarından öptü, ondan kurtulmak için çabalayan bedeni kendine yapıştırdı.
Kılıç saçına yapışan ellerle inledi.
Tekrar tokat yemişti karşısındaki genç kızdan. Her yediği tokat öfkesini harmanlıyordu.
“ Sen hayatımda tanıdığım en pislik insansın.” Alev’in gözleri dolmuştu yine ister istemez.
“ Bana bir şans ver” dedi Kılıç kanayan dudaklarını silerek, Alev’in kanına susamış gibiydi hep dahasını istiyor kendine engel olamıyordu.
“ Neden ben yaa neden? Neden başıma bela olup duruyorsun? “
Alev isyan ediyordu artık, hiçbir şekilde bu adama katlanamıyordu. Onu her gördüğünde boğazı düğümleniyor nefes alamıyordu.
Kılıç bir müddet düşündü. Gözleriyle etrafına bakınıp tekrar dolmuş yeşillere çevirdi gözlerini...
“ Senden hoşlanıyorum, ve seni istiyorum, garip bir şekilde çıkmıyorsun burdan . “Dedi Kılıç işaret parmağıyla başına vurarak, ses tonu yumuşacıktı, Alev kocaman açtığı gözleriyle yutkundu, bir şeyler düşünmeliydi.
Aralarında 10 cm olduğu için hafif başını kaldırıp koyulaşan kehribar rengi gözlere odaklandı. Düşündü bir müddet.
“ Bir şartla!”
Dedi ruhunu parçalara ayırarak, tek umudu kabul etmesiydi
“ Şartın ne?” diye sordu Kılıç şüpheyle süzdüğü bedene. Alev’in bakışları hayra alamet değildi fakat şart ne olursa olsun gözü kapalı kabul edecekti. Çünkü o öyle istiyordu. Esmerden yayılan kokuya kendini kaptırdığı anda sırıtan dudaklardan dökülen cümleyi işitti.
“ Bunu yarın öğreneceksin.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Saltanat
ChickLit" O kapıdan çıktığın anda. Hayatındaki her canlıyı. Tek... Tek... Öldürürüm!"