Karamel +18

Bölüm 1-geçmiş

  Ömrümün şimdiye kadar olan kısmında her zaman derin acılar bulundurdum. Travmalar, yanlış anlamalar ve anlaşılamamlar. İmkansız olan her şey kişinin daha da ilgisini çeker ve onda elde etme isteği uyandırır. Şimdiye kadarki bütün ilişkilerimden çıkardığım tek ders buydu. Bu çıkarıma ulaşmamı sağlayan şey onun aşkıydı.. hastalıklı bir aşk. Kırılmışlıklar ve kızgınlıklar dolu bir sevgi..

Bir gün gerçekten birine aşık olabileceğim aklımın ucundan bile geçmezdi çünkü aşk dedikleri şey şimdiye kadar benim için sadece bir heves kırıntısından ibaretti. Tutkular arzular ve çıkarların göz önünde tutulduğu ilişkilerde her zaman kırılan taraf olmuştum. Tam her şeyden ümidi kesip olmuyor dediğim ve hayatımı bir düzene soktuğum zaman ansızın kapımı çalan o ada m önce dünyam oldu sonra da o dünyayı başıma yıktı. yokluğunda çok fazla şey öğrendim ve hala daha öğrenmeye devam ediyorum ama iyi ki hayatımdan çıktın iyi ki...

hikayeyi baştan anlatmam gerekirse herşeyin başladığı ve 3 hafta içinde de sona erdiği o günden başlamak gerekir

3 ocak 2020

bu yıl son senem üniversite sınavına hazırlanıyorum ve açık konuşmak gerekirse bu yoğun tempo hem bedenimi hemde ruhumu yordu. son 48 saattir sadece 2 saat uyuyabildim ve göz altlarımın ne kadar berbat bir durumda olduğunu hayal bile edemiyorum. bu düşüncelerden kurtulmamı sağlayan şey sol kolumu birinin cimcirmesiydi. Olduğum yerde ufak bir çığlık atıp sol tarafıma baktım ve bana dersin bittiğine dair bir şeyler saçmalayan arkadaşımı gördüm. O kadar az uykuyla ayakta kalmaya çalışıyordum ki söylediği sözleri önemsemeden oturduğum sıradan kalkıp yavaşça kapıya doğru ilerledim.Çok geçmeden kolumda ezginin kolunu hissettiğimde dershanenin çıkışına varmıştım. Dışarıya adımımı atmamla buz gibi havanın bedenimi sarması bir oldu. ani bir titremeyle iç geçirdiğimde cebimden paketimi çıkarıp bir tane sigara yaktım ve ezgiye de bir tane uzattım.ana öğünlerim çilek reçelli ekmek,sigara ve kahveden ibaretti. Kulaklarımda ezginin cırtlak sesini duyduğumda odağımı tamamen ona çevirdim ve konuşmasını dinlemeye başladım.

"hu huuu kime diyorum dünyadan lal'eee??????"

adımın eflal olmasına rağmen annem ve ezgi bana lal demeyi severdi ve açıkçası bu hoşuma da gidiyordu.

"hafta sonu gidiyoruz deme bak söz vermiştin"

kahretsin tamamen aklımdan çıkmıştı ve hafta sonu katılmam gereken bir kutsal cumartesi vardı.şimdi ayvayı yedin lal

"kahretsin tamamen unutmuştum ben bunu, ya ben gelmesem olmazmı?"

"sana burdan bir çarparım bide yer çarpar eflal. Söz verdin geliceksin o kadar"

"ananemin elinden kaçabilirsem gelirim ezgi."

kutsal cumartesi ananemin tüm torunlarını ve çocuklarını ayda bir kez bir araya toplayıp tüm günü ananemde geçirmemizi sağlayan gündür ve eğer aile fertlerinden biri bile kutsal cumartesiye katılım yapmazsa bunun bedelini iklime sultan çok büyük bir şekilde ödetir!

bu gün perşembeydi ve neyseki hala kostüm bulmak için vaktim vardı. Hafta sonu okuldan bir çocuğun kostüm partisi vardı ve ezgiyle bana da birer davetiye getirilmişti.Ezgi bunun için fazla heyecanlı olsa da açıkcası ben gitmeyi pek istemiyordum.okulda tek takıldığım kişi ezgi ve osmandı onun dışında diğerleriyle pek samimimiyet kurmayı sevmezdim çünkü arkadaşlık ilişkileri fazla çıkar ilişkisi gibi gelirdi.

ezgiden ayrılıp otobüs durağına doğru yürürken kulaklığımdan gelen müzik sesi ve soğuk hava da bana eşlik ediyordu. Yaklaşık 2 dakika yürüdükten sonra durağa varmıştım.otobüsün gelmesine 5 dakika vardı. Bende bu sürede biraz instagramda kedi videoları izledim ve kedim pakizeyi ne kadar özlediğimi fark ettim.otobüs geldiğinde şanslıydım ki arka koltuklar boştu.yaklaşık 20 dakika süren yolculuğumun ardından sonunda eve girebilmiştim. Hemen üstümü değiştirip annemle günümün nasıl geçtiğine dair konuştuktan sonra pakizeyi de alıp odama gittim ve yatağıma girdim. yorganı kafama kadar çekip pakizenin mırlama sesleri eşliğinde kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım.