5.2

2K 116 4
                                    

<3

Yaşadığımız mükemmel birlikteliğin üzerinden bir hafta geçmişti. Peki bu birliktelik sadece bir kere mi oldu? Tabii ki hayır bulmuşumda bırakır mıyım? 

Bu bir hafta çok güzel geçmişti. Ciddiyim. Tamam her gecemizin sonu sevişmek ile bitse de sonuçta sabahlarımız vardı. Ve biz bunları olabildiğince en iyi şekilde geçirmeye çalışıyorduk. Şuan yatakta oynaşmamız gibi.

Ben Tuğkan'ın karın kaslarına oturmuşken Tuğkan belimden tutmuştu. İkimizde salak salak yüz hareketler yaparak gülüyorduk. Aşk cidden o kadar büyük bir aptallıktı ki şuan yaptığımız şeyleri neden yaptığımızı bile sorgulamıyorduk. Komik değildi fakat biz ortadaki aşkımızdan gülüyorduk.

"Dilini böyle yapabiliyor musun?" diyerek dilimi ağzımda çevirerek hareketler yaparken Tuğkan beni dikkatle izliyordu. Hareketim bittiğinde kaşlarını çatarak "Nasıl yaptın lan onu?" ben kahkaha atarak kafamı göğsüne koydum. Bir de ciddi bir şekilde sorması beni daha çok güldürmüştü.

Kafamı kaldırdığında yüzüne baktım. Yanaklarımdan tuttuğu için dudaklarım ön plana çıkıyordu. Dudaklarıma bir öpücük bıraktıktan sonra "Tamam o zaman sen şöyle yapabilir misin" dedi. Onu beklerken kaşlarını dalga yapar gibi oynatmaya başladı. Koca adamın yanımda böyle çocuklaşması o kadar komiğime gitmişti ki tekrardan kahkaha attım.

Benimle birlikte bu sefer o da gülmeye başlamıştı. Gülüşlerimiz odanın içinde yankılanırken "Biz n'apıyoruz ya?" dedim. O hala gülmeye devam ederken "Ne bileyim lan aklımı başımdan alıyorsun düşünecek zamanım olmuyor" dedi.

Kalbim teklerken gülüşüm yavaş yavaş soldu. Kafamı hala kaldırmamıştım. Burnumu iyice göğsüne sürtüp kokusunu derinlerime çektim. Tabii bu bir hafta boyunca böyle ani gelen iltifatlarına alışamamıştım. Her seferinde kalbimi yerinden çıkarmayı başarıyordu. 

Kafamı yavaşça çok hafif kaldırıp çenemi göğsüne koydum. O da benim suratımı incelerken "Ben sana çok aşığım Tuğkan" diye fısıldadım. O kadar büyük bir hisli söylemiştim ki sesim kısılmıştı. Şuan gözlerimden yıldızlar patlayacak gibi baktığımı biliyordum.

Biraz daha doğrulup yüzlerimizi aynı hizaya getirdim. Yüzümün her yerine öpücüklerini kondurduktan sonra "Ben de sana çok aşığım Şafak. Öyle aşığım ki daha önce yaşamadığım bu duyguları bir anda yoğun bir şekilde yaşamak beni deli ediyor" dedi. 

Sevgiden ağlayabileceğimi hissettiğim anlarda durmadan dudaklarını öpmeye başladım. En sonunda uzun bir öpücüğe çekildiğimizde dudaklarını dudaklarım arasına çekip emdim. Benim üst dudağımı kavrayıp diliyle ıslattıktan sonra emdiğinde ellerimi yanaklarına çıkardım. Alt dudağı ağzımın içinde emilirken yaşadığım haz tarif edilemezdi.

Her öpücükte de ilk öpücük gibi hissetmezsin aga be.

Biz öpüşmeye devam ederken komodinin üzerindeki telefonu çalmaya başladı. İlk başta umursamadı ve öpüşmeye devam ettik. Bu davranışı hoşuma gitmedi değildi fakat telefon ısrarla tekrar çalmaya başladığında ondan ayrıldım. "Aşkım önemli bir şey olabilir" dediğimde şişmiş dudaklarını yalayarak ofladı. 

Çok fazla hareket etmeden komodinin üzerindeki telefonu alıp açtı "Efendim Yunus?" O karşı tarafı dinlerken ben de açıkta kalan göğsünü yavaş yavaş öpüyordum. Ne kadar öpsem de doyamıyordum. Her geçen gün daha fazla sarılmak daha fazla öpmek istiyordum. Bir türlü tam gelmiyordu. 

"Ne diyorsun Yunus anlamıyorum?" diye yükseldiğinde hemen doğruldum. İçimi hemen bir huzursuzluk kapladığı sırada onun gözleri de benim gözlerim ile buluştu. Kaşları çatıldığında belimdeki ellerinden biriyle beni yavaşça kenara itti. Yatakta bağdaş kurarak oturduğumda benimde kaşlarım çatıldı.

Yatakta doğrulup ayağa kalktığında "Tamam ben geliyorum hemen, sakın bir yere gitmesine izin vermeyin" dedi. 

Telefonu kenara bıraktığında hemen pantolonunu kapıp giyinmeye başladı. Olduğum yerde sadece onu izliyordum. Gömleğini alıp düğmelerini iliklemeye başladığında kendime gelerek "Ne oldu Tuğkan? Kötü bir şey mi?" dedim.

Gömleğini pantolonun içine sokarken bana baktı. Yatakta diğer tarafa gelerek kafamı elleri arasına aldı. Alnıma bir öpücük kondurup "Ben geleceğim tamam mı bekle beni" dedi. Ellerinin üstüne ellerimi koyup "Korkuyorum Tuğkan ne oldu söylesene?" dedim.

Ellerimi avcu içerisine alıp öptü "Gelince anlatacağım bebeğim şimdi hemen gitmeliyim tamam mı?" diyerek hızla odadan çıktı. Şuan aşırı merak etsem de Tuğkan gelip anlatacağım diyorsa ona güveniyordum. Güvenimi asla yanıltmazdı.

"Bekliyorum" diye seslendim çoktan boşalmış evde küçük bir fısıltı ile. Ve öylece yatakta mükemmel günümün mahvedilmesi ile beklemeye başladım. 

-

Kaos seviyorum cnm



KOMŞU »BxB«Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin