Harry yine nefes nefese bir kabustan uyandığında güneş yeni doğuyordu. Midesinin ağzına geldiğini hissedince tuvalete koştu ve klozete sarıldı. Evet, Harry Potter çoğu sabah güneşi böyle selamlıyordu.
Dişlerini fırçalayıp odasına döndü ve kendini yatağa attı. Sadece her şeyin bitmesini istiyordu ama bunu yapacak gücü kendinde bulamıyordu.
Huzursuz ,ama en azından kabussuz, 1-2 saat daha uyumayı başardı. Guruldayan karnı onu yataktan kaldırdı, yerdeki çamaşırlara takılmamaya çalışarak mini buzdolabından dün bitiremediği sandviçin kalanını alıp yemeye başladı. Odası berbat haldeydi, belki bugün biraz temizlik yapabilirdi. Draco'nun evi ne kadar da temiz ve düzenliydi.
Draco.
Ağzındaki lokmayı zar zor boğazından gönderdi. Onu son görüşünün üstünden tam bir hafta geçmişti. Deli gibi merak ediyordu, hatta ilk iki gün yerinde duramamış tekrar evine gitmek istemişti. Ama her seferinde kapıdan geri dönmüştü. Bir Gryffindor'a yakışmayacak şekilde korkmuştu. Zaten son yıllarda yaptığı hiçbir şey bir Gryffindor'a yakışmıyordu, bunun için kendinden ayrı nefret ediyordu.
Kalan sandviçi hızlı hızlı yedikten sonra paketini yere attı ve yatağına geri uzandı. Aptallık edip onu takip etmişti. Bir aptallık daha edip kendini zorla eve davet ettirmişti. Artık daha fazla saçmalamamalıydı. Hatta en kısa zamanda toplanıp buradan gitmeliydi. Sonuçta o Draco Malfoy'du, Harry'nin yerini ifşa edebilirdi, normalde Malfoy bunu yapardı. Harry acı bir şekilde artık hiçbir şeyin normalinde olmadığını hatırladı.
"Pekala, şöyle yapacağım." dedi kendi kendine yataktan fırlarcasına kalkarken.
"Son bir kez ona gideceğim." Dolabından temiz bir kazak bulup giydi. "Kafamdaki tüm soruları soracağım, böylece bir daha onu düşünmeme gerek kalmayacak." Buna inanmak istiyordu.
Altına da bir şey geçirip aynada saçlarını biraz olsun düzeltmeye çalıştı. Son olarak cüzdanını ve anahtarını alıp fikrini değiştirmeden çabucak odadan çıktı.
"Onu son kez göreceğim sonra da burdan gideceğim."
-------------------------
💔