Düşmanın İni Mi?

4.8K 243 24
                                    


Keyifli okumalar 🌹

Minik burnu, kırmızı yanakları ve güzelliği dillere destan küçük bir kız çocuğunun ona doğru koştuğunu görüyordu Pusat, oturduğu yerden ayaklanmış koşmaktan nefesi kesilmiş kızı izliyordu... Koşarak minik eliyle büyük elini tutup gücü yettiği kadar çekiştiriyordu.

“ Ucuytmamı ayıy mısın?” diyerek uçurumun kenarına sürükledi onu. Pusat kırmızı uçurtmanın yere çakılı olduğunu gördü.Biraz daha aşağıya bakındı çok tehlikeliydi.

“ Ama burası çok tehlikeli..” Küçük kızın hizasına eğilmiş, kara gözlerini izledi bir süre.

“ Ben onu istiyoyum.” Diyerek kırmızı uçurtmayı gösterdi.

“ Annen baban nerde senin? Buralar tehlikeli senin için.” Pusat onun minik elini tutup kucağına aldı. Kolları arasında kaybolan vücudu çok komikti.

“ Onlay oyda...” dedi küçük kız eliyle gökyüzünü göstererek.

Pusat hüzünle küçüğün yanaklarını öptü.

“ Buraya nasıl geldin peki? “ diye sordu sordu küçük kızın saçlarını karıştırarak.

“ Ucuytmamı al söyleyim. “Pusat onu bırakıp kırmızı uçurmaya baktı uzun bir çubuk aradı gözleri iki odunu birbirine bağlayıp aldı uçurtmayı fakat yırtıktı.Uçma ihtimali kalmamıştı.

“ Oleyy!..” diyerek Pusat’ın üzerine atladı.Yüzünü tutup iştahla öptü.

Aldığı yırtık uçurtma ile koşarak uzaklaşmaya başladı küçük kız, son anda aklına bir şey gelmiş gibi duraksadı.

“ Seni bekliyo. ” diye bağırdı küçük kız uzaktan. Pusat anlamadan izledi, zoraki ağzından “ Kim?” çıksa da küçük kız duydu onu.

“ Bunu bana veyen abla.” Dedi elindeki yırtık uçurtmayı göstererek.Ve koşarak yok oldu oradan. Yapayalnız kalmıştı Pusat.

Kırmızı uçurtma ona tek birini hatırlatıyordu.

‘Teninde hayat bulduğu küçüğünü

***
Sırtındaki ağrı ve tutulmuş vücuduyla gözlerini sabahın seyrinde açmaya çalışıyordu Pusat, gördüğü rüyanın etkisiyle yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Etrafına bakınca kimseyi görmemişti.Sabahın erken saatleri olduğu için bir müddet bekledi. Omuz ve sırt ağrısıyla derince inledi.

“ Ceylan!” dudakları gözlerini açar açmaz bile küçüğünün ismini sayıklıyordu.Anında kapı açıldı ve içeriye minyon tipli bir hemşire girmişti.

“ Hastamız uyanmış.” diyerek biten serumu değişmeye çalıştı.

“ Dışarıda sizi bekleyenlere bu müjdeli haberi vermeliyim.”  gülümsedi... Pusat ayaklanıp kadının takacağı serumu aldı.

“ Ceylan! Kapalı güzel bir kız,dışarıda mı?” diye sordu  fakat hemşire öylece yüzünü izledi çünkü Ceylan’ı az çok tahmin ediyordu, Pusat’ı öpen kız olduğunu düşündü.

Pusat göz devirip ağrısına rağmen ayaklandı elinde gördüğü kolye ile yüzünde büyük bir gülümseme belirdi. Küçüğünün kolyesiydi bu.

“ Pusat bey kalkmanız yasak. “ Hemşireyi hafifçe kenara itip kapıya yöneldi.“Dikişleriniz. Lütfen uzanın.” Pusat odasından çıkıp dışarıdaki yüzleri izledi.

“ Handan.” Diyerek ablasına ilerleyen Pusat’ın gözleri kumralını arıyordu. Handan ayaklanan kardeşine sarıldı yavaşça.

Gözlerinden yaş süzülürken bir kez daha dua etmişti.

Kanlı Saltanat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin