Keyifli okumalar 🌹
Koskoca şehirde kaybolan oyuncağını arayan çocuklar gibi esmerini arıyordu Kılıç , bin kere aramıştı Alev'i ama bir türlü açmıyor, bulabilirsen bulursun, deyip onu isyana sürüklüyordu.
Bulunduğu yurttan çıkıp kendine küfürleri savurdu.
“ Hasan dayı... Tabi ya !” deyip sonunda aklına gelen yaşlı adamın evine sürdü arabasını. Üzerindeki montu çıkarıp heyecanla arabasını sürerken çalan telefonunu kulağına tutup dinledi.
“Efendim yarın mahkemesi var.” Kılıç istemeye istemeye onayladı onu.
“ Çıktığı anda mekana getirin, iyi bir tanışalım.” Diyerek telefonu kulağından alıp boş koltuğa attı. Sessizlik canını sıkmaya başlayınca arabadan en sevdiği müziği açıp hoparlörü sonuna kadar verdi, garip bir şekilde rahatlamış hissediyordu... Babası yanında sevdiği esmeri yumuşama evresinde daha ne isterdi ki.
.....“Düşme ardına diyenler
Sevmeyi bilmeyenlerSevda nedir bilmezler mi.
Sen güzeli görmezler mi” Müziğin tam onu anlattığını hissediyordu... En sevdiği şarkı esmerini hatırlatıyordu yine.“Ne derdim var aşktan yana
Ne de artık dosttan yana
Benim derdim senden yana” sesini biraz daha yükseltip beraber tekrar etmeye başladı.“Seni dileniyorum...Seni dileniyorum, vallahi seni dileniyorum” Kendini dikiz aynasında görünce yüzündeki gülümseme bir anda söndü.
“ Delirdim, bildiğin delirttiler beni şu hale bak. Ulan Kılıç yandın sen.”
“Ne dünya umurumda.
Yokdulum ben umudumda.
Kaderimin avucunda seni dileniyorum.” Geldiği toprak yolda gözüne çarpan evle gülümseyip arabasını yolun kenarına çekti.Üzerini giyip eve ilerlerken kulağına gelen odun kırma sesleriyle evin arkasında olduğunu bildiği odunluğa yöneldi... Tahmin ettiği gibi esmeri buradaydı ve odun kırıyordu kız olmasına rağmen inanılmaz kaslıydı.
Kendini duvara yaslayıp izlemeye başladı... Hasan amcanın verdiği suyu yudumlayan sevdiği gözüne çok güzel geliyordu.
Kalbini söküp baksalar Alev yazmazsa şerefsizdi.
Suyunu içip tekrar odun kırmaya başlayan Alev duraksadı ve yavaşça sırtını döndü. Duvara dayalı sırtı ve parlayan gözleriyle Kılıç ona bakıyordu.
“ Sırıtıp durma gel şuraya bir işe yara.” Diyen Alev hırkasını alıp vücudunu kehribar gözlerinden koruma amaçlı giyindi.
“ Çok önemli bir konu var.” Alev tekrar ona dönüp yanına yaklaştı.
“ Neymiş?” diye sordu. Kılıç ona yaklaşıp yanağından öptü.
“ Dur... “ Alev onu itip uzaklaştırmaya çalıştığı sırada ayağı, kestiği oduna takıldı ve hızla yere yapıştı. Kafasını yere vuracağı sırada Kılıç tarafından tutulmuştu.
“ Hasan baba görecek çekil şuradan.” Diyen Alev onu itip kalkmaya çalıştı.
“ Ben buraya seni öpmeye geldim, öpmeden de gitmem...” deyip tekrar dudaklarına yapıştı bir müddet savaştıktan sonra Kılıç bağırarak ayrıldı. Dişlenen dudaklarını zor bela kurtarıp ağzına ve dudaklarına dolan kanı emdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Saltanat
Chick-Lit" O kapıdan çıktığın anda. Hayatındaki her canlıyı. Tek... Tek... Öldürürüm!"