onu karşımda görmenin verdiği korkuyla bir adım geri çekildim ve öylece yüzüne bakmaya devam ettim. Yüzüne bakarken kısa bir an midemin bulandığını hissetsemde bunu umrsamayıp kapıyı yüzüne kapatmaya çalıştım ama buna engel olan şey kapıya elleriyle yaptığı baskıydı.
- Eflal bak beni bi dinle kızım
-Neyini dinleyeceğim ben senin rezil herif.
Bağırışları duyan annem koşarak yanıma geldiğinde o da babamı görmeyi planlamıyor gibiydi
"Senin burda ne işin var necdet defol git evimden" diye bağırdığında babam çoktan içeri girmişti. ben henüz 6 yaşımdayken babam anneme kısa bir mektup bırakarak bizi terk etmişti. Mektubunda iskoçyalı bir kadınla tanıştığını ve artık annemi istemediğine dair şeyler yazıyordu enazından bana anlatılan buydu. Açıkçası bunu çok sorgulamadım çünkü küçükkenden beri babamla aman aman bir baba kız ilişkim yoktu. Gittikten sonra birdaha bizi hiç aramadı. Annem bana hem anne hem de baba olmuştu ve gerçektende babamın yokluğunu hiçbir zaman hissetmemiştim. Ama şimdi yıllar önce giden adam tam karşımdaydı ve açıkcası çok değişmişti. Hayal meyal hatırlıyordum babamın gitmeden önceki halini kalıplı ve genç bir adamdı. Şimdi ise zayıf yüz hatları buruşmuş korkunç bir adam oluştu.
Beni bu düşüncelerden sıyıran şey kolumdaki el olmuştu. Yavaşça kafamı eğip elime baktığımda bu elin sahibi tabikide babamdı.
-çek şu pislik elini üzerimden diye tısladığımda korkmuş olacak ki elini hemen çekti.
-eflal konuşmak istiyorum kızım lütfen biraz olsun dinle beni
-neyini dinleyeceğim he ben senin neyini dinleyeceğim. Küçücük bir çocukken beni nasıl bırakıp gittiğini mi ? Nasıl karı kıza doyup geri geldiğini mi? baba git gelme istemiyorum seni. Okul kamplarıma hep annemle gittim, babalar gününde annem beni hiç okula göndermedi o günü hep beraber geçirdik. Ailemizle gitmemiz gereken her yerde annem ve can abi vardı. ben senin yokluğunu hiç hissetmedim ki. Şimdi de nerden geldiysen oraya git sana hiç ihitiyacım yok.
anneme bakıp " anne ben daha fazla durmak istemiyorum burdan çıkmam lazım"
Hemen beyaz montumu üstüme geçirip dışarıya kendimi attım. Annemi o adamla yalnız bırakmak ne kadar doğruydu bilmiyorum ama o adamla biraz daha yan yana kalsaydım kusabilirdim .
Dışarı çıkıp telefonumu elime aldığımda emiri aradım.
- Emir nerdesin?
-Şuan sizin sokağa girmek üzereyim güzelim bir şey mi oldu?
-Biraz hızlı olabilir misin acil.
-Geliyorum kapat.
Telefonu kapatmamın üzerinden 15 saniye geçtiğinde emir'in arabasını görmüştüm. Hemen arabaya binip kapıyı sertçe kapattım.
solumda bana meraklı gözlerle bakan emiri umursamadan kafamı ellerimin arasına aldım ve 1 dakika boyunca ağlamamak için kendimi sıktım. Sonunda ağlama hissimi tamamen bastırdığımda kafamı kaldırdım ve emire dönüp
- bak gerçekten kusura bakma bu gün çıkmak istemezsen anlarım. Hatta hiçbir zaman çıkmak istemezsen de anlarım.Hatta şu köşede inedebilirim.
emir: hey hey hey sakin ol daha ne olduğunu bile bilmiyorum ve ayrıca seninle dışarı çıkmayı her zaman isterim.
kurduğu son cümle karşısında içimde bir yanma hissi oluşurken konuşmaya devam ettim
-bunu konuşmasak olmazmı? düzeltmem gereken onca şey var ve ben bunlardan kaçıp seninle yemeğe gidiyorsam bunu düzeltmem gereken şeyleri konuşmak için yapmıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karamel +18
Romance"Kapşonumu geçirdim ve kulaklıklarımı takıp sokak lambalarıyla aydınlanan yolda yürümeye başladım. Arka planda çalan "daddy issiues" şarkısına her zaman olduğu gibi eşlik ederken gözümden bir damla yaş aktı ve yanaklarımdan süzülüp yerle öpüştü. Kaf...