Yorum ve beğenilerinizi bekliyorum dostlarım 😍
Keyifli okumalar 🌹
Yürüyordu... Fakat nereye gittiğini bilmeden, düşünmeden yürüyordu. Artık vücuduna hakim olan beyni değil, ayaklarıydı.
Ayakları kedisini nereye, hangi istikamete sürüklerse, vücudu o yöne yöneliyordu ve gideceği yer belliydi.Kafasındaki kapüşonu biraz daha yüzüne doğru çekip hastane kapısı önünde bekledi. Bir süre girip girmeme konusunda kararsızdı, onca işi varken yine burda bulmuştu kendini Kılıç Yılmaz.
Buraya neden ve nasıl geldiğini yine bilmiyordu tek bildiği şey:Çok özlediğiydi.
Kılıç kendinde değildi, gece alev olup onca yeri yakarken gündüz deniz olup limanında duruluyordu.
Deli divane olmuştu esmerinin peşinde.
Ellerini cebine atıp etrafa bakındı, girip çıkan bedenleri kontrol ediyordu. Aldığı bilgilerden biride Alev’in , lanet düşmanı tarafından korunduğuydu.
Ağzındaki kürdanı yere tükürüp kapıdan içeri girdi, basamaklardan çıkarken aklında sadece solgun tenin kapalı gözleri vardı. Koridorun başında bekleyenler takıldı gözüne, koluna dokunan elle irkildi birden.“ Hala uyuyor oğlum.” Diyen yaşlı adamı tutup basamaklara indirdi.
“ Onu görmem lazım Hasan dayı, sen onları pencereden uzak tut tamam mı? “ dedi ve yaşlı adamın arkasından tutup koridora yöneltti. Giden bedenin ardından sıkıntıyla iç çekti her zaman atraksiyon sevmişti ama bu durum gittikçe canını yakıyordu niyeyse.
“ İlla uğraştıracaksınız beni.” Diyerek tekrar aşağı kata indi.
.....
“ Pusat, eğer yemezsen gelip seni alacağını söyledi, ye bir şeyler.” Pusat’ın koruması olan Uğur koltukta arkadaşını bekleyen Ceylan’ın yanında onu yedirmeye çalışıyordu, ama nafileydi.
Alev’i hastane köşesinde gördüğünden beri ağzına lokma koymamış öylece kardeşinin gözlerini açmasını bekliyordu Ceylan.
Aklını kurcalayan şey ise Nazdı, birde onun endişesi vardı yüreğini daraltan.İki gün içinde ne kadar çökmüştü kardeşi.
Ne gelmişti başına?
Neden böyle ölü gibi yatıyordu ve neden uyanmıyordu?
Kim ne isterdi pamuk kalpli kardeşinden?
Onun kime zararı vardı ki!
“Uğur abi yemeyeceğim, Naz yurtta mı?” diye sordu endişeyle, Alev’i bu durumda görse mahvolurdu diye düşünüyordu.
“ Merak etme o iyi.” Ceylan derin bir nefes aldı ve ayaklanıp pencereden kardeşini izlemeye başladı.
“ İstersen çağıralım Naz'ı.” Ceylan hemen arkasını dönüp hayır anlamında kafasını salladı.
“ Çok üzülür Alev’i böyle görürse birde onunla uğraşmayım. “ genç kız tekrar Alev’i izlemeye devam etti. Bildiği tüm duaları etmişti, iyi olduğunu söylüyordu herkes peki ya neden açmıyordu o güzel gözlerini... Bu kez omzuna konulan elle başını çevirdi. “Buyur Hasan dayı.” Yaşlı adam ona gülümseyip “ Nasıl oldu?” diye sordu, Alev’i bulan ve hiç yalnız bırakmayan bir diğer kişide oydu. Yaşlı haline aldırmadan yek ayak onlarla bekliyordu.
“ Aynı dayı.. Uyuyor hala, sende yoruldun gel ye bir şeyler.” Ceylan yaşlı adamı alıp sandalyeye oturttu. Poşetten dürümü çıkarırken dayıyı dinliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Saltanat
ChickLit" O kapıdan çıktığın anda. Hayatındaki her canlıyı. Tek... Tek... Öldürürüm!"